1994 yerel seçimlerini hatırlayanlar hatta hiç unutamayanlar ve hatta hatta umarım vicdan azabı çekenler vardır.
Benim o zaman henüz 13 yaşımdayken yapılan o sahte seçimin ülkemin ve benim geleceğimi değiştirdiğini şimdi okumak dinlemek tüylerimi ürpertiyor ve canımı çok acıtıyor.
Zülfü Livaneli’nin 18 Nisan 2019’da kaleme aldığı, 27 Mart 1994 SHP İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı olduğu o seçimi anlatan uzun bir yazısından bazı bölümlerini noktasına virgülüne dokunmadan olduğu gibi eklemek istiyorum.
Okuyalım.
Sandıklar, tüm televizyonlar bizim kazandıklarımızı bildiriyor, zaten bir gün önce tüm anket şirketleri de böyle tahmin ediliyor.
Gece yarısı yaşlı bir hanım gelip görüşmek istiyor. Buyursun, diyorum. İçeriği gelen yaşlı hanım, gözlerinden sel gibi akan yaşları engelleyemeyerek “Buradaki kaybettiniz Zülfü Bey ” diyor, sonra devam ediyor:
” Ben Yıllardır hep sandıklara giderim, görevimi YAPMAYA ÇALIŞIRIM Bu akşam beş sandık dolaştım;.. Hiçbirinin başında SHP’li Yoktu Tutanakları istedikler gibi yazıyorlar, sizin oylarınızı kendilerine kaydediyorlar. ”
Pek inanmadım ama haklı çıktı. Ertesi sabah işin rengi değişmeye başladı. Gece boyunca çalışmışlardı. Bu sefer işi, halkın iradesine bırakmaya niyetleri yok.
Geçen yıl eve televizyon kanalları kurulumuyla ilgili bir şirket yetkilisi geldi. Laf arasında ” 94’te boyutu karşı çalışan ekiptendim, şimdi değilim. Allah bizi affetsin ” dedi. Anladım ama yine de sordum: ” Neden affetsin. ”
” İşte anladınız ” dedi, ” O seçimde sadece ben beş ayrı oy kullandım, sonra da senin oylar çöpü boyladı. ”
Buna benzer itiraflar buraya sığmayacak kadar çok.
Bir kac Yıl Önce Yaşar Nuri Öztürk ‘ün Beykoz’daki evinde yemekteyiz. Fikret Ünlü ve o gün ilk olarak tanıdığım Hüsamettin Özkan da var. Bir ara Hüsamettin Özkan ” Siyasi hayatımızın bizim en büyük yanlış 94’te sizin oylarınızda bölmemiz oldu. Türkiye’nin kaderini değiştirildi Maalesef ” dedi.
Haklıydı. Çünkü o seçime üç sol parti girdi. SHP, DSP, CHP. SHP aldı, oyu böldü ama DSP de yarısı kadar oyu aldı. Deniz Baykal ‘CHP’si’nde Ertuğrul Günay’la yüzde 1’lerde kaldı. (SHP 20,3 / DSP 12,4 / CHP 1,4)
Sonunda toplam yaklaşık olarak yaklaşık yüzde 34 oy alan sol , yüzde 25 alan Refah’a İstanbul’u verdi.
Oysa ben üç lidere de “Madem SHP bu kadar ısrar ediyor, üç partinin adayı olayım. Sadece SHP’nin değiştiği l” diye adeta yalvarmıştım.
Tam tersine en saldırgan kampanyalarını bana karşı yaptılar, akıl almaz iftiralar savurdular.
AKP’nin değirmenine su taşıdı. 1994’te Refah’ın zaferine (!) Nasıl yol açtılarsa, bugün de aynı şekilde devam ediyorlar.
İşte o zamanı bizzat yaşamış Livaneli’nin anlatımından kesimler.
İşte ülkenin kaderini değiştiren o seçim.
Ve ne yazık ki hala aynı şekilde devam etmekte.
AKP liderinin geçtiğimiz seçimlerden birinde “seçim sandıklarda kazanılır.Biz bunu daha önce İstanbul seçimlerinde de yaşadık” demesini Livaneli’nin yazısını okuyunca anımsadım.Bu bir itiraftır!
1994’te neler yaşandığını herkes bütün çıplaklığıyla öğrenmelidir.
O seçimi bizzat yaşayan sayın Livaneli bana göre büyük bir sorumluluk altındadır.
Evet yazarak anlatmış fakat yeterli olduğunu düşünmüyorum.
Kendisine ulaşabilmek için sosyal medya hesaplarına not bıraktım.
Bir röportaj yaparak daha çok insana bu bilgileri birinci kişiden doğrudan aktarmak istiyorum.Ülkenin geleceği olan gençleri ve kadınları bilgilendirmek sayın Livaneli ve bunları bilenlerin vatandaşlık görevidir.
Sayın Livaneli’nin bu konuda duyarlılık göstereceğine inanıyorum.
Bu yazıyı okuyan ve Livaneli’yi tanıyanlar kendisiyle görüşmek istediğimi iletsin lütfen.
|