Her gün kadın öldürülen bir ülkede, sevgililer gününü kutlamak…
Yana yakıla aldıkları, ya da olmadık sevda türküleri ile taçlandırdıkları kızları, bir kalemde öldürüveren erkekler, bugüne özel stop yapıp, sevgililerine çiçek alacaklar. Belki de tek taş, bir gül de olabilir, ama maazallah bunlardan biri kızıp sevgilisini kan revan içinde de bırakabilir.
Geçen sene sevgililer günü diye yazı yazmıştım, ama o gün bir kadın hunharca öldürülmüştü. Tüm kutlanan günler gibi, sevgililer günü de ticari bir gün, kutlamak isteyen kutlar, istemeyen de kutlamaz. Kimseyi bu gün için şartlamanın anlamı yok gibi geliyor bana.
Aslında bizler bu günü kutlama yerine, ülkemizde ki kadınların da özgürce yaşama, okuma, sevme ve düşüncelerini özgürce söyleyebilmelerini dileyelim. Gezdiği sevgilisine” senden ayrılmak istiyorum” diyebilmeli kadın, ya da yemek tuzlu oldu diye dayak yememeli, adam rüyasında kendini aldattığını görüp de öldürmemeli.
Televizyonda ki evlendirme programını izlediniz mi bilmiyorum? Benim dikkatimi çeken bir şey oldu. Oraya çıkan dul erkekler, hoş bu terimde kadınlar için kullanılır ya” erkeğin dulu olmaz” derler ben gene de kullanacağım. Kaç çocuğunuz var sorusuna hep ayni cevabı verirler,” hiç çocuk problemi yok”, sunucu sorar,” neden, çocuğunuz yok mu”?” Annesinin yanındalar”. Hep ayni cevaplar, arkadaşlar kadın babasının evinden mi getirdi siz sütten çıkmış ak kaşık mı oluyorsunuz?
Daha geçen gün otuz beş yaşında adamın on iki yaşında bir çocuğu kendisine kadınlık yapsın diye kaçırdığını izledim. Müge Anlı programında çırpınıyor” bulun bu çocuğu” diye, adamın babası “biz onu on altı yaşında biliyoruz” diye cevap veriyor. On altı yaş çok büyük ya, adama hizmet edebilir. Düzen böyle kurulmuş sanki. Daha önce de bir yazımda yazmıştım, Gömeç pazarında tanıştığım bir köyün hanımları konuşurlarken sohbete ben de katıldım ve o köydeki kızların çoğunun kaçarak evlendiklerini öğrendim, şaşırmıştım. Çoğu yerde yazık ki halen böyle evlilikler oluyor. Hadi kaçırırken yaşa da dikkat etseler, bir nebze rahatlayacağım, işin endazesi kaçırıp da on iki yaşında çocuğu kaçırdılar mı benim de dengem bozuluyor.
Kardeşim bu kadınlar kedi yavrusu mudur ki alıp kaçırıyorsunuz. Bu nasıl iştir. Kadınların hayatı bu kadar ucuz mudur? Her zaman ki gibi” eğitim” demek dilimin ucuna geliyor ama.
Kadınların üzerinden günler yapıyorlar, Kadınlar Günü, Sevgililer Günü, Anneler Günü belki daha da vardır. Ama tüm bu günler bir günde başlıyor ve bitiyor. Geçen sene de Kadınlar Günü bir kadının canavarca öldürülmesi ile başlamıştı. Ne yapayım ben bu günleri. Bir günlük mutluluk mutluluk mudur? Kadına gerçek değerini vermedikten sonra isterseniz her gün kadınlarla ilgili bir gün yapın.
Aşk ve sevgi güzeldir. Hatta bir insanın başına gelebilecek en güzel olaydır. Ama kitabına göre yaşarsan.
Bu aralar dikkatimi çekiyor. İnsanlar hatta sevgililer yol ortasında kavga ediyorlar. İlk gördüğümde şaşırmıştım. Bizler böyle şeyler yaşamadık çünkü hep bir saygı vardı. Aşkın yanında sevdalıların birbirine saygısı da olmalı. Aşkı saygı ile yoğurursan o aşk tadından yenmez.
İşte o zaman her gün sevgili günüdür. Ayrıca kutlama ihtiyacı da hissetmez insan.
Sevgiyle kalın…
Belma Demir Akdağ,13.02.2014
|