Sıkıldım bu şehirden. Ayaklarım yola doğru. Bir adım da yenecek dünyayı bu tutku. Gönlüm, el değmemiş maceralar çekiyor, yeni yerlerde kaybolmak, bir sahil kasabasında kendimi bulmak ….
Bir nara atıp; karşı kıyıda deprem yaratmak , ufak sahil kasabaları geçiyor şimdi damarlarımdan katar katar. Yol çekiyor ayaklarım yol !!! Yosun kokan şehir yolları.
Senin içinde koca bir şehir var güzelim. Ben sığamam o şehirlere. Efelek, Labada , Kazayağı çekiyor canım, Şevket-i Bostan ekilen kasabalar. Arapsaçı çekiyor canım.
Bir kıyısından , diğerine botlarla iltica edilen kasabalar, her iki yaka da söylenen benzer türküler çekiyor. Eleni yapsın salatayı bu akşam. Rakıyı Mustafa açsın. Doldur be saki güzelleşmeliyim geç olmadan….
Yoluna düşemediğim şehirlerin şerefine kaldıracağım kadehimi. Iki kadeh getir oradan. Biri olmayana, biri bana. Nazdraviya ya karışsın “Şerefe “ sözcükleri. Söz ; masamda kiraz oynatacağım bu yaz. Enginar salatası yanında.
Gezmeyen ölür, ev bitirir, yol dinç tutar beni. Yola rahvan olunmalı be saki. Son kadehimi kaldıracağım birazdan. Sabah olmadan düşeceğim yollarına. Bir memleket havası gelecek burnuma, bir de türküsü. Kim bilir belki de kaybolacağım yine. Vatanımın bildiğim sokak aralarında !!!
Yollarda “Radika” toplayacağım. Su kenarı bulunur elbet. Çatır çatır yiyeceğim tuza banmadan. Öylesine özledim işte.
Birlikte kaybolmadıktan sonra yol ne işe yarar. Hayal kurmadıktan sonra ne işe yarar kafa.
Tez elden kaybolmalıyım yeni bir macerada. Içimden hasret geçiyor, uzun yolların hasreti. Ben şimdi Ege ‘ yim, Marmara ‘ yım ve her “yer” im. !!!
Kızların yalın ayak dans eder gibi gezdiği, kıyısında balık kokan yerlere gitmeliyim. Şimdi tam zamanı…..
maceraya sevgiye.
melekkk
|