Bir yanda corona, diğer yanda yoksulluk, olduğumuz yerde duruyoruz, sonra bir sokağa çıkıyoruz ki her şey biraz daha almış başını gidiyor. Yetişemiyoruz, bu fiyat artışını yakalayamıyoruz, gittikçe gerilerde kalıyoruz, galiba artık yakalamamız da pek mümkün değil.
Bizler açız, geçinemiyoruz. Çocuklarımızın isteklerini yerine getiremiyoruz, diyen insanlar var. Pazarda sadece sebzeye 250 lira harcanıyor. Bunun eti nerede, yağı nerede? Hepsi almış başını gidiyor. Hiç böylesine çaresiz kalmamıştık.
Evet, her gün biraz daha fakirleşiyoruz. Yavaş yavaş tükeniyoruz. Evlilik yüzüğünü bozduranlar, yastık altında altınları olanlar, parası olmayanlar da kıvranıyor. Anlayacağınız ortalık toz duman. Bir tarafta corona bir tarafta ekonomi ne yapacağız? Bu arada bu dönemde işten çıkarmanın yasak olmasına rağmen işten çıkarılan insanlar. Yerli ve yabancı şirketler elemanlarını, hatta onların ailelerine acımadan kapının önüne koyuveriyorlar. Ya da baskıyla istifa ettiriliyorlar.
Altmış beş yaşındakilerin otobüse binmesi yasak. Eğer binmeye çalışırsan ne oluyor biliyor musunuz? Arabanın şoförü sizi aşağıya indiriyor. Hem de “ Amca yasak senin haberin yok mu in in çabuk” bu insaflısı daha çirkin konuşanlar da var. Utançla iniyorsun. Oysa taksi paran yok, doktora gitmen lazım ve eve dönüyorsun. Hastaneye gitmekle gitmemek arasında bindir tereddüt yaşayan yaşlılar gitme cesaretini gösterse de gitmesi bir şekilde engellenmektedir.
Tüm dünyada yüz yüze eğitime son verildi. Uzaktan eğitimin başlamasıyla eğitimde başka sorunları da beraberinde getirdi. Tüm imkânları sağlayabilen velilerin yanında bu imkânı sağlayamayan veliler var. Geçmiş senelerde kırtasiye malzemeleri ve kıyafet yardımı gönderdiğimiz okulun çocukları bu eğitimi nasıl sürdürecek. Böylece eğitimde sınıfsal bir ayrılık oluştu bu nasıl kapatılacak.
Çocuğun okula gidemiyor, evde bilgisayarın yok. Ana baba olarak ne yapabilirsin ki, alacak para da yok. Okullar açık olsa da en azından bu durumda olan çocuklar gidebilirlerdi. Bu hastalık döneminde öğrenciler çok şansız. Avrupa’da bazı devletler bu uygulamayı yapıyorlar. Okula giden gidiyor gidemeyen evde çalışıyor, ailenin inisiyatifine bırakılıyor. En azından eğitim kör topalda olsa yürüyor.
Öyle çok sorunumuz var ki millet olarak. Sanki hepimiz corona ve yoksulluk arasında preslendik.
Bizler hastalık ve yoksullukla uğraşırken vekillerde erken seçimle uğraşıyor. Herkes kafayı seçime takmış vaziyette. Seçim yapılınca bir şey mi oluyor? Bu güne kadar, her seçim beklentilerle yapıldı, verilen sözlerin çoğu yerine getirilmedi. Bir seçim kaç lirayla oluyor acaba? İşsize, esnafa pandemi süresinde ödeme yapamazken erken seçim yapmaya çalışmaları düşündürücü.
Hepimizin gönlünde bir an evvel normal hayata geçmek. Ancak virüsün mutasyona uğraması daha çok mücadele vereceğimizi gösteriyor.
Sevgiyle kalın.
|