Evet, seçim yaklaşıyor. Kime oyunuzu vereceksiniz bilemem. Bildiğim ve ısrar ettiğim tek konu oyunuzu kullanmanız gerektiğidir.
Hep seçim olduğu zaman dikkatimi çeken bir konu vardır, o da oy kullanmaya gitmeyen vatandaşlar. Şimdi sormak istiyorum eğer siz oy kullanmayarak vatandaşlık görevini yerine getirmiyorsanız, seçim sonrasında yaşanan olaylar karşısında kendinizde konuşma hakkını nasıl buluyorsunuz?
Öyle tanıdıklarım vardır ki, “kardeşim bu adama ben oy vermem” derler. Sonra masanın başında oturup saatlerce, oy verenleri, ya da seçileni eleştirirler. Aslında seçen ve seçilenden de fazla suçlu olan oy vermeyendir ama bunun farkında bile değildir. Onun için derim ki eğer siz bu ülkenin vatandaşı iseniz ve oy kullanma hakkınız varsa oylarınızı kullanınız…
Önümüzde Cumhurbaşkanı seçimi var. Önümüze konan Cumhurbaşkanı adayları Recep Tayip Erdoğan, diğeri Ekmeleddin İhsanoğlu ve Selahattin Demirtaş. Bu üç adaydan birine oyumuzu vereceğiz. İster beğenin ister beğenmeyin.
Recep Tayyip Erdoğan, uzun zamandır ülkemizi yönetiyor. İcraatlarını, söylemlerini, yapısını çok iyi tanıdığımız bir aday.
Ekmeleddin İhsanoğlu ise, ismini duyduğumuz zaman “ bu da kim?” düşüncesiyle araştırma gereği duyduğumuz bir aday.
Diğeri de Selahattin Demirtaş, onu da hepimiz yakinen tanıyoruz.
Aslında sizlerin de tanımadığı Ekmeleddin İhsanoğlu hakkında ne düşündüğünüzü merak ediyorum. Kısaca Ekmeleddin İhsanoğlu ;
1943 yılında Kahire’de doğan,(Yozgat nüfusuna kayıtlı) Ekmeleddin İhsanoğlu’nun bilim tarihi, Türk kültürü, İslam dünyası ve Batı dünyası ilişkileri ve Türk-Arap ilişkileri hakkında değişik dillerde çok sayıda kitap, makale ve tebliği bulunuyor.
İhsanoğlu, Mısır Ayn Şems Üniversitesi Fen Fakültesi’nden mezun olduktan sonra El Ezher Üniversitesi’nde akademik hayata başladı. İhsanoğlu, Kahire Milli Kütüphanesi’nde ve Ayn Şems Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Osmanlı kültürü ve edebiyatı ile ilgili araştırma ve eğitim çalışmaları yaptı. 1974’te Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi’nde doktorasını tamamladıktan sonra, İngiltere’de Exeter Üniversitesi’nde doktora sonrası çalışmalar yaptı.
İslâm ve Batı kültürüyle yakından teması olan İhsanoğlu, 1984’te profesör oldu. Prof. İhsanoğlu, İslâm Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi’nin genel direktörlüğünün yanı sıra İÜ Edebiyat Fakültesi Bilim Tarihi Bölümü ile Türk Bilim Tarihi Kurumu’nun başkanlığını ve İÜ Bilim Tarihi Müze ve Dokümantasyon Merkezi müdürlüğü görevlerinde bulundu. UNESCO ve Harvard Üniversitesi’ndeki görevlerinin yanı sıra millî ve uluslararası birçok bilim kurumunun üyesi olan İhsanoğlu, bilim ve eğitim tarihine katkı ve hizmetlerinden dolayı birçok ödül aldı.
1 Ocak 2005'te İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri olan İhsanoğlu, örgütün seçimle göreve gelen ilk genel sekreteri ve ilk Türk genel sekreteri olma özelliklerini de taşıyor.
Umarım biraz yardımcı olabilmişimdir. Ben de kendisini elimden geldiğince izliyor ve tanımaya çalışıyorum. Oldukça nazik, zarif ve konuşma edebi olan bir şahsiyet. Bizlerinde son zamanlarda bu tür davranışlara ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.
Sevgiyle kalın…
Belma Demir Akdağ, 16.07.2014
|