Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29931304
Bugün Ziyaretçi :  27345
Aktif Ziyaretçiler :  4132

ASGARİ !!!!

 

 
 
Anlamını biliyor olsam da Türk Dil Kurumu'nun Türkçe genel sözlüğüne bakma gereği duydum.
 
Günlerdir , haftalardır toplantı üstüne toplantı yapılan  fakat karar vermekte güçlük yaşanan, toplantıları yapanlara şiddetli karın ağrısı yaşatan,her yıl aynı zamanlarda ızdıraba sebep olan ASGARİ ücret nedir?
 
Ne demektir bu ASGARİ kelimesi ?
 
Bunları düşünürken baktığım  Türk Dil Kurumu sözlüğü, gerçeği tokat gibi yapıştırdı suratıma.
 
Bilmiyor muyduk bu sözcüğün anlamını?
 
 Elbette ki biliyorduk.
 
Fakat  öyle bir basitleşmiş  ki kelime, artık  anlamını yitirmiş ve sadece sıradan bir sözcük  algısı oluşmuş, insanlar  bu kelimenin anlamını düşünmeden, bilinçsizce  kullanıyorlar sanki.
 
En az, en aşağı, en düşük, en alt, minimal, minimum.
 
Bunlar TDK sözlüğünde yazıyor.
 
Yani işçinin emeğini satabileceği en alt, en düşük , minimum seviye .
 
Siz artık istediğiniz gibi adlandırın, rezillik denebilir, fakirlik denebilir, garibanlık denebilir, açlık denebilir, sefalet denebilir, zulüm denebilir……
 
 Sözüm ona bu minimum ücret zamanın  şartlarına göre işçinin konut, gıda, giyim, sağlık, ulaşım, eğitim vb  ihtiyaçlarını aşırıya kaçmadan  karşılayabileceği  miktarda  belirlenmeli.
 
Ama bu ihtiyaçları en düşük seviyede karşılayabilen gelir miktarı deniyor.
 
Bu ihtiyaçların en düşük seviyesi de nasıl olur bilemedim doğrusu.
 
Bu ihtiyaçlarda seviye belirleniyor olması da seviyesizliktir.
 
İnsan nerede olursa olsun, ırkı, dini, dili ne olursa olsun eşit doğar.
 
Ülke yöneticilerinin görevi, insanlara eşit hak ve yaşam koşulları sunmak olmalıdır.
 
Şimdiye kadar  asgari ücretli nefes alamadı, bu gidişle de  alamayacak.
 
 Şimdi asgari ücrete yüzde elli gibi zam kararı verildi, gelmiş geçmiş en yüksek zam oranı, fakat bu rakam asgari ücretlinin geçim derdine deva mıdır?
 
Önümüzde ki aylarda göreceğiz.
 
Asıl sorun asgari ücret miktarında değil, asıl sorun asgari ücretlinin alım gücünün zayıflığıdır.
 
Asgari ücretli elinde ki parayla çarşıya pazara çıktığında anlayacak yapılan zammın ne derece yeterli olduğunu yada olmadığını.
 
Kaşıkla verip kepçeyle almak diye bir deyim vardır ya hani, işte onu yaşıyoruz.
 
Yapılan zam oranı az değil fakat Türk lirası pula dönüştürüldüğü  için yapılan zammın da değeri yok sadece rakam büyük fakat karşılığı küçük.
 
Kimse zam aldık rahatlayacağız diye düşünmesin.
 
Yaşam kaliteniz bir arpa boyu gelişim göstermeyecek, aksine gerileyecek.
 
Yani aslında asgari ücret artmadı  tam tersine azaldı.
 
Memur ve emekli de nasibini alıyor şimdi, avutulma sırası memur ve emeklide.
 
Alkış tutan kesim ise hala aynı zihniyette.
 
Adeta büyülenmişler, kör, sağır, ama  dilliler.
 
Hatta dilleri baya uzun.
 
Pabuç misali!
 
 
 
Anlamını biliyor olsam da Türk Dil Kurumu'nun Türkçe genel sözlüğüne bakma gereği duydum.
 
Günlerdir , haftalardır toplantı üstüne toplantı yapılan  fakat karar vermekte güçlük yaşanan, toplantıları yapanlara şiddetli karın ağrısı yaşatan,her yıl aynı zamanlarda ızdıraba sebep olan ASGARİ ücret nedir?
 
Ne demektir bu ASGARİ kelimesi ?
 
Bunları düşünürken baktığım  Türk Dil Kurumu sözlüğü, gerçeği tokat gibi yapıştırdı suratıma.
 
Bilmiyor muyduk bu sözcüğün anlamını?
 
 Elbette ki biliyorduk.
 
Fakat  öyle bir basitleşmiş  ki kelime, artık  anlamını yitirmiş ve sadece sıradan bir sözcük  algısı oluşmuş, insanlar  bu kelimenin anlamını düşünmeden, bilinçsizce  kullanıyorlar sanki.
 
En az, en aşağı, en düşük, en alt, minimal, minimum.
 
Bunlar TDK sözlüğünde yazıyor.
 
Yani işçinin emeğini satabileceği en alt, en düşük , minimum seviye .
 
Siz artık istediğiniz gibi adlandırın, rezillik denebilir, fakirlik denebilir, garibanlık denebilir, açlık denebilir, sefalet denebilir, zulüm denebilir……
 
 Sözüm ona bu minimum ücret zamanın  şartlarına göre işçinin konut, gıda, giyim, sağlık, ulaşım, eğitim vb  ihtiyaçlarını aşırıya kaçmadan  karşılayabileceği  miktarda  belirlenmeli.
 
Ama bu ihtiyaçları en düşük seviyede karşılayabilen gelir miktarı deniyor.
 
Bu ihtiyaçların en düşük seviyesi de nasıl olur bilemedim doğrusu.
 
Bu ihtiyaçlarda seviye belirleniyor olması da seviyesizliktir.
 
İnsan nerede olursa olsun, ırkı, dini, dili ne olursa olsun eşit doğar.
 
Ülke yöneticilerinin görevi, insanlara eşit hak ve yaşam koşulları sunmak olmalıdır.
 
Şimdiye kadar  asgari ücretli nefes alamadı, bu gidişle de  alamayacak.
 
 Şimdi asgari ücrete yüzde elli gibi zam kararı verildi, gelmiş geçmiş en yüksek zam oranı, fakat bu rakam asgari ücretlinin geçim derdine deva mıdır?
 
Önümüzde ki aylarda göreceğiz.
 
Asıl sorun asgari ücret miktarında değil, asıl sorun asgari ücretlinin alım gücünün zayıflığıdır.
 
Asgari ücretli elinde ki parayla çarşıya pazara çıktığında anlayacak yapılan zammın ne derece yeterli olduğunu yada olmadığını.
 
Kaşıkla verip kepçeyle almak diye bir deyim vardır ya hani, işte onu yaşıyoruz.
 
Yapılan zam oranı az değil fakat Türk lirası pula dönüştürüldüğü  için yapılan zammın da değeri yok sadece rakam büyük fakat karşılığı küçük.
 
Kimse zam aldık rahatlayacağız diye düşünmesin.
 
Yaşam kaliteniz bir arpa boyu gelişim göstermeyecek, aksine gerileyecek.
 
Yani aslında asgari ücret artmadı  tam tersine azaldı.
 
Memur ve emekli de nasibini alıyor şimdi, avutulma sırası memur ve emeklide.
 
Alkış tutan kesim ise hala aynı zihniyette.
 
Adeta büyülenmişler, kör, sağır, ama  dilliler.
 
Hatta dilleri baya uzun.
 
Pabuç misali!


 

Ekleyen:  Alev YILDIRIMCI
Tarih:  31.12.2021
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Alev YILDIRIMCI Yazıları
Zaman yokAlev YILDIRIMCI [ 7.4.2022 Devamı
UKRAYNAAlev YILDIRIMCI [ 9.3.2022 Devamı
BU VATANIN SAHİBİ KİMAlev YILDIRIMCI [ 13.2.2022 Devamı
Üretmeden var olamayız! Alev YILDIRIMCI [ 1.2.2022 Devamı
HOŞ GEL 2022Alev YILDIRIMCI [ 1.1.2022 Devamı
YAŞAM BOYU ONUR MU?Alev YILDIRIMCI [ 26.12.2021 Devamı
OKUMALISINAlev YILDIRIMCI [ 14.11.2021 Devamı
ORHAN ABİMİ KAYBETTİMAlev YILDIRIMCI [ 2.11.2021 Devamı
SERZENİŞAlev YILDIRIMCI [ 5.10.2021 Devamı
SerzenişAlev YILDIRIMCI [ 19.9.2021 Devamı
TAKILIN PEŞİME Alev YILDIRIMCI [ 5.9.2021 Devamı
FELAKET Kİ NE FELAKET Alev YILDIRIMCI [ 17.8.2021 Devamı
BU BİR SOYGUNDUR Alev YILDIRIMCI [ 11.7.2021 Devamı
Alev YILDIRIMCI [ 11.7.2021 Devamı
EŞİTLİK Mİ? Alev YILDIRIMCI [ 29.6.2021 Devamı
SORUMLUSU KİM?Alev YILDIRIMCI [ 13.6.2021 Devamı
İŞ İNSAN ve KÖLELİK Alev YILDIRIMCI [ 8.6.2021 Devamı
SİYASİ MİZAHAlev YILDIRIMCI [ 25.5.2021 Devamı
EŞYA SEVİCİLİKAlev YILDIRIMCI [ 12.5.2021 Devamı
KADIN VE HADİSAlev YILDIRIMCI [ 9.5.2021 Devamı
FELAKET Kİ NE FELAKET Alev YILDIRIMCI [ 1.5.2021 Devamı
ÜNİVERSİTE ve ÜNİVERSİTELİAlev YILDIRIMCI [ 20.4.2021 Devamı
KADINA YAPIŞAN NAMUSAlev YILDIRIMCI [ 13.4.2021 Devamı
DÜNÜN ÖĞRENCİSİ BUGÜNDÜRAlev YILDIRIMCI [ 5.4.2021 Devamı
KADIN DEMEK GÜÇ DEMEKAlev YILDIRIMCI [ 23.3.2021 Devamı
ANNECİLİK BABACILIKAlev YILDIRIMCI [ 19.3.2021 Devamı
EĞİTMEK Mİ EĞİTEMEMEK MİAlev YILDIRIMCI [ 15.3.2021 Devamı
NO İSTATİSTİK Alev YILDIRIMCI [ 5.3.2021 Devamı
İŞTE KADIN…Alev YILDIRIMCI [ 28.2.2021 Devamı
ZÜLFÜ LİVANELİ VE 94 SEÇİMLERİAlev YILDIRIMCI [ 19.2.2021 Devamı
NEDEN GÖÇ Alev YILDIRIMCI [ 14.2.2021 Devamı
İNSAN OLMAKAlev YILDIRIMCI [ 13.2.2021 Devamı
BAĞIRMA LÜTFEN DUYAMIYORUM Alev YILDIRIMCI [ 9.2.2021 Devamı
ZENGİN MİSİN FAKİR MİAlev YILDIRIMCI [ 28.1.2021 Devamı
YAŞAMI ZORLAŞTIRIYORUZAlev YILDIRIMCI [ 18.1.2021 Devamı
Sayfalar : 1  2  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam