Kurtuluş savaşı, milletin varoluş mücadelesidir. Kadını , erkeği , çocuğuyla bir bütün olarak mücadele etmiştir.
Kadınlar, sadece cephe gerisinde değil cephede bizzat savaşçı olarak görev almış ve milli mücadelenin başarıya ulaşmasında önemli rol almıştır.
Kadının ,Türk tarihinde ki diğer savaşlara göre İstiklal savaşına katılım ve katkısı daha fazladır.
Bunun sebebi Kurtuluş savaşının özellikle ilk dönemlerinde düzenli ordudan çok gönüllü halk kuvvetleri tarafından yürütülen bir savaş olmasıdır .
Birinci dünya savaşında erkek nüfusun önemli bir bölümü cephelere sürülmüş ve bir çoğu hayatını kaybederken büyük bir kısmı da sakat kalmıştır.
Kurtuluş savaşında zaten az olan erkek nüfus yetersiz olunca duyarlı Türk kadını vatan için gerek cephede gerekse cephe gerisinde görev yapmıştır.
Cephane silah üretimi , yaralıların bakımı , yiyecek, giyecek hazırlama ve cephane taşınması gibi konularda da kurtuluş savaşının kazanılmasına büyük katkı sağlamıştır.
HALİDE EDİP ADIVAR
Halide onbaşı , sivil olmasına rağmen rütbe alarak savaş kahramanları arasına katılmıştır. Kurtuluş savaşında Mustafa kemal’in yanında görev yapmıştır.
Halide edip, 1919 yılında, İstanbul halkını ülkenin işgaline karşı harekete geçirmek için yaptığı konuşmalarla zihinlere yer etmiştir.
Savaş yıllarında, Anadolu Ajansının kurulmasında rol alarak gazetecilikte yapmıştır.
Halide edip, yazdığı yirmi bir roman ,dört hikaye kitabı , iki tiyatro eseri ve çeşitli incelemeleri ile dönemin en çok eser veren yazarları arasına girmiştir.
Eserlerinde kadının eğitilmesi ve toplum içinde ki yerine özellikle önem vermiş ,yazıları ile kadın haklarını savunan çalışmalar yapmıştır.
1950’de TBMM’de milletvekilliği yapan bir siyasetçidir.
HALİME ÇAVUŞ
Kurtuluş savaşında , ailesinin karşı çıkmalarına rağmen saçlarını kazıtıp erkek kılığında milis güçlerine katılmıştır.
Halime çavuşu , cephedeki arkadaşları uzun süre Halim olarak tanımıştır.
İnebolu limanından Ankara ve Sakarya’ya öküz arabaları üzerinde silah ve mühimmat taşımıştır.
Bir gün silah ve mühimmat taşırken kar yağışı ve soğuk havada montunu çıkartıp cephanenin üzerine örttüğünü gören Mustafa Kemal paşa “neden üzerindeki montunu merminin üzerine örttün üşümüyor musun”?diye sorar.Halime çavuş;” Benim üşümem hiç önemli değil, belki de bu cephane binlerce askerimizi koruyacak” demiştir. Bunları duyan Mustafa Kemal paşa kafa kağıdını yani kimliğini istediğinde Halime’nin kadın olduğunu görünce “ sen kızmısın” diye sorar ve “evet” cevabını almıştır.
TAYYAR RAHİME
Osmaniye doğumlu Rahime , yaşadığı bölge düşman işgaline uğradığında milli kuvvetlere katılmıştır.
Başlıca görevi keşif ve cephe gerisinde kundakçılık yapmaktır.Osmaniye yakınlarındaki demiryolu köprüsünü patlatarak düşmanın cephane ikmalini büyük sekteye uğratır.Siperinden çıkıp düşman hattında şehit düşen askerleri sırtında kendi bölgelerine getirmesiyle “uçan” anlamında ki “tayyar” lakabını almıştır.
Osmaniye’de Fransız karargahına düzenlenen saldırıda askerlerin tereddüt etmesi üzerine “ben kadın olduğum halde ayakta duruyorum da siz erkek olarak yerlerde sürünmeye utanmıyor musunuz?”diyerek hücuma teşvik etmiştir.Aynı savaşta ateş hattında kalan iki arkadaşını korumak için ileri atıldığında şehit olmuştur.
Henüz dokuz yaşında babasıyla cepheye giden ve cephede büyüyen Nezahat onbaşıyımı yazalım.Kış şartlarında üzerindeki montunu ıslanmaması için cephaneye saran ve çocuğu donmasın diye çabalarken donarak can veren şerife bacıyı mı yazalım.Yoksa Kastamonu’da kadınları toplayıp askere çorap, fanila ördürüp cepheye gönderen Hafız Selman İzbeli ’yi mi yazalım.
Daha adını bildiğimiz , bilmediğimiz bir çok kahraman Türk kadını , erkeklerle omuz omuza mücadele etmiştir.Kurtuluş savaşının başarıya ulaşmasında kadınların büyük etkisi olmuştur.Türk kadınının emekleri göz ardı edilemez, hakkı ödenmez.
|