12 Mart 2014 tarihi İstiklal Marşımızın kabulünün 93. yıldönümü. Mehmet Akif Ersoy tarafından yazılan İstiklâl Marşı, 12 Mart 1921'de TBMM tarafından 'Millî Marş' olarak kabul edilmişti. 1920 tarihinde Burdur Mebusu olarak Birinci Büyük Millet Meclisine seçilen büyük şair Mehmet Akif Ersoy, 17 Şubat 1921 günü İstiklâl Marşını yazdı. Üstat, “İstiklâl Marşı” şairi olması bakımından “Millî Şair” ismini almıştır.
TBMM, 4 Mayıs 2007'de “İstiklal Marşı'nın Kabul Edildiği Günü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü Kanunu”nu kabul etmiş böylece 12 Mart millî günler arasına girmişti.
“O şiir bir daha yazılamaz, onu kimse yazamaz. Onu ben de yazamam. Onu yazmak için, o günleri görmek, o günleri yaşamak lazım. O şiir artık benim değildir. O milletin malıdır. Allah bir daha bu millete, bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.” diyordu Mehmet Akif Ersoy.
İstiklâl Marşı'nın yazılış serüveni
Maarif Vekâleti (Milli Eğitim Bakanlığı) memleketin bütün şairlerini millî marşın yazılması için davet eder. Sonunda 724 parça şiir gelir. Bunların içinden bazıları seçilerek basılıp, bütün Meclis üyelerine dağıtılır. Gelen şiirler incelenir. Fakat hiç biri istenilen ölçüde değildir. Buna karşın gösterdikleri hassasiyet ve duyarlılıktan dolayı Maarif Vekili, Meclis kürsüsünden bütün bu kıymetli şairleri takdir duygularıyla anar, onlara saygılarını sunar, teşekkür eder. Yazılan 724 parça şiiri iftiharla, göğsü kabararak okumasına okur, fakat asıl aradığı, istediği şiiri bulamamıştır. Mücadelenin büyüklüğü nispetinde kuvvetli bir şiir, gönülleri heyecana verecek heyecanlı bir ses istenmektedir.
Büyük şaire müracaat
Büyük Millet Meclisi'nin Maarif Vekili Hamdullah Suphi Tanrıöver milletin hislerine, duygularına, ıstıraplarına kimin tercüman olacağını, milletin marşının kimin tarafından yazılabileceğini biliyordur. Fakat ne çare ki büyük şair Mehmed Akif, marşı yazana para verilecek, diye yarışmaya iştirak etmemiştir.
Maarif Vekili bunu sezer ve yarışma haricinde olmak, şartıyla şair Mehmed Akif'e müracaat eder. İstiklâl Marşı'nın, onun yüksek ve ilahî kalemiyle yazılmasını rica eder. Onun üzerine Üstad Mehmed Akif, Tâceddin Dergâhı'nın odasına kapanır, o günkü heyecanlardan ilham alarak “İstiklâl Marşı”nı yazar.
12 Mart 1921'de Maarif Vekili Hamdullah Suphi, Üstat Mehmed Akif'in yazmış olduğu “İstiklâl Marşı”nı Büyük Millet Meclisi kürsüsünden okuduğu zaman mebusların alkışlarından Meclis'in tavanları sarsılır. Ruhları heyecan kaplar, bütün Meclis yekpare bir kalp hâlinde dalgalanır. Üstat Akif ise mahcubiyetinden, başını kollarının arasına sokarak, sıranın üstüne kapanır. Mustafa Kemal Paşa'nın başkanlık ettiği bu oturumda Hamdullah Suphi Bey, İstiklâl Marşı'nı o gün gelen yoğun talep ve genel beğeni üzerine tamı tamına dört kez okumuştur. M. Kemal Paşa marş okunurken sırasının önünde ayakta dinliyor ve devamlı alkışlıyordu. Milletvekilleri de marşla bütünleşmişler, alkışlar ve gözyaşları içinde bir daha okunmasını istemişler ve henüz millî marş olarak kabul edilmemiş İstiklâl Marşı'nı dört defa ayakta dinlemişlerdir.
Büyük Millet Meclisinin 12 Mart 1337/1921 tarihli toplantısında kabul edilen İstiklâl Marşı, ilk olarak Meclisin resmî gazetesi Ceride-i Resmiye’nin 12 Mart 1337/1921 tarihli 7.
sayısında yayımlanır. “Kahraman Ordumuza” ithaf edilen bu muazzam şiir, Mehmed Akif'in başyazarı olduğu Sebilürreşad’ın dergisinin 17 Şubat 1337 (Sebilürreşad, XVIII/ 468, s. 10) tarihli sayısının ilk sayfasında çıkmıştır. Şiir, 14 Mart 1921 tarihli Hâkimiyet-i Milliye gazetesinde de yayımlanır.
Mehmed Akif İstiklâl Marşı’nın bir nüshasını kendi eliyle yazıp Kastamonu’daki Açıksöz gazetesine göndermiştir. İstiklâl Marşı, 21 Şubat 1337 Pazartesi günü Açıksöz gazetesinde de yayımlandı.
“İstiklâl Marşı”nı Yazıldığı Yerde Okumak
12 Mar günü, İstiklal Marşı, 93 yıl önce Milli Şair Mehmet Akif Ersoy tarafından yazıldığı yer olan Hamamönü'ndeki Tâceddin Dergahı'nda düzenlenen anma toplantısında tekrar okundu. Türkiye Yazarlar Birliği'nin (TYB) düzenlediği anma toplantısına sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra Milli Eğitim Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri ile öğretmen ve öğrenciler katıldı. Millî Marşı, yazıldığı yerde okumak çok önemliydi kuşkusuz. Marşı yazıldığı yerde okumak, özellikle çocuk ve gençlere o günlerin coşkusunu yeniden yaşatmıştır.
|