Bu çağın vebasının bir adı var oda Facebook ve Twitter.
Nereden çıktılar bunlar ve insanların hayatına girdiler?
Çoğu insanlar ve özellikle bayanlar çoğu zamanının büyük bir bölümünü Facebook ve Twitter’de harcıyorlar. Aslında faydası da yok değil, çoğu insanlar eski arkadaşlarını buluyor, paylaşım yapıyor ve anlık haberlerden yararlanıyorlar. Bu imkanı sağlayan başka siteler de var. Paylaşılan bilgiler ve iletişim kurulan kişiler bir nevi kullanıcının elinde.
12.09.2009 tarihli yazımda ‘Facebook'un faydaları ve zararları...’ başlıklı bir yazı yazdım ve sosyal paylaşım sitelerindeki büyük tehlikelere dikkat çektim.
Yalnız 19 Ekim 2012 tarihli Sözcü gazetesinde ( ‘http://sozcu.com.tr/sosyal-olayim-derken.html’ linkini kullanarak ulasabilirsiniz) ‘Ceza yağıyor...Sosyal paylaşım sitelerindeki büyük tehlike...‘ başlıklı bir yazı dikkatimi çekti.
Konu şu:
Yazılan bir twit veya paylaşılan fotoğraf, beklenmeyen sonuçlar doğurabiliyor. Sosyal paylaşım sitelerin yanlış kullanımı nedeniyle ceza alanların sayısı her geçen gün artıyor.
Alıntı yaparak bu haberden bir kaç örnek sıralacağım:
“AMERİKA’YI YOK EDECEĞİZ” YAZINCA… İngiltere’den Los Angeles’a tatile gitme planları yapan Leigh Van Bryan, tatil heyecanını paylaşmak için Twitter’da “Amerika’yı yok edeceğiz” ve “Marilyn Monroe’nun mezarını kazacağım” yazdı. Los Angeles’ta LAX havalimanına indiği anda gözaltına alınan Bryan, 5 saat boyunca silahlı Ulusal Güvenlik elemanları tarafından sorgulanırken, geceyi yasa dışı göçmenlerle birlikte bir nezarethanede geçirdi ve sabah ilk uçakla İngiltere’ye geri gönderildi.
YEDİ GÜN PAYLAŞIM ENGELİ Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, sosyal paylaşım sitesi facebook’taki sayfasından, ’Pozantı mağduru dağa çıktı’ başlıklı haberi paylaştığı için ’Facebook Hak ve Sorumluluklar Bildirimi’ni ihlal ettiği’ gerekçesi ile paylaşamının hem kaldırıldığını hem de 7 gün boyunca paylaşım yetkisinin engellendiğini duyurdu.
AKALIN DAVAYI KAZANDI Mehmet Ali Ilıcak, Twitter’da şarkıcı Demet Akalın’a hakaret ettiği gerekçesiyle 1500 TL adli para cezası aldı. Mahkeme ayrıca, Ilıcak’ın 5 yıl sürecince “denetim süresine” tabi olmasına hükmetti.
BAKICI DAVA AÇTI Ebru Şallı, küçük oğlu Pars’ın dadısı için Twitter’da “Merak eden annelere duyurulur. Çocuğu merdivenden düşüren, kötü davranan bu şahsa asla çocuğunuzu bırakmayın” yazdığı iddiasıyla mahkemelik oldu. 22 yaşındaki bakıcı M.M., kendisine hakaret edip iftira attığını ileri sürdüğü Şallı’dan şikayetçi oldu. Dava sürüyor.
HAKEMLE DALGA GEÇİNCE… İngiltere Futbol Federasyonu, Twitter’da hakem Howard Webb ile dalga geçen Liverpool’un Hollandalı futbolcusu Ryan Babel’e 10 bin sterlin para cezası verdi.
Şimdi Sosyal paylaşım sitelerinde önemli olan fikir özgürlüğünü doğru kullanmak yani hakaretten uzak durmak. Yine de insanlar bir takım şeyler söyleyemeden ya da yazmadan rahatlayamıyor.
Ama ceza almamak için ne yapılabilir?
Isteyen her şeyi sineye çekerek suya sabuna bulaşmayıp çiçek/böceklerden bahsedebilir ve bu sorun teşkil etmez.
Ama normalde karşı tarafın tahriği sonucu sinirlenerek hakaret şeklinde uygun olmayan bir şey yazdığın zaman para ya da hapis cezasına razı olacaksın. Hakaret etmeden karşı tarafa gereken cevabı vermek isteyenler ise retorik’in nimetlerinden yararlanabilir.
O zaman bir bakalım “retorik” kelimesi nereden geliyor ve anlamı ne:
Retorik kelimesi Yunanca rhētorikos, (ῥητορικός) hitabet, söylevcilik kelimesinden türemiştir. Rhētōr (ῥήτωρ) ‘hatip, söylevci’, erô (ἐρῶ) ‘konuşmak’ demektir.
En basit anlamda rhetorikos insana hitap etmedir. Retorik kelime anlamı olarak güzel söz söyleme, hitabet sanatı, belagat anlamına gelmektedir.
Ilk olarak romalı hatiplerin kullanışıyla şekil alan ve sırf politik gerçekliğin özerkliğini değil, aynı zamanda amacı doğruyu dile getirmek olmayan sadece etki ve ikna yaratmaya yönelik politik söylemin temelini oluşturan dil ustalığı.
Retorik’te karşıdaki kişiyi ikna etmek önemlidir; fikrin ne kadar doğru olduğu değil.
Bu anlamda retorikte hazır cevap becerisi beklenmeyen durumlarda özgüvenli bir şekilde duruma hakim olabilme açısından çok önemli bir özellik.
Şimdi bununla ilgili size bir kaç yöntem ve söylem-cevap şeklinde örnekler vermek istiyorum:
Yöntem: Karşı tarafa abartarak hak vermek; yani karşı tarafa hak vermek ve olayı öyle bir abartarak saçma bir durum oluşturmak:
- Saçların bembeyaz olmuş – Doğrudur bunun için bir servet harcadım
- Sana 100 kere izah ettim halen anlamadın – Kusura bakma 3’e kadar bile sayamıyorum
Yöntem: Karşı tarafa cevap yerine soru yöneltmek. Siz bu sefer soran kişi olarak üstün duruma geçip karşı tarafı zor durumda bırakıyorsunuz çünkü bu sefer karşı taraf görüş bildirmesi lazım.
- Ehliyeti piyango da mı kazandın
- Size de mi bir tane gerekiyor?
- Pantalonuzda leke var – yanınızda çamaşır makinası mı var yoksa?
.
Yöntem: Karşı tarafın dediğini kasten anlamamaktan gelmek. Bura da kelimenin çok anlamlı olmasından yararlanılıyor
- Eşim iş yerinde 100 kişiden sorumlu – Eşiniz mezarda bahçıvanlık mı yapıyor?
- Çok çocuk gibisin - Annem büyüdüğüm zam çalışmam gerektiğini söyledi
Yöntem: Problem karşı tarafa mahsup etmek
- Siz demek istediğimi anlamadınız – Bu sizin probleminiz
Yöntem: Olumsuz söylemin olumlu tarafını/ bölümünü ön plana çıkarmak
- Sen ayda yaşıyorsun herhalde – Yani manzara gerçekten çok güzel
- Senin beynini ameliyatla aldılar galiba - Evet şu anda ideal kiloma ulaştım
Yöntem: Karşı tarafın söylemine bir yorum katmak
- Ah elimde bir sopa olsa – Yani size destek olmamı mı kast ediyorsunuz? Herhalde zor durumdasınız?
- Daha dün tam tersini söylediniz – Evet ben çok çabuk öğreniyorum
Yöntem: Karşı tarafın söylediğini ayni şekilde iade etmek. Karşı tarafın söyleminin bir kısmını verdiğiniz cevapta kullanmak
- Keçi gibi inatsın – Sana bakınca kendimi gerçekten öyle hissediyorum.
- Sizin berber herhalde tatilde – Evet bu sefer sizinkine gittim
Görüldüğü gibi seçkin uygun hitap sanatı kullanıldığı zaman karşı tarafa hakarete gerek duyulmadan gereken mesaj verilebilir.
Bu arada Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden Doç. Dr. Ergün SERİNDAĞ’in “RETORİK SORULAR BOŞ VE GEREKSİZ SORULAR MIDIR? TÜRKÇE RETORİK SORULARA EDİMBİLİMSEL BİR BAKIŞ” başlıklı güzel bir çalışması var (Google’den bulabilirsiniz) tavsiye edbilirim.
Retorik konusunda daha fazla bilgi sahip olmak isteyenlere bu konuda verilen profesyonel kursları tavsiye edebilirim.
Yazımı ABD Başkanı Calvin Coolidge’nin başından geçen ve retorik yeteneğini gösteren gerçek bir olayı anlatarak sonlandırmak istiyorum.
ABD Başkanı Calvin Coolidge (1872-1933) ve eşi bir çiftlik ziyareti esnasında ayrı takılırken eşi etrafta bir sürü tavuk varken sadece bir tane horoz olduğunu görünce çiftçiye sormuş: “bir horoz yetiyor mu?”
“Yeter elbet” demiş çiftçi, “Horozlar iyidir, bir günde tam on iki kez çiftleşebilirler.” “Bu bilgiyi Başkana iletirsen sevinirim” demiş bayan ve gitmiş.
Çiftçi gitmiş anlatmış hikayeyi Başkana.
Başkan sormuş: “Düzinelerce çiftleşmek? hep aynı tavukla mı?”
“Hayır” demiş çiftçi, “Her seferinde başka tavukla”
“Iyi” demiş Başkan Coolidge “Bunu hanımefendiye iletirsin.”
|