BAYRAM BİZİM NEYİMİZE
Bayramlar, özel günler, kutlamalar, anmalar, coşku, eğlence, milli duygu, heyecan….
Offf!! Ne güzel değil mi ? Bunları düşünmek insanın enerjisini yükseltiyor.
Ama ayrıntılara girdiğimde hüsrana uğruyorum, hayal kırıklığı yaşıyorum.
Bu yazıyı 2 Mayıs’ta yazıyorum, hangi tarihte yayınlanır bilemiyorum.
En yakın tarihten başlayarak sözde bayramlardan, kutlamalardan söz etmek istiyorum.
Dün 1 Mayıs sözde işçi bayramı kutlandı.
Neyin kutlamasıydı anlayabilmiş değilim!
Ben kutlamadım, kutlamak istemediğimi, işçinin bulunduğu koşullarda kutlanacak bir şeyin olmadığını , ne zaman ki bu ülke işçinin emekçinin cenneti olur ise işte o zaman coşkuyla kutlayacağımı sosyal medya hesabımda belirttim.
En çok ezilenin işçinin olduğu, sömürüldüğü, aşağılandığı, işçi sendikalarının siyasi maşa haline geldiği ülkemde 1 Mayıs’ın işçi bayramı olarak kutlanması bana biraz saçma ve saygısızca geliyor açıkçası.
Ülkeyi ayakta tutan işçinin bu kadar aşağılanması benim gururuma dokunuyor
Sırayla gidecek olursak önümüzde anneler günü var ve bir ay sonra da babalar günü kutlanacak.
Saçmalık ve özentiden başka bir şey olmadığını düşünüyorum.
Anne ve babalarımızın değerini bir güne sıkıştırmak, sadece o gün hediye alıp sevgi gösterisi yapmak çok eğreti duruyor.
Ve bu tür özelliği tek güne sıkıştırılmış günler, emperyalizmin başarıyla topluma dayattığı, toplumun da sorgulamadan kabul edip uyguladığı saçmalıklardan oluşmaktadır..
Size önemli bir hadisi hatırlatayım ”Cennet anaların ayağı altındadır”
Kadının, ananın değerini, önemini belirten bir hadis.
Ama ne yazık ki, her gün kadın cinayeti, kadının toplumda ki sıkıntıları, yaşadığı güncel sorunlar ve tüm bunların çözülmeyişi kadının hakkettiği değeri görmediğinin kanıtıdır.
Ve böyle bir ortamda ANNELER GÜNÜ adıyla yapılan bir günlük kutlamanın hiç bir önemi ve anlamı bulunmuyor.
Sadece çiçekçi, hediyelik eşya satıcıları vs piyasayı canlandırmaktan başka bir amacı yoktur.
Aynı durum öğretmenler günü vb kutlamalar içinde geçerlidir.
Bizim annelerimiz , öğretmenimiz, polisimiz , sağlık çalışanlarımız……. her gün değerlidir, birilerinin ekmeği yağlansın, ballansın diye kullanılmamalıdır.
Geçtiğimiz ünlerde 23 Nisan çocuk bayramı kutlandı.(Ya da kutlanamadı, kutlatılmadı da diyebiliriz.)NEYSE!
Güzel ülkemde çocuğa ne değer veriliyor?
Eğitimden tutun da sosyal yaşamlarına kadar, yarınlarımız olan çocuklar hakkettikleri gereken değeri göremiyor.
Bu ülkede çocuğa sahip çıkılmıyor.
Sokakta dilenen çocuktan tutun da tecavüze uğrayan, evlendirilen, çocukluğunu yaşayamayan çocuklar olmamalı benim ülkemde.
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramına gelelim!
Gençler tüm umudunu yitirmiş, gelecek endişesi yaşıyor ve kendini güvende hissetmiyor.
Gençlik ve Spor Bayramı! Sporu bile parası olanın yapabildiği bir ülkede yaşıyoruz ne yazık ki.
Çoğu ülkenin arayıp da bulamadığı bir genç nüfusa sahibiz ama değeri bilinmiyor ve değerlendirilmiyor.
30 Ağustos Zafer bayramı.
En önemli bayramlardan biri olarak büyük bir coşkuyla kutlanmalıyken, sıradan basit bir kutlama ile geçiştiriliyor.
En büyük coşkuyla kutlanması gereken bayram zafer bayramıdır.
Adı üzerinde ZAFER in bayramı, bundan daha önemli ne olabilir ki bu millet ve bu devlet için.
Üzülerek belirtmek isterim ki parti kongrelerine bu bayramlardan daha çok değer verilir hale gelindi.
29 Ekim CUMHURİYET BAYRAMI
O da bitirildi. CUMHURİYET yok edildi.
Daha da diyecek bir sözüm yok!
|