Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29947936
Bugün Ziyaretçi :  18615
Aktif Ziyaretçiler :  544

19 Mayıs 1919’dan 2016’ya
 
 
                Osmanlı Devleti 1. Dünya Savaşında yenilmişti. Ülkeyi savaşa sürükleyenler yurt dışına kaçmış, galip devletlerle şartları ağır bir ateşkes anlaşması imzalanmış. İtilaf Devletleri  Mondros Mütarekesi’nin şartlarını bahane ederek Türk topraklarını işgal etmek istiyordu. Düşman devletlerin donanmaları Dolmabahçe Sarayı önünde demirlemiş ve top namluları saraya çevrilmişti. Türk Orduları dağıtılıyor, ordunun her türlü silah ve teçhizatı işgalcilere teslim ediliyordu. Her gün vatan topraklarının bir parçası işgal ediliyordu. Devlet otoritesi çökmüş durumdaydı. Savunmasız kalan Türk Milleti azınlık çetelerinin ve işgal ordularının saldırısı ile karşı karşıyaydı. Hükûmet’in başında İngiliz yanlısı Damat Ferit Paşa vardı. 2. Abdülhamit’in Mecnun diye tanımladığı kişi Sadrazam olmuştu. Hükûmet ateşkes anlaşmasının bozulmaması gerekçesi ile işgalcilerin her dediğini yapıyordu. Millet kaderine terk edilmiş durumdaydı. İşgalciler yurdun dört bir yanında vatanseverleri, halk önderlerini tutukluyorlardı. Gazeteler işgalcilerin sansürüne tabi tutuluyordu.

         İzmir 15 Mayıs 1919’da Yunan Ordusunca işgal edilmiş ve 48 saat içinde 2000 Türk öldürülmüştü. İzmirli aydınlar Feryat Name adlı telgraflarla İzmir’de olanları Türk milletine duyurmaya çalışıyordu. Türk vatanseverleri işgali protesto mitingleri düzenliyordu. Müdafa-i Hukuk örgütleri kuruluyor, Kuva-i Millîye adlı silahlı direniş birlikleri oluşturuluyordu. Padişah ise “Bağıralım, çağıralım, fakat elimizi kaldırmayalım” diyordu. Hükûmet’in vatan ve milletin esenliği için gerekenleri yaptığı yönünde bildiri yayınlanıyordu. Harbiye Nazırı, İngiliz işgal kuvvetleri komutanın Suriye’den İstanbul’a gelişinde törenle karşılanması için Genelkurmay başkanına emir veriyordu.
            Yukarıda özetlediğimi tablo içinde kan ağlayan vatan için düşünülen kurtuluş çareleri ise İngiliz Mandasına girmek, ABD Mandasına girmek ve bölgesel ayrılık çareleriydi.

    İşte Mustafa Kemal Paşa böyle bir ortamda harekete geçti. İstanbul’da milletin kurtuluşu için bir şey yapılamayacağını gördü. Anadolu’ya geçmeye karar verdi. Amacı; kayıtsız şartsız bağımsız, millî egemenliğe dayanan yeni bir Türk devleti kurmaktı. Mustafa Kemal Paşa, Türk Milleti için iki bayrak yükseltmeye karar verdi. Millî egemenlik ve millî bağımsızlık bayrakları.
                Bölgemizin ve ülkemizin içinde bulunduğu durumu kısaca özetleyerek 19 Mayıs 1919’da içinde bulunduğumuz koşulların, bugünkü koşullarla benzerlikler gösterdiğini göstermeye çalışacağız.
                2011 yılı, Ortadoğu siyasetinde halkın sokaklara inip yeni bir  toplumsal mutabakat, demokratik zeminde bir siyaset ve sosyal adalet özlemine dair taleplerini dile getirdiği, bölgedeki rejimleri ve bölgesel siyaseti belirlemeye çalışan küresel aktörleri sarstığı bir yıl oldu. 2010 yılının son haftalarında Tunus’ta başlayan halk ayaklanmaları, Mısır,Cezayir, Fas, Libya, Ürdün, Suriye, Bahreyn ve Yemen gibi Arap coğrafyasının farklı devletlerine hızla yayıldı.
               
                Arap Baharı; Mısır, Libya, Tunus, Cezayir, Ürdün ve Fas gibi devletlerde kısa sürede sonuçlanmıştı. Ancak bu durum Suriye için geçerli değildi. Beş yılı aşkın süredir ne muhalifler ve halk ne de Essad yönetimi açısından somut bir sonuca ulaşılmıştır. Sürenin uzaması hem Suriye halkı için sıkıntının devam etmesi hem de bölgede siyasi ve sosyo-ekonomik kaosun etkin olması anlamına gelmektedir.
                        Suriye’de yaşananlara en başından beri müdahil olan ABD, Rusya ve Türkiye’nin tutumları, bölgenin geleceği açısından önem taşımaktadır. ABD, Essad yönetiminin derhal gitmesini isterken; Rusya, iç sorun olarak görülmesini ve müdahale edilmemesini vurguluyor. Türkiye ise iki ucu keskin bir bıçak misali yaşananların çözümü için  politik davranmaya çalışıyor.
 
                Görüleceği üzere Suriye sorunu, ABD açısından çözümlenmesi gereken öncelikli bir konu değil. Çünkü ABD için asıl önemli konular; İran, Hürmüz Boğazı ve İsrail’in güvenliğidir. Ancak yinede Suriye üzerinden Rusya’nın bölgede hâkim olabileceği düşüncesine karşı huzursuzluk duymaktadır. Bu nedenle bölgede varlığını sürekli hissettirmek istediği için Suriye konusunda etkin olmaktadır.
 
                Suriye sorununun çözümünde ön planda olmak istemeyen ABD, bunu AB, Arap Birliği ve özellikle Türkiye üzerinden yapmak istiyor. Son bir yıldır güney illerimizde ve Suriye’nin kuzeyinde yaşananlar ve Türkiye’ye yönelik gün geçtikçe artan PKK, PYD ve DAEŞ eylemleri Türkiye’nin daha da zor durumda bırakılacağını göstermektedir.
                       
                        Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz ki, Saddam sonrası ortaya çıkan karışıklığı fırsat bilen PKK, Kuzey Irak topraklarına yerleşti. Essad sonrası ortaya çıkan karışıklığı fırsat bilen PKK, ve onun Suriye uzantısı PYD, Kuzey Suriye topraklarına yerleştirilmektedir. Bu konuda müttefik devletlerin faaliyet içinde bulundukları ve bu terör örgütlerine silah yardımları bilinmektedir.
 
                İşte yukarıda özetlediğimiz 19 Mayıs 1919 koşulları ile 19 Mayıs 2016 koşullarını karşılaştırmayı okuyucularımıza bırakıyoruz. Elbette 19 Mayıs 1919 işgal koşulları yoktur ama provaları vardır. Türkiye’nin bütünlüğüne kast edenler ise hiç değişmemiş görünmektedir. ABD, AB’nin bölgedeki terör örgütlerine destekleri ise sürmektedir.
               
                Ülkemizin 19 Mayıs 1919’daki kara günlere asla dönmemesini temenni ediyor ve Atatürk ve silah arkadaşlarını minnet, şükran ve saygı ile anıyoruz. Eğer o kahramanlar olmasaydı Türkiye Cumhuriyeti olmayacaktı. Eğer o kahramanlar olmasaydı Türkiye manda altında bir ülke olacaktı. Eğer o kahramanlar olmasaydı tam bağımsız Türkiye olmayacaktı.Eğer o kahramanlar olmasaydı Millî egemenlik ve millî bağımsızlık bayrakları dalgalanmayacaktı….
                Başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere, silah arkadaşlarının ve Kurtuluş Savaşı’nda şehit düşen tüm Kuvayı Millîye milislerinin ruhları şad olsun!
 
 
 

 

Ekleyen:  Nevin BALTA
Tarih:  20.5.2016
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Nevin BALTA Yazıları
İzmir İktisat Kongresi 100 YaşındaNevin BALTA [ 24.2.2023 Devamı
Türk Kadınının seçme ve seçilme hakkıNevin BALTA [ 2.12.2022 Devamı
Harf Devrimi’nin 94. Yıl DönümüNevin BALTA [ 3.11.2022 Devamı
Türk Diline Gönül VerenlerNevin BALTA [ 11.7.2022 Devamı
3 Nisan ve Mülteci Çocuklar Nevin BALTA [ 23.4.2022 Devamı
Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği KonseyiNevin BALTA [ 15.11.2021 Devamı
26 Eylül Türk Dil Bayramı’nın 89. YılıNevin BALTA [ 21.9.2021 Devamı
Lozan Zaferinin 96. Yıl Dönümü Nevin BALTA [ 24.7.2019 Devamı
Özel İsimlerin ve Baş HarflerininYazılışı ÜzerineNevin BALTA [ 1.7.2019 Devamı
Çocuklarla Birlikte Çocuklar İçin Nevin BALTA [ 22.4.2018 Devamı
Gaziantepli Hemşehrimiz Ülkü Tamer Vefat Etti Nevin BALTA [ 6.4.2018 Devamı
İstiklal Marşı’nın Kabulünün 97. YılıNevin BALTA [ 14.3.2018 Devamı
“30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI”NIN ÖNEMİ Nevin BALTA [ 27.8.2017 Devamı
Türkmen Yerleşimi Halep, Antep ve Kilis Nevin BALTA [ 13.5.2017 Devamı
31 Mart Ayaklanmasını Yeniden OkumakNevin BALTA [ 6.4.2017 Devamı
29 EKİM 1923 TARİHİNİN ÖNEMİNevin BALTA [ 27.10.2016 Devamı
KÜRESELLEŞME ÜZERİNENevin BALTA [ 1.8.2016 Devamı
“Kilis ve Azez Sancak Olup, Valide Sultanın Hassıdır”Nevin BALTA [ 3.5.2016 Devamı
MEHMET AKİF’İN VATAN SEVGİSİNDE BİRLEŞMEKNevin BALTA [ 11.3.2016 Devamı
Nevin BALTA [ 11.3.2016 Devamı
Halep Türkmenleri Bölgenin Türkleşmesini SağladıNevin BALTA [ 9.2.2016 Devamı
27 ARALIK ATATÜRK’ÜN ANKARA’YA GELİŞİNİN 96. YILINevin BALTA [ 27.12.2015 Devamı
Gaziantep’in Kurtuluşunun 94. YılıNevin BALTA [ 23.12.2015 Devamı
“24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ”NÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİNevin BALTA [ 24.11.2015 Devamı
Mutluluk Veren Bilgi ya da Devlet Olma Bilgisi Nevin BALTA [ 6.9.2015 Devamı
TÜRK DİL KURUMU 83. YAŞINDANevin BALTA [ 13.7.2015 Devamı
Ülkemizde 15 Bin Cinsel Suç Mahkûmu VarNevin BALTA [ 18.2.2015 Devamı
Harf İnkılabı Nevin BALTA [ 2.12.2014 Devamı
KUTSAL EMANET Nevin BALTA [ 14.10.2014 Devamı
82. DİL BAYRAMINI KUTLUYORUZ Nevin BALTA [ 23.9.2014 Devamı
ANADOLU KADIN BAŞLIKLARI Nevin BALTA [ 21.9.2014 Devamı
“Ulus” ve “Millet” Sözü Üzerine Nevin BALTA [ 4.9.2014 Devamı
Karamanoğlu Beyliği Bayrağına Dikkat Edin Nevin BALTA [ 15.8.2014 Devamı
Çocukluğumun Eski Ramazanları Nerede? Nevin BALTA [ 11.7.2014 Devamı
Âşık Veysel'de Milliyet Şuuru Nevin BALTA [ 17.6.2014 Devamı
Sayfalar : 1  2  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam