Salgın, ha bitti ha bitecek diye beklerken, salgın bitmedi. Sağlık Bakanlığının izniyle çoğu kişi sokağa çıkmaya başladı, ancak kurallı. Maske, temizlik ve mesafe kuralına uymak şartıyla. Markete giderken bir tanıdığımı gördüm, genç bir hanım, maskesini koluna takmış. Şaşkınlıkla baktım “ya millet üç aydır evinde çile dolduruyor siz maskeleri böyle kullanasınız diye mi?” demekten kendimi alamadım.
Gittiğim yerlerde uyarıyorum, arkadaşım,” dayak yiyeceksin “diyor. Maskesi olmayan esnafa “masken yok, dükkana girmem” diyorum. Sizin dezenfektanınız yok mu? Diye sorduğum da cevap aynen şu” oooo senin haberin yok, iş bitti hastalık mastalık kalmadı, dezenfektanlar çok pahalı alamıyoruz”. Bundan da şu anlaşılıyor ki hastalık var, girin evinize denince giriyorlar, bir de sadece çıkın sözcüğüyle çıkıyorlar. Ne Sağlık Bakanlığının ne de doktorların sözleri dikkate alınmıyor. Oysa herkesten çok esnafın kurallara uyması, müşterilerini de daha fazla uyarmaları gerekir. Bu süre içinde ekonomik olarak en çok zarar görenlerden biri de esnaflardı. Bu virüs tekrar artarsa kapanacak yerler arasında kendileri de var, ama o kadar ötesini düşünmüyorlar. Oysa çok insan aç kaldı. Öyle ya da böyle beslenmeye çalıştılar. İşten atılanlar, beş kuruşsuz ortalıkta kalan insanlarımız çığ gibi çoğaldı.
Bizim insanımız günlük düşünüp günlük yaşıyor diyebilirim. Tamam, her kes çıktı, yüzde altmışı maskesiz, inadına yapar gibi piknik yapanlar, kafa çekenler, asker uğurlayanlar, aklınıza ne gelirse zıvanadan çıkmışçasına, bu insanları uyaracak, esnafı gereği gibi kontrol edecek birileri olmalı hatta maskesiz gezenlere, mesafe kuralına uymayanlara ceza kesilmeli diye düşünüyorum. Hatta bunu çok istiyorum desem, bana kızar mısınız bilmiyorum?
Bu dönemde öyle çok kadın dayak yedi ki, eve kapatılan erkekler hırslarından hayat arkadaşlarını çok hırpaladılar, dövdüler hatta hızlarını alamayanlar da öldürdüler.
Şimdi dünyanın pek çok yerinde ırkçılık yüzünden insanlar isyan ediyorlar. Haklılar da ırkçılık tarih boyunca devam ede gelen çoğu ülkede yapılan bir uygulama. Ben de erkeklerin kadınları acımasızca öldürmelerini ırkçılığa benzetiyorum. Sanki kadın öldürülmeleri arttı gibi bu dönemde.
Koranayla beraber Mart ayında 38 kadın öldürüldü. Çok kısa, 20 günlük zaman diliminde öldürülen kadın sayısıdır. Nisan ayında 20 kadın öldürüldü. Mayıs ayında 37 kadın, Haziran ayında da 40 kadın öldürüldü. Tablo acı bu kadınlar erkekler tarafından öldürüldü.
Bunların yanında cinsel istismara uğrayan çocuklar ve tecavüze uğrayan kadınlar insanlar can pazarına girmişken halen bu tür eylemleri gerçekleştiren pek çok sapık yazık ki ortalıkta kol gezdi.
Maskesiz gezenler, kurallara uymayanlar, geçmiş üç ayda yaşananların sadece bir damlasını anlatabildim. Bunları düşünüp ona göre hareket etmeli her kes sorumluluklarını bilmeli.
Sevgiyle kalın…
Belma Demir Akdağ,09.06.2020
|