Ah be çocuk nerden girdin yine düşlerime, uykumu bölüp hemde.
Bir bahardı gelişin. Yazın habercisi , güzel bir bahar. Ben sararmış benzi; bir kız çocuğu, sen kırmızı yanaklı ; bir ergen çocuk. Öylece bakışıverdik işte, nerden bilirdim. Tutup da bir yerinden sana bulanacağını gönlümün
Ne iyi etmiştin sahi sen o gün, yanaklarındaki kırmızılık da yakışmıştı hani ne diyeyim çocukluğuna.
Sararmış benzimi görüp de bir yudum ekmek verdin ya hani ağzıma, sonrasında büyüdü ya lokmalar, diziliverdiler boğazıma; hani o heyecanla. Sonrasında yanında olduğumu unutup gidi gidi verdiler yolunca.
Ağzımın kenarındaki bir parça soğanı sağ işaret parmağınla alıp, ağzına atmıştın ya, utanmıştım haberin var mı?
Bir yandan ağır geliyordu kalbimin çarpıntısı, bir yandan yüksek ökçelerin o dayanılmaz ağrısı. Sahi o gün elimi tutmuş muydun ? Unuttum.
Bir dolu bir dolu sözler etmiştin; hatırlamıyorum.
Tek aklımda kalan, bakışındaki o ,”kim bu kız” süzüşün idi.
Ben kimdim, nereden geliyordum, gideceğim yeri biliyor muydun. Aman boşver bunları. Dedim ya geldim, gidiyorum. Sonrasında unuturum. Yıllarca yarenlik ettiğim sigarayı bir kalemde unutmadım mı. Güvenme bana.
Şimdi ise kışa giriyor mevsim, yine bir bahar. Ben seni unutmadım….
Bugün aradın ya, günleri hatırlattın hani, an be an biliyordum ki zaten, tüm saatlerin ezberimdeydi. Tek tek beynimin kılcallarında sözlerin. Bugün ne dediğinde, sana bugün aslında “o gün” demedim ya. Kızma. İnadımdan söylemedim. Yine içimdeki kızın benzi sararmıştı. Biraz ayrılık, biraz kavuşmaya yakınlık. Aman nerden bileceğim ne olduğunu, senli zamanları özlemiştim besbelli.
Kışa dönmeden gel emi, gel ki gönlümde kasımpatları şenlensin. Gel ki , göz pınarlarımda yaşlar biriktireyim sana. Bir dolu bir dolu anlatayım, yine sensizliğimi. Yine bitmesin diyeyim kollarımı dolarken boynuna. Sen de yine “bitmeyecek” de. “Sonsuza değin.”
Gönül haneme borcun var unutma.
Ben mi ne yapıyorum şu anda, kocaman bir hiç işte. Ne yapacağım; seni sevmekten başka.
Sevgiliye,
melekkk
|