Sokaktaki tehlikeler ve düzensizlik, insanı artık korkutmaya başladı. Akşam eve sağ salim gittiğimiz zaman şükredecek hale geldik. Herkes keyfi, arabalar, yayalar kimsenin birbirine saygısı kalmamış vaziyetteyiz.
Genç bir adamın elinde bileğim kalınlığında sopayla yaşlı bir adamı dövmesini gördüğüm zaman korktum. Bu ne nefret, kafasını patlatıncaya kadar vurdu etrafında altı yedi tane erkek vardı, kimse müdahale etmedi polis çağrıldı, polisi duyunca adamcağızı bırakıp kaçtı. Arkasından bakarken bu ne kin bu nasıl bir nefret diye düşünmeden edemedim. Önce bu olayı seyredenlere kızdım, sonra akşam haberlerde kavgayı ayırmak isteyen başka birisinin öldürüldüğünü duyunca kala kaldım. Sokakta ki insan, sinirli, bıkkın, kavgacı.
Otobüse binerken önümdeki yaşlı kadına müsaade eder misiniz? Dediği için bir araba laf sayan bir başka orta yaşlı erkek bastonunu hırsla yere vurarak hakaret etmeye başlayınca birden edepsizliğim tuttu, adam da sesini kesti. Gücü yeten yetene. Gencin yaşlıya, erkeğin kadına saygısı kalmamış, sokak kültürü alabildiğine yozlaşmış. Sanki her kes patlamaya hazır bir bomba.
Bu sokaklar, yaşlı, engelli ve çocuklu iseniz sanki çıkmayın diyor. Otobüste kavga edenler sokakta önünüze çıkan dilenciler eteğinize yapışan tinerciler, kırmızı ışıkta bile giden arabalar, sokağın ortasına arabasını park edip kafasına göre sokağı trafiğe kapatanlar, inşaatlarına malzeme boşaltan koca koca kamyonlar yollara dökülmüş toprak ve harçlar. Belediyenin yol suluyorum diyen arabalarının bütün suyu yan tarafından boşaltıp göl haline getirdiği caddeler…
O gün dolmuşta genç bir hanımın kahkahasıyla daldığım düşüncelerden uyandım. Yarım saatlik yolda bu genç hanımın avaz avaz telefon konuşmasını dinledik her kes sinirlendi ama kimse bir şey demedi. Adap diye bir şey vardır, sokakta, evde, yemekte, arkadaşlıkta, komşulukta. Aslında günlük hayatımızda yaptığımız her şeyin bir adabı vardır. Yeter ki öğrenelim, bunlar eskiden kalma şeyler demeyelim, öğrenelim.
Sokak, huyunu bilmediğimiz karakterde insanlarla dolu bir topluluktur. Onun için daha dikkatli olmalıyız. Malum, şimdi sokak insanları daha sinirli ve daha zalim. Adam sinirlendiği zaman çakısını ya da silahını korkusuzca çıkarabiliyor yazık ki.
Adam ya da kadın parka oturur çekirdeklerini çitler etrafı seyreder önünde bir öbek çöpü bırakır gider, yolda yediği herhangi bir şeyin kağıdını, atar arkasına bile bakmaz. Sürücü arabasının camından şişeyi fırlatır ya da çöplerini atıverir. Otobüse binerken önündeki yaşlıya bir omuz atıp biner, avaz avaz telefonla konuşup insanlara dinletir, ya da ayaklarını ayırıp oturur yanındakini görmezden gelir. Ağzına aldığı sakızı çıtlata çıtlata çiğner etrafındakileri sinir eder, çok kızdıran sevgilisi ya da karısını iki yumrukta yere serer, ağza alınmayacak
küfürlerle konuşur, daha ne örnekler vardır bir bilseniz. Bu insanlara her hangi bir ikazda bulunduğunuz zamanda ya ağız dalaşına girersiniz ya da dayak yersiniz, en kötüsü de canınızdan olabilirsiniz.
Bunun altında da aile terbiyesi almamış görgü bilgi yoksunu insanlar olup boş vermişlik içinde yaşamak yatmakta, ya da çoğu değerleri kaybetmek.
Siz siz olun sokakta, evde, toplumda, iş yerinde değerlerinize her konuda sahip çıkın.
Sevgiyle kalın…
Belma Demir Akdağ, 11.02.2018
|