Biz çocukken ya da gençken daha güzel ortamlarda büyümüştük. Mutluyduk, belki de bazı şeylerin farkında değildik. Ya da fazla üstünde durmuyorduk.
Şimdilerde dünya fazlaca karıştı. Yönümü Ortadoğu’ya hiç dönmek istemiyorum. Sanki bir kazan koymuşlar kaynasın diye de durmadan ateş harlanıyor. Oysa kaynamayı bırakın taştı da gidiyor.
Avrupa devletlerinin sessizliği beni şaşırtmıyor, ama ayni yörede yaşayan Arap devletlerinin sessizliği insanı düşündürüyor.
Ölenler ve öldürenler, çocuklar, gençler, analar, babalar…
Beni tüm ölümler etkiliyor, ancak çocuk ölümleri fazlası ile acı veriyor. Çocukların çaresizliği, savaşın ne olduğunu bilmeyen, hatta ölümün soğuk yüzünden habersiz çocukların öldürülmesi ve hiç kimsenin sesinin çıkmaması.
Savaşın acı yüzü bu olmalı. Bırakın kadınlara yapılan tecavüzü, insanların işkence görmesini küçük melekler, ağlayarak geldikleri dünyadan ne olduğunu anlamadan gidiyorlar...
Oysa bu savaş büyüklerin savaşı, çocukların değil.
Düşünüyorum da tarihin geçmiş sayfalarına baktığımız zaman her devlet bu tür savaşları yaşamış ve yaşanan acıları, üzerinden yıllar geçse de o günü yaşarcasına anmaktadırlar. Şimdi yaşanmışlıkları unutmuş gibi ayni katliamı yapmaktan ne zevk almaktadırlar.
İsrail geçmişi acı dolu bir ülke. Yaşanan acılar yüzlerce filim ve kitaplarla günümüze kadar gelmiş. Aslında tarihteki yaşanmışlıklarına bakıp en barışçıl devlet olması gerekirken, acımasızca sivil halka yapmış olduğu saldırı ve özellikle çocukları acımasızca öldürmesi, insanı geçmişte” kendi ırkına yapılanların intikamını mı alıyor?” acaba diye düşünmeye itiyor.
Diğer tarafta İşit, Müslüman olduklarını söyleyip de çocukları katletmesi, önüne geleni öldürmesi din adına ırkçılık yapması ve bütün bunlara Müslümanlık kılıfı içinde yapması da olayın farklı bir boyutu. Zaman zaman sosyal medyaya düşen resimleri gördüğüm zaman bir hayvanın bile bu şekilde öldürülemeyeceği geliyor aklıma.
İşin acı tarafı da her ikisi de yaptıkları katliamı daha sonra zaferle kutlamaları. Birisi Yahudi bir devlet, diğeri de Müslüman olduğunu iddia eden bir örgüt. Aslında yok birbirlerinden farkı. Kötülüğün dini dili ırkı yokmuş demek ki.
Savaşın acı yüzü insana tokat gibi vururken, kadınların ve çocukların yaşadıkları karşısında, insanoğlunun başını önüne eğip bir kez daha düşünmesi gerektiğine inanıyorum.
Sevgiyle kalın.
Belma Demir Akdağ,28.7.2014
|