Sevgililer Günü coşkuyla kutlandı, İstanbul’da çiçek kalmadı, esnaf dersen bayram yaptı, kadına yapılan şiddet danslarla ön plana çıkarılmaya çalışıldı. Sonra…
Bir kadın karnında sekiz aylık bebeğiyle kıyasıya dövüldü, bir başka kadın öldürüldü.
Şimdi ayni coşkuyla Kadınlar Günü kutlanıyor. Erkekleri dünyaya getiren kadınların günü, sevda türküleri söyleyen kadınların günü, sırtında cepheye mermi taşıyan kadınların günü, fedakâr kadınların, ama hep ikinci sınıf görülen kadınların günü…
Evet, Kadınlar Günü kutlu olsun.
Bakalım seneye kaç kadın işkence görmüş veya öldürülmüş olacak. Bunları bir günlüğüne unutup tekrar kutlayacağız.
Ey kadınlar, sakın kocalarınızı kızdırmayın, istediklerini yapın. Dilinizi tutun, unutmayın siz dünyaya erkeklere hizmet etmek için gelmişsiniz. Hizmette kusur etmeyin. Yoksa seneye bu günü kutlayamazsınız.
Eğer araba kullanıyorsanız aman dikkat! Her an bir araba tarafından sıkıştırılabilirsiniz, ya da adam camını açıp en güzel küfürleriyle sizi yıkayabilir. Erkek şoförleri kızdırmayın sonra canınızdan da olabilirsiniz.
Eğer yeni bir sevgiliniz olduysa da dikkatli olun. Öyle mini etekmiş, yok bluzun biraz açıkmış, dudağındaki ruj çok parlakmış, sakın ha. Sonra sevgiliniz kâbus gibi tepenize çöker. Nede olsa siz daha önceden namus kavramını bilmiyordunuz namusu sevgilinizden öğrenmeniz gerekiyor, yoksa…
Yolda tek başınıza giderken, ıssız yerlerden geçerken, dikkatli olun bir el uzanıp sizi taciz edebilir, ne de olsa siz aciz insanlarsınız.
Bir topluma mı girdiniz, sakın fazla gülmeyin, sonra bunu gören erkekler “ bu bana ışık atıyor” deyip size mal mal bakmaya başlayabilir. Öyle rahat hareketler olmaz, hep tetikte duracaksınız.
Çoğu kadının ruhunda babasının, kocasının ya da sevgilisinin açtığı derin yarayı sarma isteği var. Ama bu yaranın sarılması için bir günlük Kadınlar Günü kutlaması yeterli değildir.
Keşke berdel yapılmasa…
Keşke eğitimde kızlar öncelikli olsa…
Keşke, üniversite mezunu şiddet gören kadınlar susmasa…
Keşke, herkes gönlünce giyinebilse…
Keşke, başı yukarda, kendine ve çevresine güvenle bakabilse…
Görüyorsunuz bu keşkeler hiç bitmiyor. Türkiye’de kadın olmak ne kadar zor değil mi?
Sevgiyle kalın…
Belma Demir Akdağ, 3.3.2013
|