“8.Kadıköy Kitap Günleri” Fuarını son anda kuyruğundan yakalayabilmenin huzurunu ve sevincini yaşadım.
Merdivenlerden çıkarken burnuma gelen kitap kokuları sanki beynimdeki mutluluk hormonunu tetikledi. Uzun bir nefes çektim “evet bu kokuyu özlemişim “ dedim.
İlk gözlemim gelenleri izlemek oldu. Oldukça kalabalık, bazı stantlarla yapmış olduğum konuşmalarda, kiminin “meraktan gelen ziyaretçinin çok olduğunu” söyleyip,şikayetlenmelerini dinledim. Ancak bana göre ziyaretçilerin çoğunluğu okuyucuydu… Hele o süslü püslü, bol resimli çocuk kitaplarının etrafındaki minik ziyaretçilerin heyecanı görülmeye değerdi. Bizler çocukken böylesine çocuk kitapları yoktu, şimdinin çocukları bu konuda şanslı sayılır.
İnsanın tüm kitapları bir anda görebilmesi, gönlünce açıp inceleyebilmesi kitap yazarları ile kısa sohbetler yapabilmesi açısından buetkinlikler gerekiyor. Bir kitabın yazarı ile sohbet edildiği zaman o kitap daha bir farklı okunuyor, daha bir zevk veriyor. Hanımların şen kahkahalar arasında yazarlarla resim çektirmeleri karşılıklı iltifatlar kitap alımını da daha bir zevklendiriyor. Şunu söyleyebilirim ki bizim yaşımızdaki kişilerin kitap okuma alışkanlığı daha fazla. Teknolojinin bu denli ilerlediği çağımızda özellikle gençleri ve çocukları bu tür yerlerde görmek insanı geleceğe karşı umutlandırıyor.
Keşke bu tür kitap fuarları her bölgede açılsa bir hafta değil on beş gün olsa ve alamayan okumak isteyen herkes faydalansa.
Yıl içinde çoğu insan korsan kitaplara ilgi gösteriyor korsan kitap alanlara da hep bir tepki olur. Ben tepki göstermiyorum. Alamıyor, ama okumak istiyor. Hoş şimdi ikinci el satan yerler çoğaldı, o zaman indirimli kitap satışları olan fuarlar daha da çoğalacak ve her kes kitap almanın zevkini yaşayacak.
Aslında kitap deyince aklıma bana kitap okuma alışkanlığını kazandıran babam gelir. Öyle çok kitabım vardı ki babamla karşılıklı kitap okumak… Güzeldi.Zevkle okuduğum hatta onlarca kere okuduğum ilk kitaplarımdan “Aziz Nesin’nin Şimdiki Çocuklar Harika “ kitabıydı. Halen de okuduğumuz kitapları karşılıklı konuşmak ve bilgi aktarımı yapmak zevkini yaşıyorum.
Mesleğim gereği yirmi beş bin kitap arasında geçen yıllarım da her türlü kitap okuma zevkine ermenin mutluluğunu yaşadım...
Öyle vazgeçilmez bir hazine ki üstelik her kitabın kapısıda istediğin zaman açılır ve kapanır, izne gerek yoktur.
İnsan yaşamının en güzel dayanağı sevgiyi, saygıyı, öğreten kültürlü olmanın vazgeçilmez kuyusu.
Toplumda zengin veya fakir biriyle konuştuğumuzda yarım saat içende karşımızdaki kişinin kitap okuyup okumadığını anlayabiliriz. Fark hissedilir derecededir. Okumayanın yaşam ufku dardır.
Uygarlığı yakalayabilmek kitap okumaktan geçer.
Sevgiyi verebilmek affedebilmek, paylaşabilmek, doğru iletişimi kurabilmek de kitap okumaktan geçer,
Sizlerde boş kaldıkça okuyun, çevrenize okutmaya çalışın. Okumanın zevkini yaşayabilmeniz dileğiyle…
Sevgiyle kalın…
Belma Demir Akdağ, 18.06.2016
|