Mobbing….içimizde acaba mobbing ‘e maruz kalmayan kaç kişi vardır diye düşünüyorum.Sanıyorum mobbingle tanışmayan azdır.Cinsiyet gözetmeksizin , pek çoğumuz mobbing’le tanışmışızdır.
Tamam da Mobbing nedir ?
Mobbing duygusal bir saldırıdır. Yaş, ırk, cinsiyet ayrımı gözetmeden, taciz, rahatsız etme ve kötü davranış yoluyla herhangi bir kişiye yönelen saldırganlıktır.
Mobbing sözcüğü Latince “”mobile vulgus” sözcüğünden 1584 yılında İngilizceye geçmiş,19 yy.hayvan davranışlarını inceleyen bilim adamları tarafından kullanılmış,1960 yıllarda çocukların birbirleriyle olan zorbalık ilişkilerini tanımlamakta kullanılmıştır. 1969 yıllardan itibaren de istihdam alanına ödünç alınmış bir sözcüktür.Mobbing insanın mesleki bütünlük ve benlik duygusunu zedeler, kişinin kendine yönelik kuşkusunu artırır, paranoyaya ve kafa karışıklığına neden olur, mağdur kendine güven duygusunu yitirir. Huzursuzluk korku, utanç, öfke ve endişe duyguları ile dolabilir. Ağlama, uyku bozukluklarından,depresyon, yüksek tansiyon,panik atak, kalp krizine kadar giden sağlık sorunları ve travma sonrası stres bozukluğu yaratır. Psikosomatik hastalıklara neden olur,intihar,cinayet boşanma,kanser,gibi çok olumsuz sonuçlara neden olur.Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı özel sonuçlarıdır
Sizin herhangi bir özelliğinizin farklılığı , özgüveninizin fazla olması , çalışkan , becerikli , bilgi birikiminiz de çoksa o toplumda çevrenizdeki kişiler tarafından mobbing’i hak ediyorsunuz demektir.
Mobbing evde,sokakta, işte , her yerde ve hayatımızın her döneminde var .Ancak sizi rahatsız edip, psikolojinizi bozduğu ,özgüveninizi kaybetmeye başladığınız andan itibaren sizin için tehlikeli olmaya başlamış demektir.
Özellikle iş yerlerinde kamu kuruluşlarında bu davranışlar çok fazladır .
Çoğu amirler , kendilerini tek yetkili olarak görürler , herkes onun istediği gibi olmalıdır,onun istediği kadar orda bulunmanız gerekir, verdiği tüm angarya işleri yapmalısınız,her gün size nöbet yazabilir veya sizi sevmemiştir . Elbette bir amir o kurumun düzgün çalışmasını ister ,zaman zaman bu tür farklı istekleri olabilir ancak size devamlı aynı tacizi yapıyorsa , üzülmeyin siz kötü olduğunuz için değil , amiriniz mobbing’i sevdiği içindir.
Çalışma hayatımda ben de mobbing’le karşılaştım ve şahit oldum. Bu tür insanların sağlıklı düşünme yetileri yoktur.İnsani duyguları kaybolmuştur. mantık dışı düşünürler .Ben bu davranışı gösteren kişilere bulunduğu yeri hazmetmeden gelmiş derim.
Aile içinde uygulanan şiddet , sevgilinizin uyguladığı her tür baskı , iş yerinde görmüş olduğunuz aşağılama , toplum dışına itilmeniz ,başarınızın görmemezlikden gelinmesi , hepsi birer mobbing’dir.
Pratik hayatımızda normal karşıladığımız pek çok durum aslında mobbinge konu olabilir.
Mobbing ile Mücadele Derneği (Mobbingder) Başkanı Hüseyin Gün, mobbing mağduru olduğunu iddia ederek dava açan kişi sayısının şu ana kadar yaklaşık 10 bin olarak görüldüğünü belirterek, “Ancak her gün ‘Ben de dava açtım’ diyen mağdur sayısı artmaktadır. Şayet çözüm bulunmaz ise mobbing mağdurlarının açtığı dava sayısı boşanma davası sayısını aşacaktır” dedi.Gün, mobbing nedeniyle hem mağdurun, hem ailesinin, hem de toplumun zarar gördüğünü dile getirerek, “Durum bu kadar ciddidir. İşverenlerin, yöneticilerin, devletin mobbing konusunu ciddiye almaları gerekir. Cinsel tacizden 4 kat daha fazla yaşanan mobbing konusunda duyarsız olmak, insan haklarına en büyük saygısızlıktır” der.
Mobbing ile mücadele derneği bir grup akademisyen ve bürokratın bir araya gelmesi ile 15.2.2010 tarihinde kurulmuş.Ancak Hüseyin GÜN 2002 yılından bu yana mobbing eğitimleri vermektedir. Telekomcular derneği tarafından 2011 yılında mobbing’i en anlatan kitap olarak seçilen ve Hüseyin GÜN tarafından yazılan çalışma ortamında psikolojik taciz-mobbing/Bullying kitabı mağdurlara yöneticilere ve çalışma hayatında olan yada olacak herkese rehber niteliğinde bir kitapdır.
Hüseyin Gün, dernek olarak 2011 yılında TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonuna ve TBMM kadın erkek fırsat eşitliği komisyonuna kapsamlı bir rapor sunduklarını raporda acilen bir Başbakanlık genelgesi çıkarılması gerektiğini, raporda genelge içeriğini de belirlediklerini ve bu önerinin hayata geçirildiğini, rapor doğrultusunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde kurulan “Alo 170” hattının kurulmasını önerdiklerini bununda hayata geçirildiğini TBMM kadın erkek fırsat eşitliği komisyonu tarafından Nisan 2011 tarihinde raporun yayınlandığını bunların ilk olduğunu belirtti. Gün,ayrıca mobbing ile ilgili olarak iki kanun taslağı hazırladıklarını ve bunu iki kanun TBMM de grubu bulunan bir partiye verdiklerini ve TBMM’ye 2012 yılı başında sunulduğunu belirtti. .
Gün, mobbing mağduru olduğunu düşünen kişilerin öncelikle konunun uzmanlarına danışması gerektiğini ifade ederek, “Yaşadığı olayın analizini sağlamalıdır. Öncelikle mücadelede hata yapmamalı, korkmamalı, kendini suçlamamalıdır. Bilmelidir ki mobbing sürecinde ihtiyacı olan en önemli şey cesaret ve öz güvendir. Mobbing sürecinde delil oluşturmak için derneğe danışmalıdır. Somut deliller oluşturduktan sonra her şey lehine dönecektir.demektedir. .
Belki önemsiz gibi gözüken ,aslında insan yaşamında önemli bir alanı kaplıyan mobbing ‘le mücadele veren Hüseyin Gün ve Mobbing Derneği çalışanlarına gönülden teşekkürler. Tüm okurlarıma mobbing’siz günler dilerim….
|