“Mustafa Kemal Paşa giyinmiş, orta boylu, zayıf ve sarışın bir zattır. Gazetelerde gördügünüz resimlerinden hiçbirine benzemiyor. Kendisi bu resimlerin hepsinden daha sevimli, daha canlı, daha müstesna bir simadır. Yüzü renk ve hutut itibariyle bir tunç parçası üzerine oyulmuş bir eski madalyonu andırır. Elmacık kemikleri çıkık, ağız kemikleri kuvvetli ve alnı serttir. Ve bu yüzün hey’et-i umumiyesinde, genel görünüşünde çok zahmet görmüş, çok uğraşmış, çok düşünmüş kimselerin çehresindeki ifade var; fakat hiçbir yorgunluk emaresi (izi) gözükmemek şartiyle… Kısık ve sıcak bir sesle konuşuyor, mavi gözleri muammalı nazarlarla bakıyor, vücudunun kımıldanışları genç bir parsın kımıldanışları gibi sevimli, munis bir tarzda haşin ve çâlâktır (çeviktir). (1921 (Ergenekon, c.1, 1929) Y. KADRİ KARAOSMANOĞLU “
***
Yazıma, Y.Kadri Karaosmanoğlu’nun bu güzel anlatımı ile başlamak istedim.
Atatürk ve Cumhuriyet bizler için en önemli, yüce kavramlardır. Atatürk etkileyici bir kişiliğe sahip halkının ve dünyanın kalbinde taht kurmuş eşsiz bir liderdi. Her tarafı işgal altında olan bu ülke için savaşmış” Bağımsız Savaşçısıdır”. Ülke bağımsızlığının yanı sıra her zaman “düşünce bağımsızlığını” da sonuna kadar destekleyen bir liderdir.
Atatürk’ü anlamak istiyorsak bağımsız savaşçılığını ve devrimlerini bilmemiz gerekmektedir.
Her zaman hatırlamamız gereken Atatürk’ün şu sözleridir; “Ey Türk istikbalinin evladı! İşte; bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk İstiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur !“
Atatürk ilkelerini ve Türk inkılabını her ne olursa olsun sonuna kadar korumak ve yaşatmak, yurdunu ve ulusunu çok sevmek, Atatürkçülüktür.
Atatürk geniş düşünen, çabuk karar veren, iyi bir yönetici, iletişimi kuvvetli, ikna gücü yüksek, imkansızı başarıya çevirmeyi seven, öngörüsü kuvvetli, dürüst bir liderdir.
Kültür ve medeniyetin eş anlamlı olduğunu düşünür, sanata sanatçıya, kültüre, sağlığa, ekonomiye, köylüye önem verirdi…
Halkı ve ülkesi için olağanüstü hedefleri olan Atatürk zeki ve kararlı, reformist, korkusuzdu. Olaylar karşısında hızlı karar verip uygulardı. Ülkesi için savaşan Atatürk, bir o kadar da dünyada barışı sağlama politikası izlemiştir.
Önce ülkeyi düşmanlardan kurtardı, sonra Cumhuriyeti kurdu, ardından da devrimleriyle çağdaş ve medeni dünyada yer alabilmek adına mücadele verdi. Yaşamı boyunca cephelerde kahramanlık destanı yazmış, Türkiye Cumhuriyetini de kurarak dünya tarihinde yerini almış, büyük ve ender liderlerden biridir. Ülkesi için olağanüstü hedefleri olan bir kişiydi.
Dönüşümcü ruhu yaptığı devrimlerden de anlaşılmaktadır. Bilgiye ve gençliğe çok önem verir ve çok güvenirdi.
Gelecek kuşakların Cumhuriyete ve devrimlere sahip çıkacağına inanırdı.
Atatürk, 42 yaşında Cumhuriyeti ilan eder, 44 yaşında şapka devrimini, 48 yaşında da Türk Alfabesini yürürlüğe koyar. Yaptığı işle ve mücadeleci, ruhundaki enerji onu hep genç tutmuştur. Onun gençlik tarifi; “ Genç fikirli, doğruyu gören, anlayan ve gelecek nesillere taşıyan gerçek fikirli demekti.”
Atatürk tüm bunların yanında, eğlenceli toplantıları, Türk sanat müziği dinlemeyi ve Rumeli Türkülerini severdi.
Her türlü spora önem verirdi. Dans etmeyi, zeybek oynamayı güreşi ve zaman zaman da, briç, tavla oynardı.
Üstün vasıflara sahip olan, geleceği görebilen, milletini seven, halkıyla iç içe olmaktan mutluluk duyan halkına çok güvenen, devrimci vatansever bir lider.
Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu olan Atatürk, ilk Cumhurbaşkanı, kuruluşumuzun unutulmayacak kahramanıdır. Sonsuza kadar da Türk halkının ilham verici lideri olacaktır.
İstiklal Güneşimiz Atatürk, gerçekte gelmiş geçmiş olağan üstü bir lider ve insandı…
Sevgiyle kalın…
Belma Demir Akdağ, 09.11.2018
|