Hep derler ya anda yaşayın. Kişisel olarak düşünürsek evet anında yaşamak ruh sağlığı açısından iyi oluyor. Geçmiş geçmiştir, geçmişle yüzleşmek insanı o anki gibi acıtmaz. Geçmişten ders çıkaralım, hatalarımızı tekrarlamayalım.
Bu çok sağlıklı davranışı, toplumsal olaylarda, uygulamayı düşününce biraz zor gibi. İnsan unutmak istiyor, unutamıyor, duydukları dinledikleri yaşadıkları sonra bütün bunları bir araya getirdiğin zaman şaşırtıcı geliyor.
Seçim sabahı güruh halinde oy kullanmaya gittiğimiz zaman her halde şu yaşananlar aklımıza gelmemişti. Oylarımızı vereceğiz, hükümet kurulacak, hepimiz seçmen olarak vazifesini yapmış olmanın mutluluğunu yaşayacağız. Olmadı, biz mi beceremedik, hayır biz vatandaş olarak görevimizi yaptık, ama seçtiğimiz insanlar beceremediler, meydanlarda konuşulanlar sanki hayaldi.
Kişi ve parti olarak eleştirmek istemiyorum ancak söylemeden de duramayacağım. Devlet Bahçeli’yi her zaman anlamakta zorlanmış bir vatandaş olarakbeni gene şaşırtmadı. Sanırsın tek başına iktidar oldu, sanırsın dağları o yarattı, “ben ana muhalefetim” diyor başka bir şey demiyor. Seçmen hiçbir partiye ana muhalefet olsun diye oy vermez ki. Sanırım o kendinimuhalefette görmeyi seviyor. Canının istediği gibi bağırsın ortalığı velveleye versin sonra, işte sonrası önemli sonra da balon gibi sönsün. Asla söylediklerinin arkasında durmak istemeyen bir lider görünümünde. Seçimden sonra seçmenlerMHP ye” AKP görünümlü MHP” diyor. Ne dersiniz?
Bu siyaset değil, oy avcılığı, vatan için her kes elini taşın altına koyacak oy kaygısı ile hareket etmeyecek. Sanki seçim yapılmadı gibi yaşıyoruz.
Görevleri sona ermiş milletvekilleri yönetimde yeni seçilen milletvekilleri ortalıkta ve tekrar seçim çığlıkları…
Bu arada giden canların hesabını kim verecek. Gencecik çocuklarımızın şehit olmaları yüreğimizi dağlarken, seçtiğimiz milletvekillerinin,bir araya gelip bir hükümeti kuramama beceriksizliği insanın içini acıtıyor.
Analar yanıyor, yürekler acıyor her gün bir yerlerde ölen gençler, bir tarafta PKK bir tarafta İŞİT…
Bu seçim bir oyun muydu? Demekten kendimi alamıyorum. Demirtaş çok iyi bir lider çizgisindeydi, umut verici diye düşündürmüştü. Ancak, Demirtaş konuşurken hep aklıma şu soru gelmiştir. Çünkü ben Demirtaş için orada kaldım. Dağa kaçırılan çocukların anaları kendisine gitmiş ve o hiçbir şey yapmamıştı. Şu da var tabii seçilmiş insanları yok saymak yanlışın en büyüğü. Sanki HDP diye bir parti yokmuş gibi yapılması, bir araya gelememek.
AKP ise, ilk günden beri erken seçim diyor. Neden? Beklediği oyu alamadı, bu neye benziyor, hani oyun oynarken kazanamayan”cıllar” ya onun gibi bir şey… Belki de iktidara tek başına gelinceye kadar seçim isteyecek, oysa bir seçim için harcanankülliyetli para, memuruna para yok diye zam yapamayan bir hükümet için düşündürücü.
Eğer parti başkanları konuştuklarını uygulayabilseydi bu gün çok farklı bir yerde olabilirdikdüşüncesindeyim.
Şu anda tüm siyasi liderler bir araya gelmeli. Egolar bir tarafa bırakılmalı. Ülkenin buna ihtiyacı var. Bu konuda CHP yi takdir etmemek mümkün değil.
Oylarımızın çok kıymetli olduğunu görüyorsunuz. Eğer bir erken seçim olursa ki inşallah olmaz, tüm yaşananları düşünmemiz gerekiyor. Ülkemiz için, geleceğimiz için…
Sevgiyle kalın…
|