Uzun zaman olmuş cümle kurmayalı. Ne çok birikmişim kendimde. Ağız dolusu şiir , boğazıma kadar mısra.
Uzun yollar vardı en son istediğim. Bilinmeyen coğrafyalarda kaybolmak.
İçime içime atmışım. Kendi içimde kaybolarak. Ne hikayeler yaşandı ruhumda bilsen !!! Ne med - cezirler.
Deliliğe vurur, yazıya verirdim kendimi eskiden. Şimdi, gözlerinde geçiyor zaman. Kenarlarıkaz ayağı gözlerin. Baktığında, beni benden eden.
Derin öyküleri var sevenlerin, kavuşanların ise ; daha beter. Uzun yollarıyürümüşler besbelli, değene dek birbirlerine elleri.
Ben, seni Eylül‘de sevdim, sen bana baharda geldin. Kapımın önünde bir kız çocuğu , saçları boyunca terler. Sadece aşık olanların görebildiği, zeytin karası gözler. Bir uyur gezer haldeydim. İnanmak zor , elin elime vardığında; ıslanmasa, inanamazdım geldiğine.
Ne iyi ettin, bana sonbaharı unutturmakla. Mevsimlerim karman çorman şimdi. Ilık nefesin yaz. Bakışların hüzün. Hoş geldin. Tüm yaşlarımıgetiren kadın.
Bitmez değil mi bazen masallar, bir peri masalıydın bitmedin zaten.
Yaşarsam biter sandığım, kokusuna hasretliğim. İçinde fırtınaları saklayan kadın. Saçları alev , gözleri zeytinim. Hoş geldin.
Bir daha beni emanet etme sakın kimselere, bırak başucunda yaşlanayım.
Kendimce; oynadığım cümlelerim, içlerine sakladığım derin acılar. Ve hep aşık, hep gülen dünyaya. Kimselerin bilemediği o “ben”. Hesabıolmayan bir yaşam. Kararım kesin, bu benim hayatım ve hesabı en son ben öderim !!!
Bir daha gelseydim dünyaya ; yine aşka inanırdım, ve doğanın gücüne. Kalan ne varsa hepsi yalan. Eğrisi ve doğrusuyla , giderken anılacak tek bir şey olacak. Gözlerimizdeki ışık. Sönmesin ışığınız.
Çok sevin, çok sevilin.
melekkkk.
Not.: öykülerime kısa bir mola veriyorum. Hepinizi sevgiyle kucaklıyorum.
Sevmekten asla vazgeçmiyorum.
|