“Beni özgürlüğe kavuşturacak kapıdan geçerken, öfkeyi ve nefreti geride bırakmazsam, hapiste kalmaya devam edeceğimi biliyordum”. Diyen, Alin’nin bir sözü vardır. Ben de kin ve nefret duygularına alışamadım gitti. Bazen kızıyorum, herkes gibi ben de dibine kadar zaman zaman bu duyguları yaşıyorum ama mantığımla bu duyguların üstesinden gelmeye çalışıyorum. Nefret o kadar güçlü bir duygu ki, insana ne bir adım attırır ne de o nefretle yaşamanın acısını yürekten siler.
Çevreme baktığım zaman son yıllarda bu duygunun yavaş yavaş keskinleştiğini görmek beni üzüyor. Oysa Chuch Palahnium’un da dediği gibi “Birinden nefret etmek, insanın kendi içine kurt koyması demektir” hayatını kemirir hep düşüncelerinde o kin ve nefret keskinleşir.
Nefret etmenin bilimsel adı “misantropi”dir. İnsanlardan nefret edenlerdir bunlar. Günümüzde ise yaşadığımız toplumda insanlardan, hayvanlardan, hatta doğadan nefret edenlerle dolmuştur.
Kin ve nefretin derecesinin gün geçtikçe arttığını da yazık ki görebiliyoruz. Haberlerde, gazetelerde ve hatta çevremizde olayları öğrendiğimiz zaman hayretler içinde kalıyor böyle bir nefret böyle bir kin olabilir mi? Diyoruz ama önleyemiyoruz.
İnat kini kin, nefreti, nefrette düşmanlığı tetikliyor. Ondan sonrada toplumda her kötülük daha da vahşice oluyor. Allah içimize sevgiyi affetmeyi de vermiştir. Bu duyguları paylaşmak bu kadar zor mudur? Bilemiyorum.
Ozanlarımızı okursak hepsi de kin ve nefretin toplumu bozduğunu kutuplaşmanın arttığını söylemezler mi? Bu duygular sonradan pişmanlık ve keşkeleri getirmez mi? Hayatımız bizi bir pişmanlığın kuyusuna atmaz mı? Kin ve nefreti kusan rahatlar mı?
Oysa dünyamız sevgi, güzel ahlak ve paylaşım üstüne kurulmadı mı? Affetmek, hoş görü gösterebilmek bizi küçük düşürmez, hatalı olduğumuzu da göstermez. Hatta affetmek bir özgürlüktür, büyüklüktür, yüce gönüllülüktür. Sevgi, affetmek bize çok şey kazandıracak unsurdur.
Hayat sandığımız kadar uzun değil bir bakıyorsunuz ki yolun sonuna gelmişsiniz. Bu kısa hayatımızı iyi değerlendirmek varken kin ve nefretle insanlık suçu işlemek niye?
En kutsal varlığımız aile dikkat edin o da yozlaştı. Bağlılık ve sevgi aile içinde azaldı. Anasını babasını döven evlatlar türedi. Evini otel gibi kullananlar çoğaldı. Ruh sağlığı bozulmuş hayasız insanlar türedi.
Toplumca kendimizi aileden başlayarak düzeltmemiz gerekmekte. İster kabul edin isterseniz reddettin, çevrenizi gözlemleyin ailenize bakın ve bu nefret düşmanlık duygularından arınmanın yollarını bulun.
Affedebilmek insana huzur verir, güç katar, daha mutlu ve sağlıklı yaşarız. Olayları farklı görmemizi sağlar, kolay iletişim kurmamızı sağlar. Bir deneyebilsek…
Sevgiyle kalın…
|