Uzun zamandır korona ile yattık korana ile kalktık. Pek değişen bir şey olmadı her şey yarım yamalak yapılırsa, vatandaşın bir kesiminde cahillik tavandaysa biz daha çok can veririz.
Bu konuyu çok yazdım diyorum da her seferinde gene ayni konu geliyor önüme. Bu konuda ülkece başarılı olduk mu diyorsanız naçizane fikrim hayır olacaktır. Dört aydır İstanbul dışında yaşıyorum ve görüyorum ki “korona da neymiş”? havası var.
Korona bilinçli insanların hayatını allak bullak etti. Öyle tedbirler alınmalı ve öyle cezalar verilmeli ki herkes işin vahametini idrak edebilmeli.
Bunun yanında da devlet de halkın ihtiyacını giderebilmeli.
- İki sene önceden bile zatürre aşısı olmayan ülkemde bu kadar insana aşı nasıl bulunacak? Çok zor…
-Neticesi pozitif çıkan hastayı devlet sahip çıkıp evine götürebilmeli.
-İşe giden çalışanına her türlü sağlık ortamını hazırlayabilmeli.
Korana bizleri esir almışken, ne olacak ne yapacağız derken bir kendimize geldik ki, piyasa almış başını gidiyor, altın ve döviz yanından bile geçilemez hal almış durumda. Çarşı pazar el yakıyor, enflasyonun karşısında insanlar daha da yoksullaşırken haklı olarak hepimizi bir karamsarlık sardı.
Öyle ya, memurun maaşı bankada erirken esnafın borcu katlanırken kapatılan iş yerlerinin sahipleri ve çalışanları kara kara düşünürken, hükümetin hiçbir şey yokmuş gibi salına salına memleketin iyi halini anlatmasını icraatlarını övmelerini şaşkınlıkla izliyoruz.
Ekmek alacak parayı bulamayan insanlar çoğaldı. Ne korona mücadelesinde ne de ekonomide sağlanamayan başarısızlık halkı daha da çıkmaza soktu.
Hep eleştirilen dış ülkelerin çoğunda düzelme başladı, herhalde hiçbirisi bizim kadar hem sağlıkta hem de ekonomide bu kadar göçmedi gibi geliyor.
Çocukların bilgisayar başındaki eğitimlerini izliyorum da anne baba evde yok, çocuk bilgisayar başında yanında oyuncağı var, dersi de pek anladığını sanmıyorum… Tüm bunlara rağmen eğitim yaptı mı? Yaptı. Yazık ki her işimiz gibi bunda da sınıfta kalmaya mahkumuz. Nerede köydeki Kezban Teyzenin çocuğunun bilgisayarı? Köyün elektriği var mı? Varsa muntazam yanıyor mu? Hani eğitimde fırsat eşitliği, hani sağlıkta eşitlik? Yok, yok ve de yok.
Başımıza ne gelirse söylenen şu,” benim vatandaşım yapar, benim vatandaşım bunun da altından kalkar “ olmuyor işte, devletin de üstüne düşen görevleri yerine getirmesi gerekmekte.
Bir ülkede üç şey önemlidir, sağlık eğitim ve ekonomi, bunlar bozulduğu zaman o ülkenin insanı mutsuz olur. Ülkenin başı dertten kurtulmaz.
Yönetilenler ve yönetenler hep beraber ve dürüst bir ilişki içinde olmalı, buna insanımız inandırılmalı…
Ne demişler” birlikten kuvvet doğar “
Sevgiyle kalın, 16.10 2020
|