Bu ülke şehit kanıyla sulanmış, kutladığımız her bayram da şehitlerimizin kanlarından doğmuş. Yüzlerce binlerce insan kadın erkek çocuk bu ülke için savaşmış bu topraklar uğruna şehit ve gazi olmuşlar. Halende şehit kanı dökmeye devam ediyoruz.
Bizim savaşlarımız hep ordu- millet olarak kazanılmış, 30 Ağustos Zafer Bayramında da olduğu gibi.
Çocukken 30 Ağustos Zafer Bayramı denince, askerlerin, tankların ve uçakların geçiş töreni gelirdi aklıma, oysa bu bayram bir milletin milli mücadelesidir. Vatan karanlıklara büründüğü zamanda bu toprakların üstünde yaşayan insanlardan oluşturulan bir ordu ile kazanılmış bir zaferdir.
Savaşın parolası Atatürk’ün dediği gibi “Ya İstiklal Ya Ölüm” dü. Milletin Kuva-yi Milliye Ruhu, vatan aşkı, her şeyi yoktan var etme azmi ile en büyük kahramanlık destanları yaratıldı. Batı dünyası elinde silahı olmayan halktan yaratılmış bir ordunun zaferini duyunca şaşkınlaştılar, oysa bu milletin ruhundaki vatan aşkı tüm silahlardan daha kuvvetli ve yakıcıydı.
30 Ağustos, Atatürk’ün önderliğinde kazanılan Kurtuluş Savaşı Sevr anlaşmasının parçalandığı ve Lozan Barışının yapıldığı ve Cumhuriyetimizin ilk temel taşıdır.
Ulu Önder Atatürk, “Hattı-ı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla sulanmadıkça düşmana terk olunmaz…” Bu sözün anlamı büyüktü.
26 Ağustosta başlayan Büyük Taaruz Başkomutan, ordu ve milletin el birliği ile kazanılmıştır. Atatürk’ün “Ordular İlk Hedefiniz Akdeniz’dir, İleri…” sözü bir kırbaç olmuştur bu millete.
Aç susuz, çıplak ayak kadınların sırtında mermiler, kağnıların başında öküz yerine çeken insanlar, yaşlı, genç çocuk kazanılmış bir zafer. 30 Ağustos Zafer Bayramında, toprak tıpkı Çanakkale’de olduğu gibi kanla hamur olmuştur. Türk Tarihinin akışını değiştiren bu savaşımızın, bizim tarihimizde yeri önemlidir.
Büyük Taarruzukutlayacağımız bu günlerde yine ülkemizi karıştırmak için uğraşan terör örgütleri ile mücadele ediyoruz. Bilmiyorlar ki bu millet gözü karadır. Korkmaz hele böylesine toplama insanlardan oluşan terör örgütlerinden iç korkmaz.
15 Temmuz gününde bu millet bir kez daha ülkesine sahip çıkması gerektiğini öğrendi. Bir kez daha birlik oldu. Evet, her gün şehit veriyoruz, özellikle çocuk ölümleri hepimizin içini acıtıyor. Ama mademki düşman içimize girmiş, mademki ekmeğini yediği bu ülkeye kahbelik yapmış bizde tarihimizde olduğu gibi millet- ordu elele savaşacak mücadelemizi yapacağız. Kalleşçe adam öldüren bu katil topluluklarına dersini vereceğiz.
Sevgiyle kalın.
Belma Demir Akdağ, 28.08.2016
|