Nihayet seçimler bitti. Bir heyecanla başlayan yarış kiminin gönlüne göre oldu. Kimini de hüsrana uğrattı. Seçimlerden sonra halkın kazandık diye şenlik yapması güzeldi elbette, her kazanan bunu yapar. Ancak ellerinde silahlarla kutlama yapılması, yanlıştı, hiç kimseye zarar verilmeden bu işin sonlanması da bir şanstı.
Milyonları peşine takmış, umutları olmuş Muharrem İnce’nin bir anda ortadan yok olması da ayrı bir kaos oldu. İster yen ister yenil olgunluk çıkıp konuşmaktı. Çıkıp özür dilemesi en azından olayı biraz hafifletti.
Ertesi gün Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu seçimi biz kazandık demesi de ayrı bir kaostu. Sevgili Kılıçdaroğlu ben diyorum ki “bi gitsen “ . Her secimden sonra “göreceksiniz önümüzdeki seçimlerde bu iş bitecek “diye diye yılları devirdik. Evet, çok saygılı, iyi niyetli, uzlaştırıcı bir lidersiniz fevkalade bir kişiliğiniz var ancak bu yarışta başarılı olamıyorsunuz. Yerinize başarılı olacak, bir lider gelmeli. Türkiye de gelişen her olayı çok iyi takip edip bunu vatandaşları ile paylaşabilecek mücadeleci bir lider gerekiyor, vizyon sahibi, kaliteli insanlar da partiye kazandırılmalı. Parti objektif olarak kendini sorgulamalı. Gündemini kendi yaratacak bir lider olmalı, CHP’ nin başında. İktidar partisinin her söylediği sözün arkasından bir hafta konuşmak siyaset değildir bana göre.
Şimdi seçimler sevabıyla günahıyla bitti. Bugüne kadar da yenilginin arkasından, yenilgiye bahane bulmak partiye hiç bir şey kazandırmadı. Muhalefet partisi olarak CHP ciddi sorumluluk taşımaktadır. Rasyonel bir politika ortaya koyabilmelidir.
Önemli olan önümüze bakmaktır. Kaoslar bitmeli ortam gerilmemeli eğer ülkesini düşünüyorsa bu partiler iktidar partisi de dâhil, ortamın gerilmesi, daha büyük yaraların açılmasına neden olabilir.
Her parti siyasi çizgisini belirlemeli, çalışmaya başlamalıdır. Seçim öncesi havasından çıkmalıdırlar. Kaos çıkarmak isteyenleri uyarmalıdır.
Nasıl ki MHP’nin Genel Başkan Yardımcısı Aycan, düşüncelerini sesli söylediği için görevden alındıysa, Soylunun da İçişleri Bakanlığından alınması gerekmektedir. İçişleri Bakanının görevi, ülkede yaşayan tüm insanların güvenlik, huzur ve barış içinde yaşamalarını sağlamaktır. Soylunun yapmış olduğu konuşmaya şaşırdım kaldım…
Şehit cenazeleri kimsenin tasarrufunda değildir. CHP ‘nin bu cenazelere gelmemesini söylerken şunu da düşünmeli Soylu, şehit çocuğunun ailesi ya da kendisi CHP li olabilir. Bu vatan mücadelesine hep AKP’ li düşünceye sahip insanlar gitmiyor. Her kesimden Kürt, Türk, Çerkez Abaza, Laz, Sünni, Alevi hepimiz ülkemiz için bir neferiz.
Bu tür konuşmaların kimseye faydası olmaz. Bu vatan hepimizin, mücadelemiz ortak.
Sevgiyle kalın…
Belma Demir Akdağ, 1.7.2018
|