aşk ; sıcak yenen bir yemektir. Soğuduğunda tadı azalır , bunu kabul etmeyenler için de acı başlar. Aşk a acı dolu anlamlar yükler.
Aşk ı soğutan ; mesafeler ve zaman kavramıdır. Bir zaman deli gibi seviyorum dediğini , araya giren bahaneler çoğaldıkça saplantıya dönüştürürsün.
Kavuşamadıkça şiddetli bir tutku halini alan aşk, kişinin kendine gerçekleri yüksek sesle tekrarlaması ile yerini bulur. Ne zaman ki ; insan, ben bu kadar bahanelere dayanan bir şey yaşamak istemiyorum. “Zaman ve mesafe kavramı insana dairdir ve halledilebilir bir kavramdır” demeye başlarsa o zaman acı , yerini sorgulamaya bırakır.
Özellikle gençler , aşk acısını daha bir az hisseder, zira karşılarına yeniden çıkma umudu vardır. Belli bir yaş grubunda bu seçenek neredeyse hiç kalmamıştır. Ve aşk sandığı ayrılıklara sıkıca sarılarak kendini sürekli bir melankoli, sürekli bir depresif hale sokar.
Bunun sonu gelmez. Önce, ailesiyle ilgili bağlantılarını, sonra çevreyle ilgi bağlantılarını kopararak tek bir amaca hizmet eder. O ‘ na kavuşmak !!!
Eğer; bir daha karşıma çıkmasa da olur, ama ben böyle bir acı yaşamak yerine el ele bir yaşamı istiyorum dediğimiz an da aşk ın bize acı vermediğini anlarız.
Bir gün önce delice sevdiğimizi sandığımız birine , gerçeklerle yüzleştiğimizde “hayır bu benim tercihim değil “ dediğimizde yavaş yavaşkendimize gelmeye . çevremizle ilişkilerimizi kuvvetlendirmeye başlarız.
Neyi istemiyorum ? Sorusu çok önemli hayatta. Neyi istediğimizden daha önemli bir duruştur bu. Ben acıçekmek istemiyorum. Ben; bir arada olunabilecek bir ilişkiyi yapayalnız yaşamak istemiyorum demek gerekiyor.
Siz; HAYIR demeye başladığınızda doğa size bir dolu EVET sunacaktır. Unutamam dediğiniz saplantılar yerini sadece bir gülümsemeye bırakacaktır. Ve hayat kaldığı yerden öylesine bir neşeyle başlayacaktır ki; siz bile buna hayret edeceksiniz.
İnsanın insana duyduğu aşk da acı olmamalı. Acı , aşk gibi kutsal bir duyguyla anılmamalı. Nedir mesafe , nedir kavuşulmaya değer bulunmayan zaman . mutlaka taraflardan biri , diğerine göre daha fazla seçenekle devam ettirmek istiyordur hayatını. Aşk da mantık yoktur sözüne inanamam. İnsan, düşünebilen bir canlıdır. Her konuda mantık yürütmelidir. Ya hiç olmayacak birine aşk sandığınız duyguyla bağlanmışsınızdır , ya da hastalıklı ruh halinin muptelasısınızdır. Başka bir seçenek olamaz.
Kavuşmaların, birlikte gelecek planlarının yapılmadığı hiçbir duygu aşk olamaz. Bu olsa olsa saplantıdır. Ve hüznü aşk yerine doğa da aramak insanı daha mutlu eder. Bir yaprağın yere düşerken kıvrılışı aşk ın verdiği acıdan daha güzel bir hüzündür mesela
Hayatı el ele yaşamak için sizinle inatlaşan insan aşıktır. Size kendinizi güzel hissettiren insan aşıktır. Size kavuşmak için tüm kavramları alt üst eden insan aşıktır. Unutmamak lazım; aşk sevgiyle beslenir. Ve aşk ın kızıllığı bittiğinde sevginin maviliği sizi kucaklar.
Nice mutluluklara
melekkk
|