Kızım yuvaya giderken terapist bir arkadaşım kızıma terapi yapmış. Bana gelip “kızının problemi var bir arkadaşı dövüyormuş, saçını çekiyormuş ve oyuncaklarını saklıyormuş “ dedi şaşırdım.
“Adını söyledi mi? Kimmiş bu çocuk “ dedim.
Arkadaşım “adı Oskarmış” dedi. Çok güldüm “ayol bu bizim kedi” dedim. Kedimizle öyle bir iç içe yaşadı ki, o kızımın en iyi arkadaşı oldu.
Şimdi düşünüyorum da kızımı iyi ki bu kediyle büyütmüşüm. Halen hayvanlara karşı sonsuz merhameti olan bir birey haline geldi. Her zaman çocukların hayvanlarla büyümesi gerektiğini savunurum. Hayvanlarla iç içe olan her çocuğun tüm yaşamı olumlu yönde etkilenmektedir.
Sokakta bir çocuğun hayvana eziyet ettiğini görünce ona böyle yapmaması gerektiğini anlattım. Annesi bana döndü “ o kadar seviyorsan hayvanları koruma derneğine git” dedi. Şaşırdım. Oysa bir hayvanı korumak insani bir görevdir. Onlar konuşamazlar ama bizler gibi bir canlının yaşadığı tüm duyguları yaşarlar. Sokakta yaşayan kedi ve köpekleri hiç sevmeyi denediniz mi? Onların yiyecek ve içecek kadar sevgiye de aç olduğunu biliyor musunuz? Kocaman bir köpeğe elimi uzatıp başını okşadığımda sırt üstü yere yatıp da sevgiyle bana bakışını hiç unutamıyorum.
Bu dünyada sadece insanlar yok başka canlılarda var ağaçlar, bitkiler ve hayvanlar, tıpkı bizim gibi onlarında bakıma ve sevgiye ihtiyaçları var. İşte o zaman bizlerin devreye girmesi gerekir merhametle sevgiyle üstümüze düşen görevi getirmeliyiz. Onlar bize Allah’ın emanetidir öyle düşünün. O zaman daha kişilikli insanlar olabiliriz.
Amerika’da bir hastanede rehabilitasyon ihtiyacı olan insanların hayvanlarla rehabilite edildiğini biliyor musunuz? Eğer hayvanı evinizin bireyi olarak kabul ederseniz hayatınız renklenir. Evinizde hastanız, çocuğunuz veya yaşlınız varsa mutlaka bir hayvan edinmelisiniz. Göreceksiniz pek çok şey değişecektir.
Benimde, Oskarın kaybıyla, uzun yıllardan sonra bir kedim oldu ben ona Obez diyorum. Sokakta beni gördüğü zaman hemen miyavlayıp benim dikkatimi çekiyor “açmışın? gel hadi” dediğim zaman benimle beraber apartmana giriyor, beraber asansörle çıkıyoruz, asansörde kendisini sevmemi istiyor, seviyorum mırıldanmaya başlıyor kata gelir gelmez de iniyor. Hemen benim kapıma gelip hep orada duran mamasını yemeye başlıyor sonra, biraz dinleniyor ve sokaklara geri dönüyor. Tıpkı insan gibi…
Şimdi eve de yeni bir arkadaş geldi adı Maya, sabah annemlere gidiyor akşam bize geliyor. Eğer anneannedeyken ben oraya gidersem sesime bağıra bağıra gelip kucağıma çıkıyor bıkıncaya kadar kendini sevdiriyor. Akşamda kendi evimize dönüyor. Annem, babam ben ve
eşim çok mutluyuz ailemize katılan bu yeni fertle. Maya’nın aşkı, sevgisi farklı. Tek sorun iki evin Mayası olunca şımarık olması. O da bizim hoşumuza gidiyor. Sorun bu olsun diyorum.
Sizlere de bu sevgiyi yaşamanızı dilerim.
Sevgiyle kalın…
|