Tecavüz sıralamasında Dünya’da 10 ülkenin içersinde yer aldık. İngiliz gazetesi Daily Mail Özgecan cinayetinden sonra Türkiye’yi tek başına tatile gidilemeyecek ülkeler arasına koydu. Tek başına tatil yapılamayacak diğer ülkelerse şöyle sıralanıyor; Hindistan, Brezilya, Tayland, Mısır, Kolombiya, Güney Amerika, Fas, Meksika ve Kenya.
Türkiye’de kadına yapılan, tecavüz, işkence, erken evlilik frene basmadan son hızla devam ediyor. Azalan değil çoğalan haberlerle, gazeteler, yayın kuruluşlarının en önünde yer alıyor. Kadınlar bir nebze umut içerisinde olmak isteseler de nafile! Erkeklerden sonra umutları Anayasa Mahkemesin son kararıyla çatır çatır kırılıverdi.
Türk Ceza Kanununun ‘’Birden çok evlilik, hileli evlenme, dinsel tören’’ başlıklı 230 maddesinin 5. 6. Fıkralarının Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edildi.
Bence hukuken yapılan bu hata, karanlık yollarda zorla ilerleyen kadınları, çıkmaz sokağa doğru iteliyor. Artık nikahsız evlilikler, çocuk gelinlerin durumları adeta devletin korumasından çıkmış oluyor. Bu karar ileride Hukuki, Ekonomik, sosyal ve kültürel sorunların en büyük parçası haline gelecektir.
Anayasanın 41.maddesi gereği; Ailenin özellikle ananın ve çocukların korunmasının devletin görevi olduğunu bizler bilsek de son karar kadına acı bir darbe gibi indi.
Anayasa Mahkemesinin imam nikahı kıymak için önce resmi nikah şartını kaldırması 4’e karşı 12 Oyla iptali hangi vicdanlara kaldığımızın göstergesi oldu. Oysa AYM, 1999’da Ahmet Necdet Sezer’in başkanlığı döneminde, bu cezanın iptal istemini oybirliğiyle reddetmişti.
Bu iptal kararı ile haklarında dava açılan çiftlerin ve bu törenleri yapan din görevlilerinin davaları düşecektir. Artık çoğu yerde resmi nikah önemini kaybederken, çocuğun soy bağı, nafaka konusunda sorunlar fazlasıyla artacaktır. Hukuk kadın ve çocukların aleyhine işleyecek bir süreç başlatmıştır.
Türk Ceza Kanunu Maddesin de; ‘’Aralarında evlenme olmaksızın, evlenmenin dinsel törenini yaptıranlar hakkında 2 aydan 6 aya kadar hapis cezası verilir’’ hükmü içermekteydi. TCK 230/6ıncı fıkra da’’Evlenme akdinin kanuna göre yapılmış olduğunu gösteren belgeyi görmeden bir evlenme için dinsel tören yapan kimse hakkında 2 aydan 6 aya kadar hapis cezası verilir’’ denilmekteydi. Bu kararla engellenemeyen, çokeşlilik ve çocuk yaşta evlilik kanunlar karşısın da gayrimeşru hale gelecektir. Meşru yapılaşma, ekonomik özgürlüğünden yoksun, güçsüz kalan kadınların daha fazla suistimal edilmesine yol açacaktır.
Kanun karşısında kadının yine en önemli hakkı bir anda yok edilmiştir.
Laiklik ilkesine aykırı olmadığı kararı verilse de, kadına vurulan zincirin sesleri yeni olaylarla vicdanımızda yankılanırken, nereye kadar duyulacak, ilerideki günlerde hep birlikte göreceğiz.
|