Efece Haber Gazetesi

Gerçek demokrasi de her vatandaşın özellikle temel haklarda aynı şansa sahip olması bir olmazsa olmaz. Sağlık, eğitim, yargı vb, alanları ayrıntılı şekilde incelediğimiz zaman, demokrasinin bir ülkede ne kadar kök saldığıni anlayabiliriz.

Burada özellikle eğitim konusuna değinmek istiyorum:

Almanya‘da lisenin son iki senesinde (yani 12. ve 13. sınıfta) puanlar toplanıyor ve son bir imtihandan sonra belirli bir not ortalaması ile mezun olunuyor. Üniversiteler çoğu dallarda bu ortalamadan yani lise performansından bağımsız kayıt yaptırıyor (mezuniyet yeterli), bazi dallarda da belirli bir not ortalaması arıyor hatta adayları giriş imtihanınına tabi tutuyor. Dolaysıyla öğrencinin geleceğini “anlık nokta vuruşu” değil de, iki seneye yayılmış bir performans belirliyor.

Öğrenciler genelde hepsi aşağı yukarı ayni kalitede olan devlet liselerinde okuyor ve öğrencinin ebeveynleri işsiz olsa bile devletten aldıkları yardımdan masrafları karşılıyabiliyorlar. Bazı öğrenciler özel ders alıyorlar, bazıları dershaneye gidiyorlar ama bu günlük derslere destek almak amacıyla yapılıyor.

Sonuçta, okumak ve üniversiteye giriş hakkı kazanmak pek maddi duruma bağlı değil.

Türkiye’deki durumu ele alırsak maddi olanaklara endeksli bir eğitim sistemi ortaya çıkıyor. Öğrencilerin lisede aldıkları eğitim üniversiteyi kazanmak için başarılması gereken sınav için kafi değil.

Bundan dolayı öğrenciler dershaneye gitmek mecburiyetinde kalıyor. Ortalık dershane kaynıyor.

Parası olan çocuğuna gerekli desteği saglayabiliyor ve varlıklı ailelerin mensupları yüksek öğrenimini istediği şekilde sürdürürebiliyor. Üstün yetenekli gençlere sağlanan çeşitli bursları ayrı tutuyorum.

Birde çok özel okul var. Bukadar özel okulun mevcut olması da aslında sorgulanacak bir durum ve devletin yeterli eğitimi sağlayamamasının bir sonucu.

Bu durumun Türkiye’de pek değişeceğini de sanmıyorum. En başta liseler bölgesel özellikleri de içererek ayni kalitede ve yeterli şekilde eğitim vermeleri lazım. Böylece alınan lise diplomaları hem eşdeğer olur, hemde öğrencilerin belirli bir eğitim seviyesine ulaştığına dair bir kanıt teşkil ederler. Sonuçta başarılı bir eğitim hayati için illaki dershanelere ya da özel okullara gitme zorunluluğu da büyük ölçüde ortadan kalkar ve eğitim masrafları azalır.

Bu noktaya ancak yıllar, belki de asırlar süren bir eğitim seferberliğinden sonra ulaşılabilir. O zamana kadar Türkiye‘ de eğitimin bedeli yüksek olacaktır.

14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ

DEVAMI