Seneler önce başımda kavak yellerinin estiği zamanlarda, gemiyle Çanakkale’ye gittim.
Çanakkale hakkında elbette ki tarihi bilgim fazlasıyla vardı, görebileceklerimi gözümde canlandırabileceklerimin bilincindeydim. Oraya ayak bastığım andan itibaren hepsinin ne kadar zayıf kaldığını bir kez daha anladım.
Tarih kokuyordu , her yerde bir müze her birini gezerken farklı duygular yaşadım. Hele susam tarlalarının yolunda gezerken toprağı biraz karıştırınca ayağımın ucuna geliveren asker düğmesi, benim şehitlerimizin önünde bir kez daha saygıyla eğilmeme neden oldu.
Çanakkale bambaşka bir yer ,havası,suyu,toprağı ,halen şehitlerimizin varlığını size fazlasıyla hissettiriyor,milli duygularınız en üst düzeye yükseliyor..
Gelibolu’da denize girdim, oradaki bekçi ‘burada patlamamış bir top var o tarafa gitmeyin’ diye uyardı, daha kim bilir nerde neler vardı…
Hep tarihi yerleri gezerken , oranın ruhunu tüm benliğimle hissetmek isterim, Atatürk’üm ve şehitlerimiz…
Dünyanın en kıran kırana , ölümüne savaşı burada olmuştu. 1.Dünya Savaşı’nın en kanlı bölümü İngiltere ve Fransa, müttefikleri Rusya'yla birleşerek savaşın seyrini lehlerine çevirmek istiyorlardı. Rus ekonomisi savaşın yükünü kaldıramaz hale gelmişti. İtilaf Devletleri Osmanlı Devleti’ni saf dışı bırakmak, Rus Ordusu' na gerekli askeri yardımı ve malzemeyi en hızlı bir şekilde ulaştırmak, Kafkasya Cephesinde bunalan Rusya'yı rahatlatmak ve Çanakkale Boğazı'nın kontrolünü ele geçirmek istiyorlardı.
Evet durduğum yer,bu savaşı fazlasıyla gözlerimde canlandırmama neden oldu.
Her yer toz duman içinde , alabildiğine bir uğultu, İtilaf kuvvetlerinin denizaltları Çanakkale Boğazını geçmeye çalışıyor,tepelerde havan topları denizi dövüyor, dalgalar alabildiğine çılgın, belki de batan gemiler var. Bazı yerlerden gecenin karanlığında alevler yükseliyor. Denizin uğultusu, karadaki askerlerimizin top sesleri hepsi birbirine karışıyor.
Çanakkalenin geçilmez olduğunu anlayan itilaf kuvvetlerinin askerleri karaya çıkıyorlar, hepsinin içinde isteklerini eline geçirememe hırsı ve öfkesi var, bilmiyorlar ki karşılarında hayal bile edemeyecekleri askerlerimiz vatan aşkıyla bileylenmiş yürekleri,Allah Allah nidaları ile ellerinde süngüleri hele ki Atatürk’ümün ilk okulda bile okuduğumuz meşhur sözlerini duymuş askerlerimiz …. “Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar geçebilir’’
Her yer kırmızı , deniz kırmızı,yer kırmızı , gök kırmızı , sadece ak olan Mustafa Kemal Atatürk’ün ve askerlerimizin yüreği . Seyit Onbaşılar , Yahya Çavuşlar , Bayram Çavuşlar , tüm kınalı kuzular ,süngüsünü takmış savaşıyor , göğüs göğüse…
Fox Tv nin sahibi Rupert Murdoch’un babası , bu savaşın içinde Avustralya’lı , Melbourne Age gazetesinin genç muhabiri olarak bulunmuş. Gördükleri karşısında oturup sekiz bin kelimeden oluşan “ Gelibolu Mektubunu” yazmış .Mektub özetle “Çanakkale geçilmez , hemen çekilin” sansürün çok fazla olduğu bu dönemde zorlukla İngiltere Başbakanına ulaştırılan mektub savaşın sona ermesinde çok önemli bir rol oynamış.(İsim,Şehir,Hayvan, Y.Özdil)
Derin bir nefes alıp eşime : “İnsanın böylesine korkunun olmadığı, şehitler diyarında , düşünmesi , gözünde çanlandırması bile çok zor “diyorum…Oysa ben de yıllarca Kurtuluş Savaşında Anadoluda çarpışmış bir dedenin torunuyum.Dedem ,Bayram Çavuş.. o da Atatürk’ün askerlerindendi….
Dilime , Necmettin Halil Onan’ın çok sevdiğim ‘Dur Yolcu’ şiirindeki dizeleri takılıyor
Dur yolcu, bilmeden gelip bastığın, Bu toprak, bir devrin battığı yerdir. Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın, Bir vatan kalbinin attığı yerdir!.
Evet ,Çanakkale geçilmez, bu yürek biz de varken , anasını ,bacısını , sevdiğini ,çocuğunu geride bırakıp da hiç düşünmeden vatanı için canını veren evlatlar olduğu sürece Çanakkale geçilmez.
Türkülerimiz bile öyle demez mi;
Çanakkale içinde aynalı çarşı Anne ben gidiyorum düşmana karşı Of gençliğim eyvah
Çanakkale savaşlarında 250 binin üzerinde askerimiz şehit düştü. Bir kez daha ruhları şad olsun.
Yurdumda vatanımız için şehit olan askerlerimizi rahmetle anıyor önlerinde saygı ile eğiliyorum.
Sevgiyle kalın…
|