Yazıma Abraham Lİncoln’ün en sevdiğim sözüyle başlamak istedim; “Bana okuduğum kitapların en güzelinin hangisi olduğunu sorarsanız söyleyeyim; Annemdir” Hepimiz için geçerli değil midir?
Çoğu kadın hamile kaldığı zaman anneliğinin başladığının farkına varamaz oysa en mutlu olduğu bu günlerde hayatının en kutsal görevi olan “annelik mesleği “ başlamıştır. Bu öyle farklı bir meslektir ki asla emekli oldum diyemezsin. Hayatınız boyunca sayfanızın en başında durur bu göreviniz.
O küçücük çocuğu hayata yetiştirmek zordur. En meşakkatle büyütülen insan yavrusudur. Emeği çoktur. Okuması ergenliği, iş hayatı, evliliği, kişiliği, kültürü, karakteri hep annenin tornasından geçer, Sonra, bakarsınız hayatınızın yarısı geçip gitmiştir.
Anneler hep gözleri gönülleri ve elleri çocuklarının üstünde yaşarlar. Öyle olsun isterler, tıpkı koruyucu bir melektir. Anne yüreği un değirmeni gibidir. Acıyı, sıkıntıyı alır öğütür size sevgi olarak geri verir. Annenin gözleri kapandığı zaman da annelikten emekli oldu demektir.
Oysa çocuklar annelerinin ne hastalandığını, ne sıkıntısını, ne yaşlandığını ne de yorulduğunu kabul etmezler. Onlar için anne hep güçlüdür.
Anne, yaşamın yarısında en çok sevdiği çocuğunu kaybederse ne olabilir düşünemiyorum. Öyle çok şehit anneleri var ki çocuklarının ateşi ile yanan. Acılarını yüreklerine gömmüş geçmiş anılarla avunan. Çocuklarını maden kazalarında kaybeden anneler, trafik kazasında ya da kör bir kurşuna kurban veren işte en zor annelikte bu olmalı.
Böylesine fedakâr annelerin bir de hunharca öldürüldüğünü duyduğum zaman kahrediyorum. Ya da çocuklarının annesini hiç acımadan döven hem de çocuğunun gözünün önünde, o çocuk gözünde en kutsal varlık olan annenin çektiği acı nasıl travmalara yol açabileceğini düşünemeyen aciz babalar.
Geçenlerde bir kadınla erkek arasında geçen diyaloğu dinledim.
Kadın soruyor “ eşinizden ayıldınız mı? Çocuğunuz var mı?“
Adam cevap veriyor “ayrıldım iki çocuğum var ama annesinde “ Bu ne demek? Çöpsüz üzüm der gibi.
Hayatımızın mihenk taşı olan annelerimizin kıymetini bilelim. Bizleri sorgusuz sualsiz her yönümüzle seven annelerimizi koruyalım kollayalım.
Bugün anneler günü, annelerimizi hatırlamak için değil, daha bir farklı davranalım, onları biraz şımartalım diye yoksa anne günü olmaz, annelerimiz yaşadığı sürece her gün anneler günüdür.
Evlat acısıyla yürekleri dağlanan, evlatları için her şeye rağmen dik duran, elleri öpülesi annelerimizin önünde saygıyla eğilirken, halen bıkmadan yemek nasıl pişirilir diye anlatan, hastalandığım zaman bana beş yaşında çocuk gibi davranıp, bunu yaşatan anneciğimin de anneler gününü kutlarım.
Sevgiyle kalın…
|