Seni neden sevdiğimi hiç bilmiyorum inan. Bir anda oldu herşey. Bir anda çıktın karşıma, bir anda dokundu ellerin kalbime. Ve seviverdim işte. Öylesine. Deprem sonrası viranelikti bizimki belki de, ikimizde de bir yerler kırık dökük, içine girilmeye korkulan köhne yapılardık. Gözlerimiz gördü ya hani birbirini, sağlam birer yürekti dedik sanki.
Ve geldik birbirimize yerleştik.
Aniden denir ya hep, aniden; tuhaf bir şeydi işte. Susuz kalmış toprak gibiydi dudaklarımız, dudaklarına değdiğimde anladım. Yılların susuzluğuydu, gidermeye çalıştık.
Öyle aman aman bir haltta değildik hani. Ne yanından bakarsak bakalım, sıradan iki insan.
Sonrasıydı kendimizi dev sanışlarımız, kocaman oluşlarımız; hep sonrasıydı farkında mısın. Önce elini uzattın “merhaba” dedin ya hani. Sonrasında nasıl olduysa iki arada bir derede misali öpüşüverdik ya. Tüm bunlardan sonra biz kocamandık.
Ertesi zamanlarda zaten kablarımıza sığamadık. Çoğaldıkça çoğaldık, ama farkında mısın bilmiyorum, hiç bölünmedik, ve parçalanmadık. Sadece çoğaldık. Ne zaman ağzımdan ben ve sen çıksa kapatıveriyordun dudaklarınla, “biz sevgilim diyordun”. “Biz artık”. Anlıyordum ki çoğaldık.
Hangi halimi seviyordun en çok bilmiyordum. Bazen bir kadın, bazen bir çocuk, çoklukla deli bir arsız. Hepsini mi sevdin sen sahi. Ben sadece seni sevmişim.
Bana doymaz o aç hallerini sevmişim sadece, “sen” derdin de başka bir şey demezdin ya, o aç gözlülüğünü nasıl sevmişim.
Azıcık açılıverse yakası göğsümün, hissettirmeden hafifçe örtüşünü sevmişim.
Yok yok ben seni tüm tanımlardan uzak, tapınmalara yakın sevmişim.
Gitme emi. Gidersen sevgini bitiririm ben. Olmadığın yöne bakamam bilirsin. “Hep gözüm üzerinde “ derdin ya. Ben de göz mesafemde sevdim seni işte. Nerede olursan ol. Ama gözbebeğimi yanına al. Göz mesafemsin sen benim. Hep aynı yerde kal. Ya da ne bileyim işte. Hep aynı yerden git…….
Galiba biraz tuhaf bir şekilde sevdik biz.
Sevmelere…
Melekkk
|