Yazılarım benim için hep bir “an” ı yaşattığı için çok değerlidir. Her yazımın, mutlaka daha önceden oluşan bir öyküsü vardır.
Ve o öyküler, inanın yazdıklarımın binlerce fazlasıdır.
Ara ara eleştiriden çıkıp hakarete varan sözlerle de karşılaştım. Sanıyorum tüm yazı yazan arkadaşlarım bunları yaşamıştır.
Yazıyazmayan insanların anlamak da zorlandığı durumlar vardır. Kısacık bir öykü de öyle bir cümle olur ki; ben bile sonradan okuduğumda, “bunu ben mi yazdım?” diye düşünürüm. Ve o cümle bir dolu ızdırap sonrası o hale gelmiştir.
O kısacık, ve zaman zaman insanlara “aman bu da ne” dedirten öyküler için günlerce alt yapı oluşturulmuştur. Aylarca tek bir cümle çıkmadığı, ya da bir gece de birkaç öykü çıktığıda olmuştur.
Ben muzik kulağımı, yazı yazarken kaybettim mesela. Sessiz yaşıyorum. En ufak muzik bilgim yoktur. Neredeyse her an kendimle konuşur ve bir yerlere notlar alırım. Bu yüzden kalabalık bir yalnızlığı tercih ediyorum.
Ve olabildiğince az konuşurum. Bunlarıneden mi yazıyorum? Öykülere bakıp da, karşılaştığım da “ iyi ama sen hiç konuşmuyorsun bile” diyenler için. Bilgi olsun diye .
Belki de yazmanın en güzel yanı; tartışmalardan uzak kalmaktır benim için. Tanıyanlar bilir, tartışmalardan kaçarım. Uzun uzun anlatamam bir şeyleri. Kendimi neredeyse hiç anlatmam. İmkanım olsa yüzümü bile kimse görmezdi. Ne yazık ki; teknoloji çağındayız !!!
Her biri benim için can parçası olan yazılarımı ara ara paylaşarak , farklı açıları yakalamak istiyorum.
Hepimizin bir biyolojik ailesi , bir de gönül bağı olan ailesi var. 11.08.2011 tarihinden bu yana, nasıl geçtiğini anlamadığım bir zaman diliminde Efece benim gönül bağı olan ailem oldu. Bir çok arkadaşımla burada; aynı çatı altında yazılar yazıyoruz. Birbirimizi zaman zaman eleştiriyor, zaman zaman yakın buluyoruz. Her ailede olan zıtlaşmalar, restleşmeler, sevecen yaklaşımlar bizlerde de var. Birbirimizi kırmadan , incitmeden bu aileye bir de gönül borcumuz var.
Ben bu borcumu ufacık da olsa kuruluş yıldönümünde ödemek istedim.
Siz okuyucularımızla, Efece Ailesinde daha güzel günler göreceğimize inanıyorum. Bizleri sıkıca sarın , eleştirin, daha iyiyi isteyin. Bizler de sizlere layık olmaya çalışalım.
Bir yazı; yazıldıktan sonra , okuyana aittir. Tüm yazdıklarım sizlerindir. Sevgilerinizle çoğalacağız.
İyi ki yayın hayatındasın EFECE, iyi ki bu ailedeyiz.
En derin sevgi ve saygılarımla.
Melekkk.
|