Davulun sesi geldi… Hoş geldin Ramazan, sayen de evler şenlendi. Sonun da bu mübarek ayla birlikte, telaşlar da başladı. Bütçe elverdiğince masalar renklendi. Hurma sofranın baş tacı olarak yerini aldı. Güllaç bütün ihtişamıyla, sabırsızlıkla sırasının gelmesini bekleyecek.11 ayın sultanı ramazanı karşılıyoruz. Camilerdeki mahya ışıkları, bir gerdanlık gibi şehirlerimizi süslüyor. Osmanlılar döneminde yağ kandilleri ile yapılan mahyalar, günümüzde elektrik ampullerine yerini bırakmış.
Bir adı da Kur’an ayı olan Ramazan, Müslüman aleminde gelenek ve görenekleri ile devam ediyor. İslâm'ın beş temelinden biri olan oruç, Ramazan ayında, bizi sınavdan geçiriyor. Nefse hakim olma, kendi varlığını farkına varma, duygu ve düşünceleri gözden geçirme insanı tekrar yapılaştırıyor. Oruç, Allah’ın yerine getirmemizi istediği, farz kıldığı bir ibadettir. Oruç; niyet ederek tan yerinin ağarmaya başlamasından (imsak vaktinden) itibaren güneş batıncaya kadar yememek, içmemek ve cinsel ilişkiden uzak durmak suretiyle yerine getirilen bir ibadettir. Oruç, hicretin ikinci yılında farz kılınmıştır. Kurandaki ifadesinde ‘’Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı; umulur ki takvaya erersiniz.’’(Bakara/183)
Ramazan ayinin dinimizde büyük bir önemi ve diğer aylar arasında seçkin bir yeri vardır. Kur’an-i Kerim, bu ayda yeryüzüne inmeye başlamış ve böylece insanlık için yepyeni bir dönem başlamıştır.
Kur’an-i Kerim’de söyle bildirilmiştir:“Ramazan ayı ki onda Kur’an, insanlara yol gösterici ve doğruyu yanlıştan ayırıcı belgeler olarak indirildi. ”
Kur’an-i Kerim Ramazan ayında inmeye başladığı için bu ay, bir anlamda Kur’an ayıdır. Kur’an-i Kerimi Peygamberimize getiren büyük melek Cebrail, her yıl Ramazan ayında Peygamberimize gelir ve o güne kadar nazil olan Kur’an ayetlerini karşılıklı olarak birbirlerine okurlardı.
Peygamberimizin bu dünyadan göçtüğü yılın Ramazanında bu durum, son olarak ve iki defa gerçekleşmiştir. Ramazan ayı bazı yıllar 29, bazı yıllar ise 30 gündür. Peygamber efendimiz 9 Ramazan orucu tutmuştur. Hicret'in ikinci senesinde Medine'de farz kılınmıştır.
Peygamberimiz şöyle buyurur: "Oruçlunun iki sevinci vardır: Biri iftar ettiği vakit, diğeri de Allah'a kavuştuğu zamandır." İftar vakti yapılan dualar kabul edilir. Peygamberimiz bu konuda şöyle buyurmuştur: "Üç kimsenin duası geri çevrilmez, kabul edilir: Oruçlunun iftar vaktindeki duası, Adaletli hükümdarın duası, Mazlumun duası."
Bu mübarek günler, insanlar arasındaki dayanışmayı vurguladığı gibi, ulvi esasları ön plana çıktığı günlerdir. Bu günler huzurun, saflığın, her türlü günahtan uzak durmanın ayıdır. İç sessimizi dinleyip, hatalarımızı gözden geçirip, İslami öğreti ve değerlere göre, kendi kendimizle hesaplaştığımız anlardır.
Tüm Müslüman alemine, hayırlı Ramazanlar dilerim.
Şahika Öner
|