Sen şimdi tüm mevsimlerini takın gelirken. Ben diyeyim ilk, sen de; son bahar. Nefeslerimiz aşk kokarken, bir yanımızdan geçsin kış. Biz seninle Eylül ‘ de kalalım uzun bir zaman.
Yaz yolculuklarına çıkalım soğuk bir gecede. Karışan terlerimiz şahidi olsun. Sabahına uyandıran kahkaha sesleri inletsin gökyüzünü.
Bir bulut geçerken üzerimizden asılalım derinliğine, tut ellerimi sıkıca. Sahiplenelim martıları.
Uyku arası gülmelerimiz gecenin sessizliğinde yankılansın. İlk kalkan açsın yine perdeyi ardına kadar. Pencereden deniz girsin odaya. Yeşil girsin. Sığırcık kuşları şakısın kulaklarımızda.
Birimiz somurtalım , neden uyandığımıza, birimiz ; çayı koydum desin. Fırına gitmemek için bin bir naz yapalım birbirimize. Kızarmış ekmek önerelim tüm olmaz lara inat !
Savaşı kaybeden çıksın ilk sokağa. Kapıyı çekerken dönüp öpüşelim yine de.
Yumurtanın pişmemiş olması olsun en büyük sorun. Yine tutmamış rafadan süresi.
Sen yine bilmediğim haberleri anlat, ben başımı sallayıp anlamadım ki diyeyim.
Son dediğimiz sigaraya, ilk uzanan el engel olsun diğerine. Biz yine bildiğimiz dilde konuşalım.
Yine kavuşalım sevgili , bir vapur yanaşması kadar yakın olsun kavuşmaların zamanı. Ben yine erkenden geleyim karşılamaya , sen yine in; o , çiçeklerin diyarı kentten gelen vapurdan.
Bir asır görmemiş gibi sarılalım birbirimize , yol boyu ellerimiz sevişsin yine.
Ellerin ah ellerin. Öpe koklaya bitiremediğim. Ve ensem de dolaşan nefesin.
Ah elleri deniz kokan sevdiğim, bir parça yosun getir gözlerinle.
sevgiliye,
melekkk
|