Her Milli Bayramda, Kurtuluş Savaşı gazisi olan dedemle beraber, bu vatan için savaşan, şehit olan askerlerimizi, sevgili Atatürk’ümü, evlerinde asker yolu gözlemek gibi bir lüksü olmayan kadınlarımızı ve de o savaşın sessiz çocuklarını düşünür, saygıyla anarım.
Ölesiye, bilerek isteyerek ölüme gidilen bu savaşlar, hep bağımsızlık adına vatan içindi. Her insanın ayrı bir dram yaşadığı o dönemlerde amaç bu günlerdi.
Kutlayacağımız Cumhuriyet Bayramının arkasında, binlerce şehit ve gazi var. Atatürk’ümüzün devrimleri var, vazgeçilmezlerimiz var.
Anadolu düşman işgalindeyken karış karış düşmandan temizlenmiştir. Bu savaşta birçok kadın ve çocuk can vermiştir. Gerek Çanakkale Savaşı gerekse Kurtuluş Savaşı kanlı birer cehennem. Her ikisinde de vatan sevgisinin ne denli büyük bir güç olduğu bütün dünyaya gösterilmiştir.
Kurtuluş Savaşı Türk milletinin tarihini değiştirmiş, kadın erkek çocuk demeden yeniden dirilerek ayağa kalkıp, yeniden ülkemizi gerçek manada kurtaran bir mücadele olmuştur.
Atatürk Cumhuriyetin ilanından sonra, Çankaya ya Cumhurbaşkanı olarak çıktığında, ülkenin ilerlemesi için devrimleri arka arkaya çıkarmış ve cumhuriyetimizin temellerini atmıştır.
Cumhuriyet rejimi insana değer veren, hak ve özgürlüğe gösterdiği saygı nedeniyle çağdaş uygarlık düzeyine yükselmeyi gerçekleştiren bir yönetim şeklidir. Uygar toplum, çağdaş toplum ve laik toplum Cumhuriyet yönetimi ile mümkündür.
Çoğumuzun dedelerinin ve atalarının kanları ile sulanmış, Atatürk’ün önderliğinde ölüm kalım savaşı verilerek bu vatan toprağında ilan edilen Cumhuriyet bize emanettir.
Aslında Cumhuriyetin tanımını ve kıymetini çok azımız biliriz. Oysa Cumhuriyetin içinde koca bir tarih yatar. O tarihin içinde yaşanan çileler, yüzlerce insanın şehit olup, kanları ile suladığı topraklarımız ve Başkomutan Atatürk’ümüz vardır.
Cumhuriyet demek, özgürlüktür, özgürce yaşamak demektir.
Cumhuriyet demek, halkın kendisini yöneteceklerini seçmesi demektir.
Cumhuriyet demek, laiklik, çağdaşlığa durmadan yılmadan koşmak demektir.
Cumhuriyet demek, barış ve kardeşlik demektir.
Cumhuriyet demek, tüm canlılar için hak hukuk adalet demektir.
Özellikle biz kadınlar, Atatürk’ümüzün hediye ettiği Cumhuriyete sonuna kadar sahip çıkmalıyız.
Ne pahasına olursa olsun onu korumak bizlerin görevidir. Yaşadığımız bu topraklar için atalarımız için, sırtında mermi ve kağnıları arkasına bağlayıp cepheye silah taşıyanlar için, öksüz kalmış çocuklarımız için şükran borcumuzu ödemeli ve Cumhuriyetimize sahip çıkmalıyız.
Sevgiyle kalın.
Belma Denir Akdağ,26.10.2019
|