Sayın Muhsin Yazıcıoglu ve arkadaşların bulunduğu helikopter düştü ve sağ kurtulan olmadı. Ölenlere Allah rahmet eylesin yakınlarına sabır versin.
Anlaşıldığı gibi enkazda bulunan bir muhabirle telefon bağlantısı kuruldu. Tespit edilen bölge 30 km uzunluğunda 1 km genişliğinde bir alan. Teknolojinin son derece geliştiği bir çağda durum ortada.
Şimdi şu anda ben Almanya‘ da Internette GSM operatörümün sayfasına giriyorum ve klavyenin bir tuşuna basıyorum. Önüme bir harita çıkıyor ve tam 25 saniye sonra 40 metre sapmayla yerim tespit ediliyor. Herhangi bir sorun yok ve yer tespitini evde rahat bir ortamda kendim yapabiliyorum.
Türkiye’de sözde en yeni teknoloji kullanılıyor, sözde gereken yatırımlar yapılıyor, şirket hisseleri halka arz edilip sermaye toplanıyor ama nafile.
Halktan toplanan paralar, edilen kârlar tamamen olmazsa bile büyük bir oranda yatırıma dönüşse baz istasyon sayısı artar ve hizmet bir yana can kurtarılmaya katkısı olur. Yok edilen kârlar temettü olarak hissedarlara ve özellikle yurt dışındaki ortaklara dövize çevirilip servis yapılıyorsa o zaman hizmet bir yana Türk ekonomisine büyük darbeler vurulur. Ama ister Vodafon, ister Telia-Sonera, ister Rus Alfa ister öbürleri olsun: Asgari yatırım, maksimum kazanç- durum maalesef ortada.
Gelelim GPS (Global Positioning System yani Küresel Yer Belirleme Sistemi ya da Küresel Konumlandırma Sistemi) teknolojisine. Bu sistem düzenli olarak kodlanmış bilgi yollayan bir uydu ağıdır ve uydularla arasındaki mesafeyi ölçerek dünya üzerindeki kesin yeri tespit etmeyi mümkün kılar. Arabalarda kullandığımız normal Navigasyon cihazları da bu sistemi kullanır. Bu sistem artık çoğu cep telefonlarında bile var. Bunlar pek pahalı da değil, hepsinin fiyatları makul. Ben dahil çevremde coğu kişi böyle bir telefon kullanıyor,
Bu sistemi entegre etmiş olan telefonlar yolunu kaybettiğin zaman nerde olursan ol sana hem tam nerde olduğunu gösteriyor (hem haritada, hemde rakamsal veri olarak ) ayrıca kilavuzluk yapıyor. GPS kullanımı bedava, herhangi bir masrafta oluşmuyor.
Şimdik helikopterdeki muhabirin böyle bir telefonu olsaydı tam nerde olduğunu bilir ve verileri aktarabilirdi yada yürüyecek durumda olsaydi belki en yakın yerleşim merkezine gidebilirdi.
Madem Türkiye’de GSM operatörleri beceriksizler ve doğru dürüst yani isabetli yer tespiti yapamıyorlar ozaman GPS sistemli telefon kullanma imkanından yararlanalım.
En azından bilinmeyen bir yerde bir kazadan yada başka birşey den dolayı mahsur kalındığı zaman yer tespiti yapılabilir.
Özellikle bu üzücü kazadan sonra vatandaşlarin cep telefonu alırken tercihlerinde belki birtakım özelliklere daha fazla değer vermelerinde fayda var ölabilir diye düşünüyorum. Böyle durumlarda yeterli donanımı sahip olmayan en havalı telefon bile ise yaramaz. Genelde zora düşüldüğü zaman ya Allah’tan yada devletten yardım beklenir ama hep de olmazsa bazi durumlarda belirli şeyleri kendimiz ele alıp yönlendirebiliriz.
Bilindigi gibi yeni öğretim anlayışında anlatma metodu terk edilmekte, onun yerine, senaryo, temsil, proje tabanlı ders müfredatı getirilmektedir.
Demek ki istediğimiz kadar söyleyelim GSM operatörlerin yöneticileri ancak şöyle soğuk ve karanlıkta bir yada iki gün zoraki bir tatil yapmak mecburiyetinde kaldıktan sonra anlayışlarının herhangi başka bir izah gerektirmeden değişeceğinden eminim.
Not:
Helikopterin yerinin aşağı yukarı belli olduğu halde enkazın ancak 2-3 gün sonra bir köylünün ayağının tesadüfen pervane parçasına takılmasıyla bulunması güneydoğu’da teröre karsı verilen mücadelede kullanılan teçhizatın etkisi yada verimliliği ile ilgili bende soru işaretleri yarattı!
|