Küçük bir kız, büyüdü bahar dalı gibi açtı. Narindi, saçlarını hep rüzgara verirdi, severdi saçlarını savutturmayı. Uçuşan giysileri tercih ederdi. Süslüydü inadına. Karanlığı severdi, korkusuzdu, tek başına gecenin kör karanlığında sahilde otururdu, kayaların, taşların arasında denizin ufkuna bakar bakardı…
Yolda yürürken baktırırdı kendine, makyajına takılarına. Belki de denize makyajıyla giren tek o vardı. Pek de umursamazdı, bu onun tarzıydı. İsyankardı, severdi isyan etmeyi, canının istediği saatte sokağa çıkmalıydı, özgür ruhunu kimseler prangalayamadı, aldırmazdı söylenen sözlere, süzen bakışlara o buydu. Özgür ruhlu küçük kız.
Ruhundaki kasırgayı kimseler dindiremedi. Dolu dou yaşamayı severdi, sanki acelesi var gibi. Kırmızı ojeleri hiç bozulmazdı eline ayağına da öyle bir yakışırdı ki, bilirdi zaten o yüzden başka renkleri sevmezdi.
.
Okumak pek onun dünyasında yer almıyordu. İlle de evlenmeliydi, yakışıklı ve zengin olacaktı. Kendine göre kıstasları vardı. Bir çocuğu sevdi, daha doğrusu çocuk onun peşine düştü, belli ki ona ilk bakışta vurulmuştu, çok yakışıklı değildi, onun kıstaslarına da pek uymuyordu, ama zengindi, delikanlı çok uğraştı bir sıcak gülüş, bir tatlı sarılışla çaldı küçük kızın kalbini…
.
Küçük kız, uysallaşmıştı, evet sevebilirdi bunu, yalnızlığını bununla paylaşabilirdi. Heryere birlikte gidiyor, her şeyi sevdiğiyle birlikte yapıyordu. Birkaç sene dolu dolu aşkını yaşadı, seviyordu, kelebek misali pervane oldu, aşk bacayı sarmıştı artık. Tüm hayalleri gerçekleşecek, çok güzel bir evi ve çocukları olacaktı… Aşık ve mutlu... Başka ne isteyebilirdi ki bu dünyada, tüm isteklerinin yerine gelmiş olmasının rehavetini yaşarken, birden bire o bacayı saran ateş sönüverdi. Cömertçe sunduğu kalbi yara almaya başlamıştı.
.
Mutsuzluk rüzgarları ikisini de öyle bir savurdu ki, birbirlerini ayni mekanda bile görmeye tahammülleri kalmamıştı artık.
.
Küçük kız, mutsuzdu. Aslında kendide anlamamıştı bu ayrılığın nedenini. Yalnızlığına döndü, ağladığı gecelerde keşke tanımasaydım diye mırıldandı gözyaşlarıyla.
Sonra bir gün aşk meleği gene kapısını çaldığında, işte dedi buydu benim aradığım. Yakışıklı, uzun boylu ve zengin bir eş adayı. Kalbi gene aşkın ateşine düştü bu sefer olacaktı, bu sefer hayalindeki evliliği gerçekleştirecekti.
.
Öyle de oldu…
.
Küçük kızı istemeye geldiler, bir çırpıda her şey olup bitmişti. Ama sevdalısı, kırmızı ojeleri istemiyordu. O da boynunu büktü evleninceye kadar, arada sırada diyerek sevdiğinin gönlünü aldı. Aslında vazgeçilmeziydi kırmızı ojeleri…
.
Nişan günü geldiği zaman ellerine kırmızı ojelerini sürdü, Beyaz olmaz dediler, oysa çoktan kararını vermişti. Bembeyaz yerlere kadar bir tuvalet giydi, sanki evlenmeden gelin olmuştu.
.
Öylesine mutluydu ki aşkı yaşıyordu dolu dolu, sevdiği adam, mutluluğun kapılarını açmıştı, hem de sonuna kadar. Ebediyen onunla olacaktı. Kendini boşuna üzmüştü.
Bütün mevsimler ilkbahardı, hayatında yeni bir doğuş başlamıştı. Sevdiği her zaman yanında, kokusu burnunun ucunda, buydu aradığı mutluluk, yanılmamıştı.
.
Hemen evlerini tutup eşyalarını yerleştirecekti. Öyle de yaptı, hayatı boyunca hayal ettiği yuvasını kurma telaşı onu sakinleştirmişti. Varsa yoksa sevdiğiydi.
.
Telefonun ucundaki “gel “ sesiyle yola çıktım. Hastanenin koridorunda korkuyla beklerken uzun anılar zinciri sardı beni. Hep “ düşüncelerim geçmişte anı olarak kalmasın, bu yaşam sürsün “ dedim. Çünkü küçük kızın hayalindeki en güzel şey henüz gerçekleşmemişti ve o bunu çok istiyordu.
.
Küçük kızın kimliğini istedikleri zaman ellerim titreyerek verdim. Anlamıştım… Sessizce doktoru takip ettim. Küçük kız öylece yatıyordu, artık saçları uçuşmuyordu, ellerimi uzatıp yavaşça okşadım, baktığım tek yer o çok sevdiği kırmızı ojeleriydi. Küçük kızın neden hayatı böylesine dolu, böylesine pervasızca yaşadığını şimdi anlamıştım. Zamansız bir terk edişti onunki, ayrılık ıslak bir şal gibi örttü üstümüzü
.
Küçük kız bizim anılarımızda hep küçük kız olarak kalacaktı.
.
Kavuşması imkansız olan iki sevdalı genç, ayrı dünyalarda kök salmışlardı. Dallarını, yapraklarını uzatsalar da rüzgara, tarifsiz keder saracaktı geride kalanları.
.
Sevgiyle kalın.
|