Hayatımızı değiştiren en önemli dönüm noktası, anne ve baba olmaktır.
Anne- baba olmak, kişi için en önemli doyum sağlayıcı deneyimlerden biridir.
Ebeveynlik ömür boyu süren , vazgeçilemeyen uzun bir yolculuktur.
Bu yola bir kere çıkıldı mı asla geri dönüşü yoktur.
Kendinden önce düşünmen gereken bir parçan olacaktır artık.
Bütün ebeveynler çocuklarını güzel koşullarda yetiştirmek, sağlıklı, mutlu yaşamalarını ve güvende olmalarını ister.
Fakat çoğu zaman bunu nasıl yapacaklarını bilemez yada doğru olduğunu sandıkları en büyük hataları yapar ve onarılamaz sorunlara neden olurlar.
Anne- baba olmak çocuğun karnını doyurmak gibi temel ihtiyaçlarını karşılamakla olmuyor.
Ağzından çıkan her kelimeye, sergilenen her davranışa, ailene ve çevrene olan duyarlılığa , ses tonuna, tutarlı olmaya…….Özen göstermek demektir.
Ebeveynlik, özveri, fedakarlık, sakinlik, dinginlik, hassasiyet gerektirir.
Anne baba arasında ki uyum çocuk üzerinde önemli etki yaratacaktır.
Çocukların hayattaki tutumları, inançları, değerleri, benlik kavramları ve kişilik özellikleri için birinci derece referans kaynaklarıdır.
Ebeveynler, farkında olarak yada olmayarak , tutum ve davranışları ile çocuklarını duyarlı, ilgili, sorumlu, mutlu veya sorumsuz, mutsuz, İlgisiz bireyler haline getirebilmektedir.
Bazı anne ve babalar hoşgörü ile boş vermeyi ne yazık ki birbirine karıştırmaktadırlar.
Bizim toplumumuzun ebeveynlik konusunda ki en önemli sorunu, anne ve babaların farklı disiplin kurallarının olmasıdır.
Anne ve babalar çocuğun yanında kesinlikle birbirlerini çocukla iletişimleri konusunda eleştirmemelidir.
Birbirinin eksiğini çocuğun yanında tartıştıkları an çocuğun gözünde saygınlıklarını yitireceklerdir.
Toplumumuzun bu konuda ki sorunlarından bir diğeri ise kız çocuk ve erkek çocuk arasındaki ayrımdır.
Sen erkeksin, erkek soframı toplarmış, kızım kardeşine yemek hazırla , o erkek , sen kızsın , bunlar kızların işi gibi söylemlerle çocuklar arasında ciddi kızgınlık veren duygular gelişmesine sebebiyet veriliyor.
Annelik ve babalık öğrenilen bir kavramdır. Üst modelimiz olan anne ve babalarımızdan öğrendiklerimizi zamanın koşulları, kendi kişilik ve karakterimizle harmanlayarak uygulamaya başlarız.
Ama bazı durumlar yaşadıkça öğrenilir ve içgüdüsel olarak kendiliğinden gelişir.
Anne baba olmak dünyaya getirdiğimiz çocuk üzerinde ömür boyu hüküm süreceğimiz anlamına gelmez.
Anne baba olma kararı aldıysak eğer , doğumdan sonra ilk üç yıl ilk bebeklik dönemi, toplamda ise 15 – 20 yıl bireyselleşme sürecinin sorumluluğunu da üstlenmiş olduğumuzu bilmemiz gerekir.
Ebeveynlik hem anneyi hem de babayı kapsıyor.
Ama tabii ki annelik başlı başına ayrıca ele alınmalıdır.
Hayatımızı değiştiren en önemli dönüm noktası, anne ve baba olmaktır.
Anne- baba olmak, kişi için en önemli doyum sağlayıcı deneyimlerden biridir.
Ebeveynlik ömür boyu süren , vazgeçilemeyen uzun bir yolculuktur.
Bu yola bir kere çıkıldı mı asla geri dönüşü yoktur.
Kendinden önce düşünmen gereken bir parçan olacaktır artık.
Bütün ebeveynler çocuklarını güzel koşullarda yetiştirmek, sağlıklı, mutlu yaşamalarını ve güvende olmalarını ister.
Fakat çoğu zaman bunu nasıl yapacaklarını bilemez yada doğru olduğunu sandıkları en büyük hataları yapar ve onarılamaz sorunlara neden olurlar.
Anne- baba olmak çocuğun karnını doyurmak gibi temel ihtiyaçlarını karşılamakla olmuyor.
Ağzından çıkan her kelimeye, sergilenen her davranışa, ailene ve çevrene olan duyarlılığa , ses tonuna, tutarlı olmaya…….Özen göstermek demektir.
Ebeveynlik, özveri, fedakarlık, sakinlik, dinginlik, hassasiyet gerektirir.
Anne baba arasında ki uyum çocuk üzerinde önemli etki yaratacaktır.
Çocukların hayattaki tutumları, inançları, değerleri, benlik kavramları ve kişilik özellikleri için birinci derece referans kaynaklarıdır.
Ebeveynler, farkında olarak yada olmayarak , tutum ve davranışları ile çocuklarını duyarlı, ilgili, sorumlu, mutlu veya sorumsuz, mutsuz, İlgisiz bireyler haline getirebilmektedir.
Bazı anne ve babalar hoşgörü ile boş vermeyi ne yazık ki birbirine karıştırmaktadırlar.
Bizim toplumumuzun ebeveynlik konusunda ki en önemli sorunu, anne ve babaların farklı disiplin kurallarının olmasıdır.
Anne ve babalar çocuğun yanında kesinlikle birbirlerini çocukla iletişimleri konusunda eleştirmemelidir.
Birbirinin eksiğini çocuğun yanında tartıştıkları an çocuğun gözünde saygınlıklarını yitireceklerdir.
Toplumumuzun bu konuda ki sorunlarından bir diğeri ise kız çocuk ve erkek çocuk arasındaki ayrımdır.
Sen erkeksin, erkek soframı toplarmış, kızım kardeşine yemek hazırla , o erkek , sen kızsın , bunlar kızların işi gibi söylemlerle çocuklar arasında ciddi kızgınlık veren duygular gelişmesine sebebiyet veriliyor.
Annelik ve babalık öğrenilen bir kavramdır. Üst modelimiz olan anne ve babalarımızdan öğrendiklerimizi zamanın koşulları, kendi kişilik ve karakterimizle harmanlayarak uygulamaya başlarız.
Ama bazı durumlar yaşadıkça öğrenilir ve içgüdüsel olarak kendiliğinden gelişir.
Anne baba olmak dünyaya getirdiğimiz çocuk üzerinde ömür boyu hüküm süreceğimiz anlamına gelmez.
Anne baba olma kararı aldıysak eğer , doğumdan sonra ilk üç yıl ilk bebeklik dönemi, toplamda ise 15 – 20 yıl bireyselleşme sürecinin sorumluluğunu da üstlenmiş olduğumuzu bilmemiz gerekir.
Ebeveynlik hem anneyi hem de babayı kapsıyor.
Ama tabii ki annelik başlı başına ayrıca ele alınmalıdır.
|