Cumhuriyet Bayramını kutlarken, bugünkü kutlamayı değil, Osmanlı Devletinin sonunu getiren Trablusgarp Savaşı ve 1. 2. Balkan Savaşından başlayıp bu güne kadar geçen günlerdeki savaşları ve yaşananları biliyorsak o zaman Cumhuriyet ruhunu yaşar ve yaşatabiliriz. Yoksa kuru kuruya kutlamış olmak için, Cumhuriyet Bayramı kutlanmaz.
Trablusgarp Savaşı Atatürk’ün ilk savaşıdır. Başlangıç 1911 yılıdır.
Devamında Birinci Dünya Savaşı, ülkemiz işgal altında, ordumuz silahsız, Padişah işgal kuvvetleri karşısında gücünü kaybetmiş, ülke tam bir perişanlık yaşarken başlayan bir savaştır.
Günde ortalama 6.000 kişinin hayatını kaybettiği bir savaş. Dünya tarihinde ilk küresel savaş olarak kabul edilen Birinci Dünya Savaşında asker ve sivil 38 milyon kişi öldü. Osmanlı ‘da bu savaşta ortalama beş yüz bin askerini kaybetti.
Böylesine kanlı bir savaştan sonra halk kıtlık ve salgın hastalık, mücadelesi içindeyken, 19 Mayıs 1919 da Samsuna giderek perişan durumda olan Türk Halkını vatan aşkıyla ayağa kaldırmak için mücadele eden Atatürk’ün azminin ışığında bağımsızlık savaşı veren asker sivil halk ve çocukların mücadelesi, şehitler, gaziler, tecavüz edilen kadınları aklımızdan çıkarmamalıyız.
Öyle savaşlar yapıldı ki, Çanakkale’de, yer gök ve hatta deniz kırmızı oldu. Bu savaş da yapılan ve kazanılan en büyük savaştı. Cephede her an öleceğini bilerek savaşmak, her kesin harcı değildir ama bu mücadele top yekün yapılan milli mücadeleydi ve kazanmak zorundaydılar. Bu savaşla millet yeniden dirilişe geçti.
19 Mayıs 1919 yılında başlayan Kurtuluş Savaşımız, 1922 yılında fiilen bitse de, 1923 yılında Lozan anlaşması ile sona ermiş ve 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyetin ilanı ile bu fedakar, vatan aşkıyla canını hiçe sayan halkın çilesi taçlanmıştır.
Ölesiye bir savaş, bilerek isteyerek ölüme gidilen bu savaşlar, hep bağımsızlık adına vatan içindi. Her insanın ayrı bir dram yaşadığı o dönemlerde amaç bu günlerdi.
İşte bunun için “Cumhuriyet Bayramını” o ruhla kutlamalıyız. Geçmişte kaybedilen insanlara saygı ve minnet duymalıyız.
Atatürk Cumhuriyetin ilanından sonra, Çankaya ya Cumhurbaşkanı olarak çıktığında, ülkenin ilerlemesi için devrimleri arka arkaya çıkarmış ve cumhuriyetimizin temellerini atmıştır.
Kutlayacağımız Cumhuriyet Bayramının arkasında, binlerce şehit ve gazi var. Atatürk’ümüzün devrimleri var, vazgeçilmezlerimiz var.
Cumhuriyet çağdaşlığı, uygarlığı, kültürü, sanatı, gelişmeyi, teknolojiyi, en önemlisi özgürlüğü sunar. Özgür olarak doğabiliriz ancak özgür yaşamak istiyorsak, Cumhuriyetin ışığında, Atatürk’ümüzün devrimlerine sarılarak, yılmadan Cumhuriyetimizi sahiplenmeliyiz.
Bu senede vatan aşkıyla, bağımsızlığımızı bize veren, Atatürk ve şehitlerimizin önünde saygı ile eğilerek Cumhuriyet Bayramınızı kutlarım.
Sevgiyle kalın.
Belma Demir Akdağ, 22.10.2018
|