Selfie artık hayatımızın bir parçası oldu. Aslında doğru kullanılırsa, çok güzel bir paylaşım, tadı kaçmadığı sürece çoğu zaman güzel anılar bırakıyor. Değişik yerlerde, özel günlerde fotoğrafınızı çekecek kimse bulamazsanız, kendiniz bunu hallediveriyorsunuz. Tadını kaçıranlarsa çoğunlukta, çoğu zaman insanlar adım atsalar hemen bir tık, medyatik sitelere anında yükleme peşinde, ama kararında bırakmıyorlar. O güzelim gezdiğimiz yerlerde bir an önce bir sürü kare içinde kendini çekip, sonrada ne kadar tıklama oldu diye, içinde bulunduğu ortamdan kendini soyutlayıp telefon ekranına gömülüyorlar. Sanki bu gezilere yalnız selfie paylaşmak için katılmışlar.
Geçen gün geç saatte başlayan bir televizyon programında ki teşhisler tam 12’den vurdu. Okan Bayülken, Mehmet Ali Erbil ve Safiye Soymanın anlattıkları tam dreji komediydi.
Okan Bayülken, artık insanları sanatçıya olan hayranının selfie dönüştüğünü, ona yaklaşırken nasıl poz versem de sayfamda yayınlasam fikriyle yanaştığını anlattı. Bir hanım bacakları çarpık çıktığı için kendisine çok sinirlenmiş.
Safiye Soyman uçağa yetişmek için telaş ettiğini, selfie tekliflerini kabul etmediği için, ‘’ seninde burnun büyüdü’’ diyenlerden dolayı fotoğraf çektirirken uçağını kaçırmış.
Mehmet Ali Erbil, insanları kırmak istemediği için selfie çektirdiğini ama çoğu zaman gözlüklerini de çıkar diyenlerle sıkıntılı dakikalar geçirdiğini söyledi.
En son çılgınlık ise seri katille çekilen fotoğraflardı. Hastanedeki hanım kareye girdiği için çok mutluydu. Karakoldaki polis ise şaka yollu takılıp, ağzı kulağında, adamla sohbet de, birde kolunu boynuna atmış, sanki kankasıyla fotoğraf çektiriyordu. Dokunmak bile insanın tüylerini diken diken eder.
Kardeşim bu adam üç kişiyi katledivermiş, gözünü selfiemi karattı!
Medyatik olmanın çirkin halleri şimdi her an gözümüze sokuluyor. Ne kadar saygısız, kurallar yıkma sevdalısı ve vurdumduymaz bir toplum olmuşuz.
Modern çağın getirdiklerini suyunu çıkarana kadar kullanıyoruz. Artık telefonla yapışık yaşıyoruz. Sanal dünyada kaybolup gidecek kareler peşindeyiz. Geriye dönüp bakıp da sayfalarını çevireceğimiz albümleri yok ediverdik. Bir tuvalet ve cinsel hayat kaldı selfie girmeyen, inanıyorum ki dünyanın bir köşesinde bu çılgınlıkları da yapan vardır.
Ay pardon..!’’ Öz çekim’’di değil mi?
İyi selfieler, sevgili okuyucular. Tadını kaçırmadan, abartmadan en güzel mutluluk dolu günlerinizi paylaşmak dileğiyle!
|