Ailelerin hedefi çocuğuna iyi bir gelecek verebilmektir. Bunun için de elinden gelen maddi ve manevi olanaklarını kullanıp çocuğunu hayata hazırlamaya çalışırlar.
Çocuk, okul çağına geldiği zaman en iyi okul olsun diye bir telaş içine girilir. Buldunuz mu ne mutlu ama yolun çok başında olduğunuzu bilin.
Çocuk doğduğu zaman öyle bir sevinçle karşılarsınız ki hiç bu günler aklınıza gelmez. Oysa mücadele başlamıştır, hem de zorlu bir mücadele. İlköğretim, lise, derken üniversite. Uzun bir süreç. Eğitim de önce okul, okulun yanında da okulla kol kola giden dershane. Okul ne kadar önemli ise dershanede o kadar önemlidir. Hatta bazen okulun önüne bile geçer.” Olur, mu canım?” diyenleriniz çıkabilir. Ama şartlar sizi bu kulvar da yürümek mecburiyetinde bırakır.
Hiçbir anne babanın bir dershaneye para harcamaya hevesli olduğunu sanmayın. İster büyük şehir, isterse küçük bir yer olsun Türkiye’deki eğitim sisteminde dershane olmadan olmuyor.
Ülkemde yazık ki eğitim sistemi bir türlü yerine oturmuyor. Nedeni okulların yazık ki siyasete karıştırılması.
Geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımız daha hayatın merdivenlerinin en alt basamağına adımlarını attıkları anda siyasetin kirli düşüncelerine alet olmaktadırlar. Öğretmenlerin yeterince donanımlı olmaması, müfredatın her sene değişmesi, bilimin ağırlıklı olması gerekirken çocukların beyinlerinin farklı bilgilerle doldurulması, daha sonra devletin çocuklar için hazırladığı sınavlarda, müfredat dışı bilgilere de yer verilmesi, bu keşmekeş durumun nedenlerinden birkaçıdır.
Her zaman en iyi eğitimi vermek isteyen velide o zaman dershanelere ihtiyaç duymaktadır. Keşke her şey dört dörtlük olsa da çocukta dershaneye gitme ihtiyacı hissetmese, ama öyle değil. Özel okulda okuyan çocukla devlet okulunda okuyan arasında fark çoktur. Doğuda okuyan ile batıda okuyan arasında da uçurum vardır, işte dershaneler bu farkı giderebilen bir kurumdur.
Okullarda öğretmen ders verir öğrenci dikkatli ise alır değilse alamaz, anlamadığını da ya sorabilir ya da soramaz. Ama dershanedeki öğretmen öğretmek zorundadır. Öğrenci de istediği kadar sorar ve öğrenir.
Sağlık iyileştirildi,” herkes özel hastaneye de gidecek” derken, insanlar özel hastaneye gidemez oldu, devlet hastanelerinde de doktor kalmadı. Parası olanın sağlığı da olur durumuna dayandı.
Şimdi de eğitim öğretimi düzeltelim derken, daha mı kötü olacak? Parası olanın çocuğu okuyacak, olmayanın da okuyamayacak.
Anlaşılan o ki, zor bir dönem bekliyor çocuklarımızı…
Sevgiyle kalın.
Belma Demir Akdağ,1.12.2013
|