Antalya’da, Al Yazma Anıtı, sanatın insanlık onuruna çağrı gücüyle 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında açılışını 2012’de yaptı. Al Yazma Anıtı kadına şiddetin zalimliğini ve çağ dışılığını gösteriyor. Üzerinde öldürülen kadınlardan ancak 476'sının isminin ve memleketinin yazıldığı metal levhalardan oluşan Al Yazma Anıtı, yaklaşık 6 metre yüksekliğinde 100 m² içine girilebilen bir yazma formunda tasarlandı. Anıt Antalya Kenti Bayındır Mahallesi Palmiye Parkı içinde yaklaşık 100 m2 lik yeşil alandadır.Kadınların ziyaret etmesi gerekenler arasında yer alması gerekir.Onların başına gelenler, bir gün sizin başınıza da gelebilir.
Türkiye’de kadına şiddet, ciddi boyutlara varmış, toplumda en büyük yaradır. Kanunlar yetersiz, kadını koruyacak fazla polis gücümüz yok. Karakollar hala vurdumduymazlık içersinde. Mağdur kadın, çaresiz, kimsesiz, sesini duyan yok. Her sabah yeni bir olayla sarsılıyor insan. Öfkeler büyüyor içimizde. Gazeteler ve akşam haberleri çoğu zaman, kadınların kabusu haline geliyor.
Huzurlu ve sıcak evimizde başımızı yastığımıza koyduğumuz da çoğu zaman düşünceler dolar benliğimize. Bilinmeyen yerlerde ıstırap içinde, çaresiz olan kadınları düşünür müsünüz? Uykularınız kaçar mı hiç!
Ulu Önderimiz Atatürk kadınlar için,’’ Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur’’demiştir.
Yalnız bizde mi! Dünyanın çeşitli ülkelerinde, özellikle Müslümanların bulunduğu ülkelerde bütün şiddeti ile devam ediyor. Yapılan araştırmalara göre dünya ölçeğinde her 3 kadından biri şiddet görüyor Hindistan’da sadece 2007 yılında çeyiz geleneği nedeniyle her gün 22 kadın öldürülmüştür. Türkiye'de de tablo hiç farklı değil. Bir soru önergesi üzerine Adalet Bakanı kadın cinayetlerinin 2002'den, 2009'a kadar yüzde 1400 oranında arttığını ve 2002'de 66 kadın öldürülürken, bu sayının 2009'un ilk 7 ayında 953'e ulaştığını açıkladı.
Yılda yaklaşık 2000 boşanma başvurusunun yapıldığı İstanbul’da başvuruların yüzde 85’inin nedeni ‘’şiddet’’dir. Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye’de kadınlara yönelik cinayet oranı son istatistiklere göre, yüzde 1400 artış göstermiştir. Kocalarından boşanmış kadınların fiziksel şiddet deneyimi yüzde 78 varmış durumdadır. Sadece cinsel şiddete maruz kalanların oranı yüzde 15’de seyretmektedir. Kentte kadına yönelik fiziksel şiddet oranı yüzde 38, kırsal kesimde yüzde 43 civarındadır. 2011’de koruma talep ettiği, savcılığa veya polise şikayet de bulunduğu halde ya da sığınma evlerine yerleştirildiği halde 11 kadın öldürüldü, 3 kadın ağır
yaralandı. 2011’de tecavüz vakaları basına az yansıyan haberlerdendi. Buna rağmen, 102 kadın ve 59 kız çocuğunun tecavüze uğraması basında yer buldu.
Jandarma sorumluluk bölgesinde 2011-2012 yılları arasında meydana gelen (15.347) aile içi şiddet olayında toplam (16.953) kişi mağdur olmuştur. 2012 yılı içerisinde kırsalda, meydana gelen aile içi şiddet olaylarında 47 ’si kadın,36’sı erkek olmak üzere toplam 83 kişi hayatını kaybetmiştir.
2013 verilerinde, 61 kadın sevgilileri veya kocaları tarafından öldürülmüştür. Cinayet kurbanı kadınların 4’ünde ‘’panik butonu’’, 6’sında ‘’eşleri hakkında uzaklaştırma’’ kararı, 3’ünde ‘’çağırmalı koruma’’ verilmişti.2013 yılında 583 kadın şiddet mağduru ve hayati tehlikesi olduğunu belirterek adli makamlara başvurdu. BM verilerine göre diğer ülkelerde hayatında en az bir kez fiziksel şiddete maruz kalan kadınların oranlarını açıklandı: Çin yüzde 19, Fransa yüzde 18, İtalya yüzde 21, İsviçre yüzde 29, Almanya yüzde 38, Danimarka yüzde 39, Avusturya yüzde 49, Zambiya yüzde 60 dır. Amerika Birleşik Devletleri’nde cinayete maruz kalan her üç kadından biri, yakın yaşam arkadaşı tarafından öldürülmektedir. Beni en çok etkileyen, kadına şiddet olayında unutulması imkansız olan gerçek hayat hikayelerindeki mağdur olanlardır.
Bütün KADINLARA, şiddet den uzak, huzur dolu günler dilerim.
Şahika Öner
|