Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 20 Kasım 1989 yılında “Çocuk Haklarına Dair Sözleşme “ yi kabul ettiler. Üzerinden 28 yıl geçti. Çocuk hakları da insan hakları şemsiyesi altındadır.
İlk,1924 yılında Cenevre Çocuk Hakları Bildirgesi, sonra 1959 da, 1963 de, son olarak da 1989 da Çocuk Hakları Sözleşmesi yayınlanmıştır.
Değişen ne oldu diye dünya çocuklarını incelerseniz halen milyonlarca çocuğun okula gidemediğini, çocuk işçilerin üzerinden para kazanıldığını, çocukların, şiddet ve tecavüz mağduru olduğu görülür. Savaş mağduru gözü yaşlı çocuklar, yoksulluğun mağduru çocuklar, kimsesiz, terkedilmiş çocuklar, organ mafyasının mağduru, seks ticareti yapanların mağduru çocuklar.
Fiziksel, duygusal ve bedensel olarak çocukların koruma altında olması gerekmektedir. Ülkemizde çocuğa şiddet ve artarak devam eden taciz olayları kurumlar tarafından daha iyi takip edilmelidir.
Ülkemizde her yıl yedi bin çocuğa tecavüz ediliyor. Genelde 7-14 yaşında çocuklar cinsel istismara uğruyor. Çocukların katilleri, istismarcıları genelde ya yakınlarından ya da tanıdıklarının arasından çıkmaktadır.
Kanayan yaralarımızdan birisi de çocuk gelinler. On yılda 500 bine yakın çocuk, gelin oldu. Son altı yılda da 126 bin çocuk bebek sahibi oldu. Çoğunlukta dini nikahla evlendiriliyorlar.
Cinsiyet ayrımcılığı, yokluk, ekonomi, ataerkil zihniyet, aile içi şiddet aslında en başta eğitimsizlik sayının artmasına neden olmaktadır.
Erken yaşta evlendirilen çocuklar, toplumdan uzak, içe dönük oluyorlar. İntihara eğilim gösterebiliyorlar. Öfkelerini kontrol edemiyorlar.
Çocuk gelinler gibi çocuk damatlarında sağlık, eğitim hakları ellerinden alınmakta fakirlik aile içi şiddet, eğitimsizlik sarmalına atılmaktadırlar. Aslında küçük yaşta evlilikler cinsel travma yaşanmasına da neden olmaktadır.
Cinsel tacizlerde de hem erkek hem kız çocukları büyüdükçe yaşadıkları olay da kendileri ile büyümekte tıpkı çocuk gelinlerin yaşadığı problemleri gösterebilmektedirler.
Yazık ki savaş, göçler, şiddet, çatışma, yokluk ve eğitim yoksunluğu toplumda en çok çocukları etkilemekte ve ilk yarayı çocuklar almaktadır.
Katledilen çocuk masumiyeti ile bizler geleceğimizi katlettiğimizin farkında olmadan yaşıyoruz. Bir toplum çocuklarına vermiş olduğu değerle, eğitimle kalkınır.
Geleceğimiz adına çocuklarımızı eğitelim, çevremizi eğitelim, onları koruyup kollayalım, geleceğimiz olan çocuklara sahip çıkalım.
Sevgiyle kalın…
Belma Demir Akdağ,20.11.2018
|