Cumhuriyet; Atamız ve onun önderliğinde binlerce şehidin ve gazinin kanları ve canları ile mücadele ederek bize, Türk Milletine bir armağanıdır. Cumhuriyet’ in kuruluşuna giden yol, bana göre önce Çanakkale Savaşı, “Ya İstiklal Ya ölüm” ilkesi ile başlayan Milli Mücadele ve devamında, Erzurum, Sivas Kongresi, Kurtuluş Savaşı daha sonra, 23 Nisan 1920 Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışı. Devamında bugün sahip olduğumuz Cumhuriyetin ilanı.
Aslında çok kısa bir anlatım oldu. Ama bu kısacık anlatımı okurken, Çanakkale Savaşını düşünebilirsiniz. Binlerce şehitle ve gaziyle kazanılan bir zafer, denizin kırmızıya boyandığı kadınların çocukların ve erkeklerin top yekün savaştığı ve Atatürk’ün Conkbayırında “ Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum” sözü. Gökten ateşin yerden ölümün yağdığı Çanakkale. Sonuçta da zaferle neticelenmiştir.
Çanakkale gibi bir geçmişle güçlenen Türk ordusunun azimle savaştığı Kurtuluş Savaşı ve bu savaşta Türk Kadınının inanılmaz mücadelesi Nene Hatun, Halide Onbaşı, Nezahat Onbaşı, Şerife Bacı, Kara Fatma, Halime Çavuş ve niceleri. Bu savaş Türk Milletinin en büyük sınavıydı.
Anadolu düşman işgalindeyken karış karış düşmandan temizlenmiştir. Dört yıl süren bu savaşta birçok kadın ve çocuk can vermiştir. Gerek Çanakkale Savaşı gerekse Kurtuluş Savaşı kanlı birer cehennem. Her ikisinde de vatan sevgisinin ne denli büyük bir güç olduğu bütün dünyaya gösterilmiştir.
Kurtuluş Savaşı Türk milletinin tarihini değiştirmiş, kadın erkek çocuk demeden yeniden dirilerek ayağa kalkıp, yeniden ülkemizi gerçek manada kurtaran bir mücadele olmuştur.
Cumhuriyet rejimi insana değer veren, hak ve özgürlüğe gösterdiği saygı nedeniyle çağdaş uygarlık düzeyine yükselmeyi gerçekleştiren bir yönetim şeklidir. Uygar toplum, çağdaş toplum ve laik toplum Cumhuriyet yönetimi ile mümkündür.
Çoğumuzun dedelerinin ve atalarının kanları ile sulanmış, Atatürk’ün önderliğinde ölüm kalım savaşı verilerek bu vatan toprağında ilan edilen Cumhuriyet bize emanettir.
Bu gün özgür yaşadığımız bu topraklara çok kolay sahip olmadığımızın bilincinde, Cumhuriyet Bayramını kutlamalıyız. Ona sahip çıkmalıyız.
Bugünü, Cumhuriyet için, bağımsız bir vatan için, çoluğunu çocuğunu gerisinde bırakıp yıllarca dönememiş, can veren binlerce şehide, gazilere, bağımsızlık sevdası ile mücadele eden kadınlarımıza, ne olduğunu bilmeden can veren çocuklarımıza borçluyuz.
Bizlere bırakılan bu emaneti sonuna kadar korumalı ve yaşatmalıyız...
Sevgiyle kalın…
Belma Demir Akdağ, 27.10.2017
|