Yarın Cumhuriyet Bayramını kutlayacağız. Tıpkı yirmi yıl önce ya da kırk yıl önce kutladığımız gibi. İçimizde Cumhuriyet Bayramını kutlama coşkusunu kaybetmeye yüz tutanlar varsa da,Cumhuriyet aşkını ruhunda yaşayanlar ayni coşkuyla kutlayacaktır.
29 Ekim 1923 ‘de Cumhuriyet ilan edildi. Cumhuriyeti kurmak çok zor oldu. Hem de çok zor. Sonrasında gerçekleşen devrimler de kolay gerçekleşmemiştir.
19 Mayıs 1919 da Samsuna gelen Atatürk Erzurum ve Sivas kongrelerini yaptı. Atatürk hep “ Tek bir egemenlik var, o da Milli Egemenliktir. Ülkeyi yine ulusun kendi gücü kurtaracaktır “ diyordu. 23 Nisan 1923 günü Büyük Millet Meclisini topladı. Meclis Mustafa Kemal’i Başkan seçti ve Ulusal Kurtuluş savaşını başlattı. Savaşın kazanılmasından sonra 28 Ekim 1923 akşamı yakın arkadaşlarını Çankaya da yemeğe çağırıp onlara “ Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz “ dedi. 29 Ekim 1923 günü de meclise cumhuriyet önergesini sundu kabulünden sonra da o gün Cumhuriyet ilan edildi.
Aslında Cumhuriyetin tanımını ve kıymetini çok azımız biliriz. Oysa Cumhuriyetin içinde koca bir tarih yatar. O tarihin içinde yaşanan çileler, yüzlerce insanın şehit olup, kanları ile suladığı topraklarımız ve onların başkomutanıAtatürk’ümüz vardır.
Cumhuriyet demek özgürlüktür, özgürce yaşamak demektir.
Cumhuriyet demek halkın kendisini yönetecekleri seçmesi demektir.
Cumhuriyet demeklaiklik demektir.
Cumhuriyet demek çağdaşlığa durmadan yılmadan koşmak demektir.
Cumhuriyet demek barış demektir.
Cumhuriyet demek kardeşlik demektir
Cumhuriyet demek kadın hakları demektir.
Özellikle biz kadınlar, Atatürk’ümüzün hediye ettiği Cumhuriyete sonuna kadar sahip çıkmalıyız. Öldürülmemek için özgürlük için haklarımıza sahip çıkmalıyız.
Ne pahasına olursa olsun onu korumak bizlerin görevidir. Yaşadığımız bu topraklar için atalarımız için, sırtında mermi ve kağnıları arkasına bağlayıp cepheye silah taşıyanlar için, öksüz kalmış çocuklarımız için şükran borcumuzu ödemeli ve Cumhuriyetimize sahip çıkmalıyız.
Yaşasın Cumhuriyet…
Sevgiyle kalın.
|