Sizlere daha önce Arslanköy’den bahsetmiştim, Mersin ilinin merkez ilçesi olan Toroslar’a bağlı bir beldesidir . Denizden yüksekliği 1475 metre . 14.yüzyıldan sonra Çukurova ve Karaman bölgesi halkı tarafından yayla olarak kullanılmaya başlanmıştır. Cumhuriyetten önce adı Efrenk’dir.
Türk Halk edebiyatımızın köşe taşlarından Dadaloğlu ve Karacaoğlan gibi halk ozanlarının uğrak yerlerindendir.
Arslanköy’lüler Kurtuluş Savaşında Mersinin Fransız işgalinden kurtarılmasında bir destan yazmışlar , bu yüzden Efrenk adı bizzat Atatürk tarafından Arslanköy adıyla ödüllendirilmiştir. Arslanköy’de Kuvay-ı Milliye milislerini örgütleyen Kozan’lı Mustafa Nail’i minnet , şükran ve rahmetle yadediyorum.
Şimdi neden Arslanköy ‘ü anlatıyorsun diyeceksiniz...
Mersin’ den yazın Arslanköy’e doğru yola çıkarsınız , yolun yarısından sonra her şey değişir,yaz bitmiştir ,güzel bir yayla esintisi sarar içinizi.Arslanköyün havası sert suyu soğuktur insanları zekidir . Uzaktan köyü gördüğünüzde , belki bir hayalkırıklığı sarar içinizi küçüçük evler üstleri çinko kaplı , bu görüntü sizi aldatmasın , çünkü orada nice cevherlerlerin yaşadığını fark edemezsiniz.
Arslanköy’ün insanları okumuştur , hem de iyi okumuştur . Türkiye’nin ilk uçak mühendisi , yine Atatürk’ün talimatıyla bu köyden çıkmıştır , rahmetli Hüseyin Cenkeri Yigen . Öğretmenler , doktorlar , hemşireler , rütbeli askerler , yazarlar , mühendisler ….
Arslanköy’ünün Yedigözü ünlüdür . Dağlarında katran ağaçları mis gibi kokar .
Arslanköy’ünün insanları espiriyi sever , her olayın gülünecek yönünü görür , yakıştırmalarla gülmece geliştirir .
Yıllar sonra Arslanköy Kadınlar Tiyatro Topluluğunun kurulduğunu duyunca şaşırmadım.”Ancak bunu benim köyümün insanları yapabilirdi” dedim. Öncülüğü severler .
1940 ‘ lı yıllarda tiyatro geleneği Kemal Mehmet Bozkurt , Sami Dündar , Hilmi Şahin üçlüsü tarafından doğaçlama oyunlar sergilemiştir. O yıllarda başlıyan bu amatör uğraşı bugün tiyatro ve sinemaya dönüşmüştür .
2001 yılında Türkiye’nin ilk ve tek Kadınlar Tiyatro Topluluğu ‘nu Arslanköy’lü Kadınlar ,Arslanköy’lü Ümmiye Koçak ‘ın önderliği ile ilk oyunlarını “Taş Bademleri “oyununu sahnelediler. Daha sonra kendi hikayelerinden derledikleri “ Kadının Feryadı “ oyununu sahnelediler.
2003 yılında Yapımcı Pelin Esmer Arslanköy’e gelip OYUN belgesellerini çekti , bu belgesel çeşitli yerlerde ve ülkelerde ödüller almaya hak kazandı.
2005 yılında kendi yazdıkları “Hasret Çiçekleri “ oyunu ile Adana Uluslar Arası Festivalinde sanata verdikleri destekden ötürü ödül aldılar .
Amatör bir ruhla başlıyan grup gündüzleri tarlada çalışıp boş kalan zamanlarında ödüller kazandıran oyunlar sergilediler . Hem yazdılar , hem oynadılar , hem de yönettiler .
Sadece tiyatro mu ? Topluluğun kurucusu Ümmiye Koçak’ ın senaryosunu yazdığı ,yönetmenliğini üstlendiği , filmin çekimi halen ,Arslanköy Beldesinde çekiliyor. “ Yün Bebek “ isimli filmin konusu kadının kadına şiddeti. Filimde sadece kadın karakterler oynuyor , tamamı amatör oyunculardan oluşuyor. Bunu da zevkle izliyeceğimize inanıyorum.
Sanatla kucaklaşmayı beceren Arslanköy’lüler bir tiyatro salonunu hak etmiyorlar mı ?
Hiç tiyatro görmemiş ev hanımları , yürekli eşlerinin desteği ile tiyatro oyunları ile destan yazdılar . Tiyatro aşkı köylülerimin kanlarında canlarında olan büyük bir tutkudur. Bu çalışmalarda emeği geçen- geçmeyen köylülerimin tümünü yürekten kutluyorum .
Gelecekde ülke çapında çıkacak Arslanköy’lü sanatçıların çıkacağı günü iple çekiyorum.
Sevgiyle kalın.
|