Almanya‘da şu anda yine bir vergi tartışması var.
Isviçre’de bir bankada çalışmış olan bir eleman o bankada hesapları olan 1500 müşteri ile ilgili bütün bilgileri diskete çekmiş. Sonra bu bilgileri Alman yetkililerine satmak için bir teklif sunmuş. Istenilen meblağ 2,5 milyon €.
Bazi bilgileri eşantiyon olarak öyle bedava vermiş ve yetkililer araştırmışlar. Araştırma sonucu bu bilgiler teyit edilmiş. 2,5 milyon € ödenecek ama birkaç yüz milyon € Almanya’nın kasasına girecek. Güzel bir gelir.
Ayni şekilde Fransız vatandaşlar ile ilgili bilgiler ayni şahıs tarafından Fransa hükümetine teklif edilmiş ama Fransa bu niymetten yararlanmayı reddetmiş.
Almanya’da şu anda büyük bir tartışma var: Teklif kabul edilsin mi, edilmesin mi?
Biraz geriye gidelim:
2 sene önce Almanya`yı sarsan vergi skandalında Alman Federal İstihbarat Dairesi`nin Lichtenstein`da gizli banka hesabı bulunan ve aralarında sanatçı, siyasetçi ile sporcuların da bulunduğu 900 ‘yüzsüzler‘ listesi için banka yetkilisine 5 milyon Euro ödemişti. Listede bulunanlar toplam 10 milyar Euro`yu Lichtenstein‘ daki bankalara transfer ederek vergi kaçırmakla suçlanıyordu. Listede adı geçen Alman Posta İdaresi İcra Kurulu Başkanı Klaus Zumwinkel istifa etmek zorunda kalmıştı. Yüzlerce baskın düzenlenmiş ve çoğu vatandaş korkudan kendiliğinden vergi dairesine suç duyurusunda bulunmuştu.
Yani Almanya evvelden de bilgi satın almış ama bu yeniden tartışmanın alevlenmesini engelleyememiş.
Bu arada Isviçre mızmızlanıyor ve Almanya’nin çalınarak elde edilen bilgilerden yararlanmasının ne etik, ne ahlak nede hukuk ile bağdaştığını öne sürüyor.
Neticede Alman Hükümeti disketi satın almaya karar verdi ve şu an yaklaşık 1500 vergi mükellefin uykusu kaçtığı kesin.
Bu vatandaşların yapabileceği en mantıklı davranış vergi dairesine gidip kendilerini ihbar etmek. Beyanda bulunup ana para ve faizlerini ödeyip davayı kapatmak.
Bunu yapmazlarsa yüklü bir ceza ödemek mecburiyetinde kalacakları kesin.
Şimdi buradaki asıl konu şu:
Kanuna aykırı yollardan elde edilmiş bilgiler (yada herhangi başka birşey) bir birey yada devlet yada herhangi bir kurumdan satın alınması etik, ahlak ve kanun açısından uygun mu?
Bu arada “Etik, ahlak ve zaman aşımı” başlıklı yazımı okumakta fayda var.
Bir yanlışı bir yanlışla düzeltmek ne kadar doğru bilinmez ama vergi kaçakçılığı bir suçtur. Bununla ilgili bir ihbar gelmiştir ve Alman makamları kısa bir tartışmadan sonra bu bilgileri satın alma kararı verdi.
Gerekçe de aslında basit: ‘Bir suç işlenmiştir ve bu suçla ile ilgili bilgi verilmek isteniyor bize. Bu bilgileri değerlendirmesek biz kendimiz bir suça teşvik etmiş olacağız yada bir suçu örtbas etmiş olacagiz yani suç işlemiş olacağız‘ görüşü ağır bastı.
Bu olayın bütün toplumu ilgilendiren sonucu daha vahim.
Bu şu anlama gelebilir: Etrafınızda devlete karşı işlenen yada devleti ilgilendiren bir suç varsa bunu- bilgiler yada delliler kanuna aykırı elde edilmiş olsa bile- devlete servis yaptığınız zaman icabında devlet tarafından mükafatlandırabilirsiniz.
Ayriyetten bu bilgiler yada delliler yaygın hukuk anlayışına aksine mahkemelerde değerlendirebilir anlamına gelebileceğinden yeni bir iş alanı ve istihdam piyasası oluşabilir.
Delil ve bilgilerin kanuna aykırı bir şekilde elde edilip başkalarına servis edilmesi etik ve ahlak kavramına ne kadar uygun olabilir o da ayri bir soru ve değerlendirmeye tabii tutulması lazım.
Muhtemelen yakında çoğu ülkelerde bu “bilgi alışveriş alanında” birtakım hareketlikler yaşanacaktır ve bu Türkiye için de geçerli olabilir.
Ilgilenenlere duyurulur…
|