Bu seneki yazlık izinimde yine şoke oldum. Türkiye’de ortalık kedi köpek kaynıyor. Soruna çözüm bulunacağına sorun daha da derinleşmiş- hem hayvanlara eziyet, hem de insanlara.
Sırtında yem dolu çantayla dolaşan hayvanseverler ortalıkta kol geziyor ve ortalık pislik içinde.
Geçen sene bir arkadaş bunların biriyle karakolluk oldu. Sırtındaki yemle gelip sokağın ortasında kapının önünde kedileri besliyor. 30-40 kedi toplanıyor ortalık pislik içinde ve vatandaş laf anlamıyor. Neyse şikayet edildi karakola gidildi ve polis cezayı bastı.
Hatta Polis ”Ne yapalım biz de bunlarla başa çıkamıyoruz” diye dert yandı.
Enteresan olan vatandaş Istanbul’un ta bir tarafından öbür ucuna gelmiş kedileri beslemek için yani tamamen örgütlenmişler.
Işin püf noktası şu: Sağda solda kedi köpek beslemekle bu iş nihai çözülmez.
Delik su borusunun altına kova koymak ile bu sorun giderilemez, boru tamir edilmesi lazım.
Sokaktaki hayvanlara da yazık sağda solda harap oluyorlar, icabında insanlara saldırıyorlar ve/veya hastalık saçıyorlar.
Almanya’da boş dolaşan hayvan göremezsiniz ve inanın çoğu köpekler bazi insanlara kıyasla sahipleri tarafından kral gibi bakılıp yaşamlarını sürdürüyorlar.
Yani köpeklerin çoğu sahipli ve sahipleri köpek bakımı konusunda ehiller. Kaldı ki yeşil alan da çok. Köpekler mecburen belirli aralıklarda veterinere gitmesi lazım. Boyunlarında vergi markası var yani sahibi senelik vergisini ödemesi lazım. Bazi köpeklere sahip olmak ya da bakabilmek için sahibinin sicili temiz olup kurslara katılması lazım.
Hayvan yurduna gidip orada günübirlik köpeği dışarıda gezdirmek için derse tabii tutuyorlar ve sertifika alınması gerekiyor.
.
Şimdi açık söyleyim Türkiye’deki yasal uygulamaları bilmiyorum ama benim gördüğüm ve dolaysıyla bildiğim ortada çok büyük bir sorunun olduğu (bunun için uygulamaları bilmeme gerek yok çünkü sokaktaki manzara belli).
.
Bu kadar hayvanın ve yem dağıtıcıların sokaklarda olması normal değil. Hayvanlar sokakta kaldıkları sürece beslenip ürüyorlar ve çoğaldıkça beslenme ihtiyacı da artıyor ve bu bir kısır döngü. Hayvanların burada hiç bir suçu yok.
Mazlumlara sahip çıkmak yani sonucu olumluya çevirmeye çalışmak güzel ve sevaptır dolaysıyla yapılan iyi ve gerekli olan bir şey.
Ama asıl sorun böyle bir durumun yaşanmaması için- mesela köpeklerle ilgili - ne yapılabilir:
- Köpekler alındığında sahibinin „siciline” geçirelecek. Mesela köpekler de doğar doğmaz bir nevi „kimlik numarası” alabilir.
- Kedi, köpek sahibi bakımını üstlendiği hayvan için vergi ödemesi lazım. Maddi durumu iyi olmayan hayvanseveri mağdur etmemek için mesela köpek alımı değil köpeğin tekrar elden çıkışını vergilendirmek lazım. Yok köpeği oyuncak gibi alayım sıkılırsam sokağa bırakırım ya da elden çıkarırım- yok öyle bir şey.
- Köpekler düzenli veteriner götürülecek ve gereken aşılar ve bakımlar yapılacak. Köpek gelmediği zaman veteriner bildirim yapacak ve „sicil” de kaydı olan köpek ile ilgili sahibine gerekli ceza uygulanacak. Köpek elden çıkarıldıysa böylelikle belli olacak ve üstte belirttiğim gibi vergiye tabii tutulacak. Köpeğin doğal olüm durumunda tabii ki tamamen vergi muafiyeti işleyecek.
- Sokak hayvanları kısırlandıracak ve mümkünse hayvan barınaklarına intikal ettireleceklerdir. Masraflar (köpek sahiplerinden) alınan hayvan vergisinden karşılanacak.
- Pet Shop’tan değil de hayvan barınağı ya da yurttan hayvan alanlardan para alınmayıp teşvik sağlanacaktır. Onların hayvanları vergiden muaf olacaklardır ve belirli bir süre veteriner masrafları karşılanacaktır: Mesela o hayvana mahsus bir nevi „yeşil kart” sistemi uygulanabilir . Ayrıca Pet Shop’tan hayvan alanlar çok yüksek vergiye tabii tutulacaklardır.
Bu sistemde en karlı çıkanlar hayvan barınağından köpek alacak olanlardır çünkü köpek alımında para ödemeyip belirli süre veteriner masraflarından da muaf tutulacaklardır.
Köpekler belirli aralıklarda veterinere götürüldükleri için yavrulama olayı da tescillenecek ve sahipleri bu köpeklerinin akibetinden sorumlu olacak. Neticede köpek sahibi sorumluluk üstlenmesi lazım. Bu böyle yapılmaz ise köpekler bir süre sonra bir şekilde piyasaya intikal ettirelecek ve icabında bu köpekleri eni sonunda sokaklarda göreceğiz. Ama böylece bu köpeklerde kayda alınacak ve bundan sonraki aşamalar takip edilebilecek.
Şimdi üstte yazdığımı bir beyin fırtınasının sonucu olarak görün. Neticede yazdıklarımı özetlersek şu ana hatları sıralayabiliriz:
- Her köpek kayıt altına alınması gerek
- Köpek sahibi olmanın bir maliyeti olması lazım
- Maddi durumu iyi olmayan hayvansever mağdur olmaması lazım
- Sorumluluğunu yerine getirmeyen cezalandırılması lazım
- Köpek sahibi sorumluluk üstlenmesi lazım
- „Mağdur hayvan” alanlara teşvik sistemi uygulanması lazım
- Arz ve talep arasında denge olması lazım
Üstte belirttiğim gibi borudaki delik kapanması lazım gerisi geçici bir çözümdür.
Bu yapılmıyorsa hayvanseverlerin aktiviteleri sorunun nihai çözümü açısından abesle iştigaldır.
Hayvan severlere duyurulur...
|