Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29917198
Bugün Ziyaretçi :  8386
Aktif Ziyaretçiler :  8386

MEHMET AKİF’İN VATAN SEVGİSİNDE BİRLEŞMEK
 
    Mehmet Akif Ersoy tarafından yazılan İstiklal Marşı, 12 Mart 1921'de TBMM tarafından “Millî Marş” olarak kabul edilmişti. 1920 tarihinde Burdur Mebusu olarak Birinci Büyük Millet Meclisi’ne seçilen büyük şair Mehmet Akif Ersoy, 17 Şubat 1921 günü İstiklâl Marşı’nı yazdı. “İstiklâl Marşı” şairi olması bakımından “Millî Şair” ismini alan Mehmet Âkif Ersoy, “Vatan Şairi” ve “Millî Şair” unvanları ile tanınmaktadır.
                Millî şairimiz sadece şiirleri, yazıları vaazlarıyla değil vatan sevgisi ile de gönüllerimizde yer etmiştir. Mehmet Âkif’e göre “Vatan”, Ankara’yı merkeze alıp Edirne’den Aradahan’a, Sinop’tan Hatay’a kadar sınırları çizilmiş hatta Misak-i Millî’ye kadar gidersek Musul ve Kerkük’ü, belki Batum’u da merkeze alan bir coğrafyadır. Mehmet Akif  için “Vatan”, aynı zamanda tüm Müslümanların yaşadığı yerdir.
                Mehmet Âkif Ersoy’un hayatını incelediğimizde bu kavramın tüm izlerini görürüz.
II. Meşrutiyet ilan edildiğinde Mehmet Akif, Umur-ı Baytariye Dairesi Müdür Muavini idi. Kasım 1908’de Umur-i Baytariye Müdür Muavinliği görevini sürdüren Mehmet Âkif, Darülfünun’da Edebiyat-i Osmaniye dersleri vermeye başladı. II. Meşrutiyet’in Âkif'in hayatında en büyük etkisi, meşrutiyetle birlikte yayın dünyasına adım atması olmuştu. Daha önce bazı şiirleri ve yazıları bir kaç gazetede yayımladıysa da eser yayımlamaya uzun süredir ara vermişti. Meşrutiyetin ilanından sonra, arkadaşı Eşref Edip ve Ebul ula Mardin’in çıkardığı ve ilk sayısı 27 Ağustos 1908’de yayımlanan Sırat-ı Müstakim dergisinin başyazarı oldu. Âkif, 8 Mart 1912'den itibaren Sebil'ür-Reşad adıyla çıkmaya devam eden bu dergilerde bütün şiir ve yazılarını yayımlandı. Gerek dergilerdeki yazılarında, gerekse İstanbul camilerinde verdiği vaazlarda Mısırlı bilgin Muhammed Abduh’un etkisiyle benimsediği İslam Birliği görüşünü yaymaya çalıştı.

                1910 yılında gerçekleşen Arnavutluk İsyanı ve arkasından gelecek olan kötü olayları sezmişti. Balkanlar’da artan düşmanlık duyguları, isyanlar ve Balkan Savaşı ile hüsrana uğradı. 1914’ün başında iki aylık bir seyahate çıkarak Mısır ve Medine'de bulundu. 2 Şubat 1913 Günü Beyazit Cami kürsüsünde, 7 Şubat 1913 günü Fatih Camisi kürsüsünde konuşarak halkı vatanı savunmaya çağırdı.

                1914 yılında Harbiye Nezareti’ne bağlı Teşkilat-ı Mahsusa’dan gelen teklif üzerine İslam Birliği kurma gayesi güden Almanya’ya Tunuslu Şeyh Salih Tunusî ile birlikte Berlin’e gitti. İngilizlerle birlikte Osmanlıya karşı savaşırken Almanlara esir düşmüş Müslümanların kamplarında incelemelerde bulundu ve Osmanlıya karşı savaşan bu Müslüman esirleri aydınlatmaya çalıştı. İkdam gazetesinin Berlin muhabiri Mehmet Sadî, Almanya’da bulunan Mehmet Akif ve Şeyh Salih Tunusî’nin Berlin’deki faaliyetlerinden gazetesinde sık sık söz ediyordu. Mehmet Sadî’nin ilk haberi “Âlem ve İslâma Mühim bir Hitabe” başlığını taşımaktaydı. Mehmet Sadî tarafından Berlin’den 19 Ocak (Kanûnusâni) 1914 tarihinde gönderilen makalede, Âkif ve Şeyh Salih Efendi’nin Berlin’deki ikametgâhını ziyaret eden gençlere yaptığı konuşmadan söz edilmekte, Âkif ve Şeyh Salih’in Almanya’da bulunma amaçları “mühim cihad” olarak ifade edilmekteydi. Berlin’de bulunduğu sürede Alman gelişmesinin esaslarını araştıran Âkif’in Berlin Hatıraları’nda ifade ettiği gibi bu terakki numuneleri Âkif’in takdir ve hayretine yol açmıştı. İkdam gazetesi muhabiri, Berlin’de bulunduğu sırada ara sıra ziyaret ettiği Âkif ve Şeyh Salih Efendi hakkında 6 Şubat 1914 tarihli İkdam gazetesinde, “İslam ve Alman davasında başarılı olmuşlardır” ifadelerine yer vermiştir. Almanya’da ve gittiği bütün ülkelerde, çağının hiçbir problemini gözden kaçırmayan bir şair-düşünür olarak gerçekçi, akılcı, ilerici ve samimi bir Müslüman portresi çizen Akif, ülkesini en iyi biçimde temsil etmişti. Şark ve Garb’ı yani İslam medeniyeti ile Avrupa medeniyetini mukayese eden Âkif’in gerçekçi gözlemleri dikkatli bir gözleme ve adım adım gezdiği Şark seyahatleri ile Almanya seyahatine dayanmaktadır.
                 
                Mehmet Akif, İstanbul'a döndükten sonra 1916 başlarında Teşkilat-ı Mahsusa tarafından Arabistan'a gönderildi. Bu topraklardaki Arapları Osmanlı’ya karşı kışkırtan İngiliz propogandası ile mücadele etmek için "karşı propaganda" yapmakla görevlendirilmişti. Mehmet Âkif, Berlin’deyken heyecanla Çanakkale Savaşı ile ilgili haberleri takip etmişti. On dört ay süren savaşın zaferle sonuçlandığı haberini Arabistan’da iken aldı. Bu haber karşısında büyük coşku duydu ve Çanakkale Destanı’nı kaleme aldı. Arabistan dönüşünde iki ay Lübnan'da kalan Mehmet Akif, "Necid Çölleri'nden Medine'ye" şiirinde bu seyahatini anlattı. Lübnan’da yaşayan Mekke Emiri Şerif Ali Haydar Paşa’nın daveti ile 1918’de bu ülkeye giden Akif, Lübnan’da iken Şeyhülislamlığa bağlı “Dârül-Hikmet il-İslâmiye Cemiyeti” başkâtipliğine atandı. Osmanlı Devleti ile diğer İslam ülkelerinde çıkacak dini meseleleri halletmek, İslam aleyhindeki gelişmelere yanıt vermek amacıyla kurulan bu örgütte çalıştı. 
 
               1919 yılı başlarında Anadolu topraklarının işgale uğraması ile Türk halkı, Kurtuluş Savaşı’nı başlatarak direnişe geçmişti. Bu harekete katılmak isteyen Âkif, Balıkesir'e giderek 6 Şubat 1920 günü Zağnos Camisi’nde çok heyecanlı bir hutbe verdi. Halkın beklenmedik ilgisi karşısında daha birçok yerde hutbe verdi, konuşmalar yaptı ve İstanbul’a döndü. Bu arada Sebilürreşad idarehanesi, Millî Mücadele’ye katılmak için Anadolu’ya geçmiş olanlarla İstanbul’daki yakınlarının gizli haberleşme merkezi hâline gelmişti. Âkif, Kurtuluş Savaşı’nı desteklemesi nedeniyle 1920'de “Dârül-Hikmet il-İslâmiye Cemiyeti”ndeki görevlerinden azledildi. İstanbul’da rahat hareket etme olanağı kalmayan Mehmet Akif, görevinden azledilmeden az önce oğlu Emin'i yanına alarak Anadolu’ya geçti. Sebil'ür-Reşad’ı Ankara’da çıkarması için Mustafa Kemal Paşa'dan davet gelmişti. TBMM’nin açılışının ertesi günü olan 24 Nisan 1920 günü Ankara’ya vardı. Millî Mücadeleye şair, hatip, seyyah, gazeteci, siyasetçi olarak katıldı.
            Mehmet Âkif, İtilaf Devletleri üç kıtadan söküp atmak istediği Osmanlıyı Anadolu’ya hatta İstanbulsuz bir Anadolu’ya hapsetmeye çalışırken, vatan ve millet şuurunu geniş halk kesimlerinde uyandırmış, orduların toplanmasını sağlamıştır. Süleymaniye’de, Kastamonu Nasrullah Cami’nde, Balıkesir Zağnos Paşa Cami’nde, Ankara Hacı Bayram Cami’nde verdiği vaazlarla, son kalan vatan parçası Anadolu’nun da elden gitmemesi için halkta büyük bir coşku yaratmıştı. “Sahipsiz vatanın batması haktır, sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır.” mısrasında dile getirdiği gibi vatan sevgisinin, vatana sahip çıkmakla gösterilmesi gerektiğini vurgulamıştır.
                Kurtuluş Mücadelesini Camilerde başlatan Mehmet Âkif, Müslümanların ana vatanından kovulmasına karşı direniş başlatılmasının mücadelesini vermişti. Osmanlıyı üç kıtadan silmeye çalışan Batılıların, Müslümanların tarihini, medeniyetini ve kardeşliğini yok etmeye gayretlerini önlemeye çalıştı. Konuşmalarıyla halkı, kardeşliğe, birliğe, vatan sevgisine davet etti. “Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz. Gelmişiz dünyaya millet nedir öğretmişiz.” diyen Akif, tüm Müslüman âleminin kardeşlik bağıyla nasıl bağlandığını anlatmaktadır. Müslümanlığın milletleri yaklaştıran önemli bir bağ olduğunu vurgularken, günümüzde ABD ve AB el birliği ile yaratılan İslam dünyasındaki iç savaşların gene Müslüman dayanışması ile önlenebileceğine de gönderme yapmaktadır âdeta. O hâlde Müslüman milletler birlik olmalı “Bize bizden başka dost yoktur” diyebilmelidir.
                Yüzyıllardır süren bir mücadele günümüzde en trajik devresini yaşamaktadır. ABD ve Rusya başta olmak üzere bütün bir Batı ve Hıristiyan dünyası emperyalist emellerle İslâm dünyasına karşı saldırıya geçmiştir. Müslümanlar cehalet, tembellik ve en tehlikelisi parça parça bölünmüş veya bölünmek üzeredir. Balkan Harbi’nin ardından, I. Dünya Harbi vatan parçalarını teker teker elimizden koparılırken, Mehmet Âkif, Müslüman milletleri sarsmak, uyandırmak, birlik ve beraberlik içerisinde yaşamak için mücadeleye davet ettiği söylevleri, yazıları ve şiirleriyle, gerek Türk gerek Arap gerekse başka ırktan olsun Müslümanların imanına yapılan saldırıları göğüsledi. Âkif, Müslümanların vatanlarının ellerinden alınmasına karşı tek ses, tek yürek oldu. İstiklal Marşımızın kabul edilişinin 95. yılında Âkif gibi düşünmek, Âkif gibi yazmak, Âkif gibi haykırmak zamanıdır diyoruz.
 
Kaynaklar
- YETİŞ, Kâzım, Mehmet Âkif’in Sanat-Edebiyat ve Fikir Dünyasından Çizgiler, Ankara, 1992.
- ERSOY, Mehmet Âkif, Safahat, (Hazırlayan: M Ertuğrul Düzdağ). 30. bs., İnkılâp Kitabevi, İstanbul, 2003.
- İbrahim Öztürkçü, “Mehmet Âkif’in Berlin Günleri”, Türk Edebiyatı Dergisi, Sayı : 507, Ocak 2016, s. 34-36.
 
 

 

Ekleyen:  Nevin BALTA
Tarih:  11.3.2016
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Nevin BALTA Yazıları
İzmir İktisat Kongresi 100 YaşındaNevin BALTA [ 24.2.2023 Devamı
Türk Kadınının seçme ve seçilme hakkıNevin BALTA [ 2.12.2022 Devamı
Harf Devrimi’nin 94. Yıl DönümüNevin BALTA [ 3.11.2022 Devamı
Türk Diline Gönül VerenlerNevin BALTA [ 11.7.2022 Devamı
3 Nisan ve Mülteci Çocuklar Nevin BALTA [ 23.4.2022 Devamı
Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği KonseyiNevin BALTA [ 15.11.2021 Devamı
26 Eylül Türk Dil Bayramı’nın 89. YılıNevin BALTA [ 21.9.2021 Devamı
Lozan Zaferinin 96. Yıl Dönümü Nevin BALTA [ 24.7.2019 Devamı
Özel İsimlerin ve Baş HarflerininYazılışı ÜzerineNevin BALTA [ 1.7.2019 Devamı
Çocuklarla Birlikte Çocuklar İçin Nevin BALTA [ 22.4.2018 Devamı
Gaziantepli Hemşehrimiz Ülkü Tamer Vefat Etti Nevin BALTA [ 6.4.2018 Devamı
İstiklal Marşı’nın Kabulünün 97. YılıNevin BALTA [ 14.3.2018 Devamı
“30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI”NIN ÖNEMİ Nevin BALTA [ 27.8.2017 Devamı
Türkmen Yerleşimi Halep, Antep ve Kilis Nevin BALTA [ 13.5.2017 Devamı
31 Mart Ayaklanmasını Yeniden OkumakNevin BALTA [ 6.4.2017 Devamı
29 EKİM 1923 TARİHİNİN ÖNEMİNevin BALTA [ 27.10.2016 Devamı
KÜRESELLEŞME ÜZERİNENevin BALTA [ 1.8.2016 Devamı
19 Mayıs 1919’dan 2016’yaNevin BALTA [ 20.5.2016 Devamı
“Kilis ve Azez Sancak Olup, Valide Sultanın Hassıdır”Nevin BALTA [ 3.5.2016 Devamı
Nevin BALTA [ 11.3.2016 Devamı
Halep Türkmenleri Bölgenin Türkleşmesini SağladıNevin BALTA [ 9.2.2016 Devamı
27 ARALIK ATATÜRK’ÜN ANKARA’YA GELİŞİNİN 96. YILINevin BALTA [ 27.12.2015 Devamı
Gaziantep’in Kurtuluşunun 94. YılıNevin BALTA [ 23.12.2015 Devamı
“24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ”NÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİNevin BALTA [ 24.11.2015 Devamı
Mutluluk Veren Bilgi ya da Devlet Olma Bilgisi Nevin BALTA [ 6.9.2015 Devamı
TÜRK DİL KURUMU 83. YAŞINDANevin BALTA [ 13.7.2015 Devamı
Ülkemizde 15 Bin Cinsel Suç Mahkûmu VarNevin BALTA [ 18.2.2015 Devamı
Harf İnkılabı Nevin BALTA [ 2.12.2014 Devamı
KUTSAL EMANET Nevin BALTA [ 14.10.2014 Devamı
82. DİL BAYRAMINI KUTLUYORUZ Nevin BALTA [ 23.9.2014 Devamı
ANADOLU KADIN BAŞLIKLARI Nevin BALTA [ 21.9.2014 Devamı
“Ulus” ve “Millet” Sözü Üzerine Nevin BALTA [ 4.9.2014 Devamı
Karamanoğlu Beyliği Bayrağına Dikkat Edin Nevin BALTA [ 15.8.2014 Devamı
Çocukluğumun Eski Ramazanları Nerede? Nevin BALTA [ 11.7.2014 Devamı
Âşık Veysel'de Milliyet Şuuru Nevin BALTA [ 17.6.2014 Devamı
Sayfalar : 1  2  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam